Yerel gazeteciliğin gereği bu
Belediyecileri sevmiyormuyum, ya da hiç sevdiğim belediyeci yok mu? Bu soruyla sık sık karşılaşıyorum. Soru sahipleri gerekçelerini de şöyle özetliyorlar: Gazetenizde yer alan yazıların büyük bölümü belediyelerle ilgili ve yine büyük bölümü eleştiri ağırlıklı.
Soru sahipleri de gerekçeleri de haklı. Yazı ve haberimizin çoğunluğu belediyeyle ilgili ve yine çoğunluğu eleştiri ağırlıklı. Bu sadece günümüze özgü de değil. GÖLBAŞI TARAF'ın yayına başladığı günden bu güne kadar bu yana değişmeden süregelen ve değişmeden devam edecek olan yayın ilkelerinin bir gereği. Neden böyle; GÖLBAŞI TARAF bir yerel gazete, belediyeler ise yerel icraat kurumları.
Böyle olunca, yazı ve haberlerin belediyeler ağırlıklı olmasından doğal ne olabilir? Neden eleştiri ağırlıklı: Gazete, elbette yapılan bir hizmeti, elde edilen bir başarıyı, zor olan bir sorunun çözüme bağlanmasını, başarı ve hizmet sahiplerini de yazacak ama yöre sakinlerinin isteklerini, şikayetlerini, endişe ve kaygılarını, itham ve suçlamalarını, beklentilerini de dile getirecektir.
Bunun yöntemi; uyarmak, aksayan yönleri aktarmak ise; eleştirmektir. Önce bir doğruyu ortaya koyalım: Kamu görevi; Demokrasinin bir gereği olarak, halk adına, halka yönelik iş ve hizmetleri sunmanın bir yoludur ve kamu görevlileri; bu iş ve hizmetlerini sunmanın karşılığı olarak, halktan toplanan vergilerle sağlanan ücret-maaş almakta, bu görevi yaptığı için de özel yetkilerle, ayrıcalıklarla donatılmaktadır.
Belediyecilikte bir kamu görevidir ve bu görevi yürütenler, halk adına, halkın verdiği bedel ve yetkilerle bu görevi yapmaktadır. Belediye kanununun ve diğer kanunların, yerel yönetimlere yüklediği zorunlu iş ve hizmetler vardır. Yani kanun; sen bu göreve seçilmiş olmakla, yetkiyi eline almakla, kanunda yazılı iş ve hizmetleri yapmakla, kurumun hak ve menfaatlerini korumakla yükümlüsün, demektedir.
Yetki, ayrıcalık ve bedel karşılığı görev yapmak yükümlülüğünde olanlar, bunu yaptıkları gerekçesiyle, toplumun, kendilerine karşı minnet duygusu beslemesini, taktir etmesini, özel olarak ödüllendirmesini beklemez, bekleyemez. Ama; yasanın zorunlu kıldığı görevleri yerine getirmezse uyarılır, eleştirilir.
Özetlemek gerekirse; Çöpü alıyorum, yol yapıyorum, park-bahçe düzenliyorum, Pazar yerini denetliyorum, sinekle mücadele ediyorum, (vb.) diye hiç kimse özel alkış bekleyemez. Çünkü; bunları yapmak için o göreve gelmiştir, bunun için özel yetki, ayrıcalık ve bedel almaktadır.
Kamu görevlileri ve bu arada yerel yönetimin başında bulunanlar, zorunlu görev ile görev dışı iş, hizmet ve çabaları birbirine karıştırdıkları, yetki ve ayrıcalıkların anlamını değişik yorumladıkları için hataya, değerlendirme yanlışlığına düşmektedir. Bu da biz gazetecilerin, kimseyi sevmediği, hep eleştirdiği, sürekli yanlışları sergilediği gibi bir anlayışın doğmasına neden olmaktadır. Bundan rahatsız mıyız? Hayır...
Çünkü doğru bir tanedir ve o da; yapılan görevin, kullanılan yetkinin, tanınan ayrıcalığın ve ödenen bedelin karşılığının; yasaların zorunlu kıldığı işleri yapmak, hizmetleri sunmak, olduğudur. Bunu yerine getiren, görevini yapmış olur, getirmeyen ise uyarılır, eleştirilir, suçlanır, itham edilir. Yasalara aykırılık halinde ise soruşturmaya tabi tutulur, yargılanır, gereğinde cezalandırılır.
Belediyeler; siyasetin ve siyasetçinin en fazla parmak soktuğu kurumlar olduğu için sürekli gözlem altında tutulur, halk; belediye hizmetleriyle sürekli karşı karşıya olduğu için de suçlar, eleştirir. Bu eleştirileri muhataplarına aktarmak, yönetenle yönetilen arasında köprü olmak gazetelerin görevidir. Görev ile özel ilişkiler, dostluklar birbirine karıştırılmamalıdır.
Görev anlayışını beğenmediğimiz birini, insan olarak sevebiliriz. Ve bizim görev anlayışını beğenmediğimiz halde, insancıllığından, beşeri ilişkilerinden dolayı sevip saydığımız belediyeciler olduğu gibi, görevindeki başarı ve dürüstlükten dolayı takdir ettiğimiz belediyeciler de vardır. Yerel gazeteciliğin gereği de budur....
Kurban bayramınızı eş, dost, akraba ve ailenizle birlikte huzur içinde geçirmeniz dileğiyle Kurban Bayramınız mübarek olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : 0312 484 23 84 0541 200 20 19 0533 966 12 89 | Faks : 485 04 53 | Haber Yazılımı: CM Bilişim