Umarım hayır çıkar
Umut kıran gelişmelerin yoğunluğunda bir adım öteyi görememenin huzursuzluğunu yaşayanlarla, sisli ortamı nimet sayanların sevinç çığlıkları ilginç bir iklim yarattı Türkiye de. Gelinen noktada şok eden sürecin hangi zaman diliminin plânlı, hangisinin rasgele olduğu konusunda bir netlik kuşkusuz var; ama, bu konudaki gerçeklik toz-duman ortamını sevenler ve sorumluluk duygusu bulunmayan yurttaşlar açısından önemsizdir, ne yazık ki
Yukarıdaki tespite dayanak olan gelişmeler hakkında birçok yazı yazdığım için yeniden ayrıntıya girecek değilim. Yapmak istediğim şey, daha önce almış bulunduğum ürküten notlar ı paylaşmaktır.
Adliye'de, Mülkiye'de mevcut olanlar mevcudiyetlerini korumazlarsa, arkadan gelenlerin mevcudiyetini koruyamayız. Bir taraftan o kanun ve kuralları, diğer taraftan da kanun ve kural adamı olma imajını kullanmalıyız. Yani sizi gören, 'bunlar kurallara harfiyen riayet ediyorlar' demeli. Ta ileriye gitmeli, can damarları içinde dolaşmalıyız. Cepheleri öğrenmeleri lazım arkadaşlarımızın. Hukuk sistemini didik didik etmeliler. Sistemin püf noktalarını bilmeleri lazım. Biz de çalışıp onları istifade edecekleri mevkilere getirmeliyiz. Dikkatli olmalıyız, erken harekete geçecek olursak tepemize binerler. Durmadan hazırlanmalıyız, zamanı gelince, uygun boşluk bulunca maratona geçeriz. Devlet memuru arkadaşlarımız kahramanlık yapamazlar, erken vuruş yaparlarsa dünya başlarını ezer. Bütün anayasal müesseselerdeki güç ve kuvveti cephenize çekeceğiniz ana kadar her adım erken sayılır.
Bu sözler, referandum konusunda
ölüleri bile kaldırıp 'evet' oyu kullandırmalıyız, diye Pensilvanya' dan fetva veren Fethullah Gülen'e aittir. Bu konuşması yayımlandıktan sonra Amerika'ya kaçmış, yıllarca gıyaben yargılansa da, bu iktidar döneminde berat etmiştir
Gerçek liderlerinin söylediği gibi, bütün anayasal kuruluşlardaki güç ve kuvvet bir şekilde cephelerine çekiliyor; halkın bu konudaki farkındalığı ise referandum sonunda anlaşılacaktır.
Hukuku dolanacaklarını açık açık söylemekle kalmayıp, hiç çekinmeden çoktandır uygulamaya (Anayasa Mahkemesine yedek üye atanması gibi) geçmiş bulunan iktidarın lideri
değişiklikleri hap haline getirip, vatandaşa sunacağız, derken, el işaretiyle de yutturacağını göstermişti. Oy kullanacak vatandaşların bunu ve yukarıdaki F.G' ye ait sözleri unutmamaları gerekir.
Tarafsızlığı ile bilinen Sami Selçuk gibi pek çok hukuk adamının oylanacak olan anayasa değişikliklerine ilişkin paketteki, Anayasa Mahkemesi ve HSYK' nın yapısına ait değişikliklerin yaratacağı tehlikeleri anlatmaları umarım etkili olmuştur.
Bu iki maddeye ilişkin ayrıntılar ortalama bir yurttaşın anlayabileceği bir dille anlatılmış olsa da miting alanlarındaki söylemler bu bilgileri unutturacak niteliktedir. Anayasa değişikliklerine hayır kampanyasını sürdürenlerin daha dikkatli olmaları gerekir; bir bardak şerbetin içine atılan iki damla zehir vatandaş tarafından fark edilmezse eğer, geleceğin nelere gebe kalacağı iyi analiz edilmelidir. Başka bir söyleyişle, hukukun son kale olduğu, hangi partiden olursa olsun tüm vatandaşlar tarafından algılanacak biçimde aktarılmalıdır.
Elbette, yüksek yargı kurumlarının saygınlığını sarsan tavırların yanında, Türk ordusu ve komutanlarına karşı karalama ve suçlamaların tatmin edici açıklaması istenmelidir. Bunu istemenin varsa eğer suçlulara arka çıkmak olmadığı vurgulanmalıdır
Kadrolaşmanın yanında siyasilerin ve yakınlarının politika üzerinden kısa sürede zenginleşmesinin ve kamu varlıklarının talan edilmesinin bilgi ve belgelerinden uygun olanları halkla paylaşılmalıdır. 2003 seçimlerinden önce AKP liderinin canlı yayında dokunulmazlıkları kaldıracağız sözü vermesine karşın, neden bu zırha sıkı sıkıya sarıldıklarını anlatırken, referandumda oylanacak olan söz konusu iki maddenin onların kurtuluşu olacağı ile ilgili ayrıntılar, yine ısrarla dillendirilmelidir
Otuz yıl önceki, 12 Eylül Anayasası'na evet demenin bedelini çok ağır ödedik. 2010'nun 12 Eylül'ünde oylayacağımız pakette de aynı hataya düşersek eğer, bu kez altından kalkamayız. Umarım bu oylamadan hayır çıkar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : 0312 484 23 84 0541 200 20 19 0533 966 12 89 | Faks : 485 04 53 | Haber Yazılımı: CM Bilişim