PEYGAMBER EFENDİMİZ (SAV)İN ÜSTÜN AHLÂKI
PEYGAMBER EFENDİMİZ (SAV)'İN ÜSTÜN AHLÂKI
Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed (SAV) bütün insanlık için örnek bir ahlâk ve fazilete sahipti. O, Allah'a (CC) ve âhiret gününe inananlar için de en mükemmel örnek idi.
Peygamber Efendimizin (SAV) her hareketinde hudutsuz bir sadelik vardı. Bir odaya girdiği zaman, oturanların ayağa kalkmasından hoşlanmazdı. Kendisini bir köle dahi çağırmış olsa hiç tereddüt etmeden ayağına kadar giderdi. Her sınıfa mensup insanlarla aynı sofranın başında oturup yemek yerdi. Çok alçak gönüllüydü. Giyinişi de hareketleri gibi sadeydi. Yamalı elbise bile giyerdi. Ancak elbisesinin temiz olmasına çok itina gösterirdi.
Cenab-ı Peygamber (SAV) Efendimizin isimlerini ve künyesini şöyle sıralayabiliriz: Peygamber Efendimizin çok anılan ismi Muhammed'dir (SAV). Kur'an-ı Kerim'de dört defa Muhammed ismiyle anılmıştır. Bu anılan sureler ve ayetler şunlardır: Ali İmran; 144, Ahzab; 40, Feth; 29, Muhammed; 52. İsa (AS) ümmetine Peygamberimizi Ahmed ismiyle tanıtmış olduğu bildiriliyor. Hatta muharref İncilde bile bu ismin manasına gelen değişik isimlerin kullanıldığı görülmektedir.
Peygamberimiz (SAV) Kur'an-ı Kerim'de Muhammed, Ahmed isimlerinden başka Resul, Nebi, Şahid, Beşir, Nezir, Rauf, Rahim, Musaddık, Müzekkir, Müdessir, Abdullah, Kerim, Hak, Mübin, Nur, Hatemin Nebiyyin, Rahmet, Nimet, Hâdi, Tâhâ, Yâsîn diye anılmıştır.
Bunlardan başka Peygamberimizin daha bir çok isimleri vardır onlardan bazıları Kur'an'da, bazıları hadislerde, bazıları da daha önce gelen kitaplarda zikredilmiştir. Biz bu güzel isimlerin 201 tanesini, adını bu güzel isimlerden alarak, GÜZEL İSİMLER kitabımızın başına Allahü teâlâ'nın (CC) güzel isimlerinden sonra koyduk.
Küçük yaşta konuşamayan çocuklara Muhammed Resulullah (SAV) yazılı bir mühür kazıtıp, akide şekerler yapılırken 201 adedine basılarak çocuğa her sabah aç karnına birer adet yedirilecek olursa şifa yapacağını büyüklerimizden duyduk buraya da bir malûmat olmak üzere kayıt etmiş olduk.
Üç oğlu olan behemehal birisine Peygamber Efendimizin (SAV) ismini koymalı. Peygamberimizin 63 yıllık yaşantısını sayabilmek mümkün değil ama biz, siz kıymetli kardeşlerimize 54 adetini sayıp biraz da izahta bulunmak istedik. Şimdi bu 54 ahlâk-ı Muhammediyyeyi birlikte okuyalım. İnşallah üzerimize düşecek nasibi bol bol alma nimetine ermiş oluruz.
1-Yedirir:
Kıymetli kardeşlerim hepimizin malûmudur ki bizler, Peygamberlerin en sahavetlisi İbrahim aleyhisselâmın başta Peygamberimizin olmak üzere neslinden geliyoruz. Ceddimiz İbrahim Halilullah misafirsiz sofraya oturmaz, her gün dört gözle misafir beklermiş. Tabi İki Cihan Serveri de öyle olacak. Yedirmek kadar güzel, ikram kadar lezzetli bir şey olamaz. Allah teâlâ (CC) hepimizin sofralarını açık bulundursun. Atalarımız ne güzel demiş Misafir on rızıkla gelir birini yer dokuzunu ev sahibine bırakır. Sahavet dinimizin ana emirlerinden biridir.
2-Selâm verir:
Selâm Allahü teâlâ'nın emri Resulünün sünnetidir. Şiar-ı islâmiyedendir. Bizler de bu sünneti seniyyeye riayet edelim. Selâmdan gafil olmayalım. Hanımlara selâm bir fitne endişesi dedikodu nedeni olmayacaksa verilir.
3-Hasta ziyareti:
Allah Resulünün (SAV) bu tavsiyesi ne kadar güzel. Allah teâlâ (CC) Ben viran gönüllerdeyim, buyuruyor. Hasta gönülden daha viran bir gönül olur mu? İşte bu nedenle hasta ziyaretini ön plâna almalı bir haceti var ise gidermeli, duasını almalıyız.
4-Komşu hakkı:
Yine İki Cihan Serveri (SAV) Efendimiz Miraç dönüşü Rabbim bana komşu haklarından bahsetti o kadar çok bahsetti ki, komşu komşuya mirasçı olacak zannettim, buyurdu. Allah teâlâ (CC) kulunu ilk önce komşusundan soracak. İslâmi kurallara uyularak komşuluk yapılacak olsa, komşu komşuyla gül gibi geçinir mahkemelerin de yükü hafiflemiş olur.
5-Küçüklere merhamet:
Allah Resulü ne güzel takdir buyurmuş. Bu günün küçükleri, yarının büyükleri onlar gayet güzel yetiştirilecek ki, yarınlarımız aydınlık olsun. Onların her biri işlenmemiş bir cevher gibi, nasıl işlenirse öyle olur. Burada anne babalara dikkat düşüyor, marifet düşüyor, hüner düşüyor.
6-Büyüklere hürmet:
Geçmişini hayır ile yad etmeyen milletler teali edemez. Büyüklerine saygı göstermeyen saygı göremez. Yaşamamızın tadı birbirlerimize saygı ve sevgi ile çıkar. Bütün ameller arkada edep ve hürmet öndedir.
7-Davete icabet eder ve dua eder:
Bu nedenle davete icabet sünnettir. Bunun yanı sıra haneye ve hane halkına hayır duada bulunmak da yine sünnettir. Bu sünnetler yaşanmalı, ihya edilmeli. Kısa zamanda sünnet üzere yaşamanın hep beraber güzelliklerini görürüz.
8-Huysuz muameleye yüz çevirir:
Yeryüzünde her türlü insan mevcut olduğu gibi büyüklerine saygısızlık yapanlar da oluyor ki, Allah Resulü (SAV) onu muhatap almaz yüz çevirirlerdi. Yapılacak muamelede bu densiz insana en güzel cevap, Resulullah'ın (SAV) yaptığı gibi ona verilecek en güzel cevap, sükûttur.
9-Küsleri barıştırır:
Her ne olursa olsun, müslümanlıkta küslük yoktur. İnsan hiç yoktan güzel bir hayra vesile olmak istiyorsa Allah Resulü (SAV) gibi yapsın küsleri barıştırsın. Hasımları hısım yapsın.
10-Özür dileyenleri dinler affeder:
Suçunu itiraf edene ne denileceğini ne yapılacağını Kâinatın Efendisi (SAV) ne güzel emretmişler AF. Şair ne güzel demiş:
Çeşm-i insaf gibi kamile mizan olamaz
Kişi noksanını bilmek gibi irfan olamaz.
11-Cefa etmez:
Her birerlerimiz aynı uygulamayı yapmalıyız, kimseye cefa etmemeli hatta cefa edene de ne güzel denilmiştir İyiliğe karşı iyilik her kişinin kârı, kötülüğe karşı iyilik er kişinin kârı.
12-Hediyeyi geri çevirmez:
Bu sünnet-i seniyye nedeni ile müslümanlar arasında hediyeleşmek sünnettir. Sevgi ve muhabbetin çoğalmasına, birbirimizin kardeşlik bağlarının kuvvetlenmesine vesile olacak en güzel bir iştir. Hediyenin azı çoğu olmaz. Zaman-ı saadette sahabenin biri bir hurma hediye getirdi bazı sahabeler tebessüm ettiler. Allah Resulü (SAV) buna karşılık Sizler çoktan bir şeyler getirdiniz bu ise evinde bulunan tek hurmayı getirdi, buyurdular. Dememişler mi çok veren maldan az veren candan".
13-Hediyeye mukabelede bulunur:
Evet karşı tarafın da mukabelede bulunması yine sünnet. Emir zaten, hediye verin değil hediyeleşin.
14-Kötü söz söylemez:
İnsanın diline hakimiyeti cennete nailiyeti gerektirir. Bu nedenle dilimizi kötü söze alıştırmamalıyız. Alışıklık çok kötü bir şey, bu gün kötü gibi gördüğüne söylersin, yarın kötü olmayana da söylersin. İnsanların hepsi mükerrem, yaptıkları fiiller kötü olabilir onlar için de irşad vazifesini yapmalı yoksa dua etmeliyiz. Yine Allah Resulü (SAV) Hıfzullisan selâmetün insan, buyurmuşlar.
15-Lânet etmez:
Lanet çok kötü bir şeydir eskiden birimizin ağzından çıksa onu defedebilmek için hemen Rabbiyessir duasını okurlardı. Bu nedenle bu mülevves sözden de uzak durmalıyız. Zira o lânet döner dolaşır yine söyleyeni bulur.
16-Bedduâ etmez:
Allah Resulünden (SAV) sahabelerden bazıları, çok eziyet edenlere beddua etmesini istemişler Ben beddua değil dua için gönderildim. O eza edenlerin sulbünden nice kimseler gelecek ki bu din-i mübin-i İslâm'a hizmet edecekler, buyurmuşlar.
17-İntikam almaz: (şahsı için)
Hepimizin malûmudur ki; intikam, kin, nice aileleri mahvetmiş nice yuvalar yıkmıştır. İslâm'ın bu kuralı Resulünün bu sünneti icra edilse böyle mi olurdu? Başımıza gelen bütün musibetler İslâm'ı bilmemekten İslâm'ı tatbik etmemekten kaynaklanıyor. Çünkü selâmet Allah teâlâ'nın yoluna uymada, o yol da Şeriat Hz. Muhammed (SAV).
18-Kimse için arkadan konuşmaz:
Bu mülevves halet-i ruhiyenin yapandan başkasına da zararı olur ama en çok kendi için çok zararlıdır. Kendini bilen, Resul-i Ekrem (SAV) gibi davranır karşı tarafa zerre kadar faidesi olmayan bu çirkin ahlâktan vazgeçer. Yani ölü eti yemez.
19-Hizmetinde bulunanlara karışmaz:
Hz. Enes (RA) Peygamber Efendimizin on sene hizmetinde bulunan bir sahabidir. Kendisi şöyle diyor Allah Resulü bu on sene zarfında ne bana bir şey dedi ne de yaptıklarıma bir şey dedi.
20-Biri çağırdığında buyur derdi:
Evet en güzel bir hitap kapımızdakine, telefondakine en güzel bir şekilde buyurun denilmeli. Telefon da kapı çalma gibi bir şeydir. O yabancı söze lüzum yoktur veyahut Selâmünaleyküm demeli.
21-Çoluk çocuğu ile pek iyi geçinirdi,can sıkacak bir halde bulunmazdı:
Bir insanın aile efradı ona Allah teâlâ'nın (CC) bir emanetidir. Bu emanete tabii Resulullah'ın davranışı gibi davranılacak, hanemizden burcu burcu saadet dumanları esecek. İlk önce insan çatısının altındakileri memnun edecek sonra herkesi.
22- Aralarında adalet gözetirdi:
Aile efradı arasında ayırım, o daha şöyle bu daha böyle gibi laflarla birinin gönlünü yapayım derken pek çok kimsenin gönlünü incitmekte bir yarar yoktur. Bu nedenle buna benzer bir hal varsa içinde saklamak belli etmemek lâzımdır. Bu insanın kendi için de karşısındaki için de hayırdır. Tabi hayırdır Allah Resulü (SAV) böyle buyurmuş.
23-İkindiden sonra hepsinin hatırını sorardı:
Bir büyüğü tarafından hatırı sorulması, duası alınması insan için ne büyük nimet. Hele İki Cihan Serveri oluverirse işin manası daha da başka anlam taşır. Her vesile ile diyoruz. Allah teâlâ'ya (CC) yol, gönül almaktan geçer, gönül, gönül.
24- İhtiyaçlarını giderirdi:
Hane sahibinin ana görevlerinden biri de Allah Resulü'nün (SAV) yaptığı bu güzel iş olsa gerek. Zira Peygamber Efendimiz (SAV) bir hadis-i şeriflerinde Sizin öyle günahlarınız olur ki onu hiçbir şey eritmez. Ancak çoluk çocuk nafakasını taşıma yorgunluğu giderir.
25-Daima sevgiyi aşılar, ashabına da tembih ederdi:
Bilmiyorum dünyada en büyük güç sevgi, aile arası, millet arası, milletler arası en büyük güç birbirine emniyet teşkil edecek en güzel haldir. Yekdiğerimizi sevebilmek, gönlünü alabilmek, hatırını yapabilmek.
26-Nefreti icap ettirecek söz ve davranışta bulunmazdı:
Dinimiz İslâmiyet, imrendirme dinidir iğrendirme değil. Cenab-ı Hakk (CC) bizleri de Habib-i Edibi gibi bu üstün ahlâk üzere bulunmamızı nasip etsin. Bizler de sevdirelim soğutmayalım. Büyükler, hiçbir zaman soğuk soluklu olmayın buyurmuşlar.
27-Herkesi mertebesine akıl ve ilmine göre tutardı:
Her ziyaretçinin hakkını verebilmek, memnun bir şekilde yollamak İslâmi meziyetlerdendir.
28-Gelenleri güler yüzle karşılardı:
Yine sevgili Peygamberimiz (SAV) Bir hacetiniz olursa güler yüzlülerden taleb edin isteyin, buyurmuşlardır. Her zaman, her yerde, herkese tatlı dil güler yüz.
29-Zengin fakir gözetmez davete giderdi:
Davet çok güzel adetlerimizden ve Efendimizin sünnetlerindendir. İnsanı kardeşlerine ikram etmekten daha çok ne mesrur eder. Bunlar günümüzde değişmemeli, yedirip içirmeli.
30-Namaz kılarken gelenin işini görmek için namazı kısaltıp, hacetini sorardı işini görür namazına devam ederdi:
Ümmetine hizmeti önemser, acil bir durum vardır düşüncesiyle bu güzel ahlâk-ı Muhammedi'yi icra ederlermiş.
31-Herkesin hacetini bitirir:
Hacet bitirmek kadar güzel bir şey olur mu, zorda kalmış bir kimsenin yardımına çalışmak üstün hasletlerdendir. Büyüklerimiz de, hamal ol, sakın hamallık yaptırma demişlerdir.
32-Kim elini tutarsa tutan bırakmadan bırakmazdı:
Sevgi, muhabbetlerin kendisine kendisinden daha çok olduğunu ima ettirir. Mübarek ellerini muhatabı bırakmadan bırakmazlardı. Allah (CC) şefaatlerine nail buyursun, sevgisine dahil buyursun amin.
33-Kendi hüzünlü ashabına güler yüzlüydü:
Kendi dertlerimizle kardeşlerimizi üzmemek, onlara daima ıstıraplarımız var ise belli etmemek de demek bir sünnet-i Resul.
34- Vaaz ve hutbelerde Celâl sıfatı olur sert söylerdi:
Demek İlâhi emirlerin önemini belirtmek için canlı ve celâlli olurlardı. O büyük Peygamberin Celâli de hoştur, cemali de bu nedenle şair:
Celâlinle, Cemalinle, isminle, cisminle
bu cihana cism-i cansın Ya Resulallah
Ne mümkün ki ben benim benliğimle seni bilmek
seni senle bilenlerle ayansın Ya Resulallah,
diyor.
35-Güzel huy, Allah'ın yarattığı en büyük şeydir.
36-Ahlâkı güzel bir adam, uyurken de Allah'ın rahmetine nail olur.
37-Güzel ahlâktan ayrılma. Zira insanın ahlâkı iyi olanı, dünyada en güzel olanıdır.
38-İslâm güzel ahlâktan ibarettir.
39-Cenab-ı Hakk (CC) bir kulunun hem suretini hem ahlâkını güzel yaratıp da onu ateşe yedirmez.
40-Sirke, balı bozduğu gibi kötü huyda insanın işini, ibadetini bozar.
41-Güneş karı nasıl eritirse, güzel huyda günahı öyle eritir.
42-Bir insan, ahlâkı fenalaştığı müddetçe Allah'tan (CC) uzaktır.
43-İslâmın en şereflisi, eliyle ve diliyle halka ezâ etmeyenidir.
44-Öfkesini yenenlerin ayıbını Allah (CC) örter.
45-İntikam almaya muktedir iken öfkesini yenebilenlerin kalbini Allah (CC) iman ile doldurur.
46-Peygamberliğin gayesi; ancak ahlâkı yükseltmektir.
47-Güzel ahlâk, dini muhafaza eden bir kaptır.
48-Güzel ahlâk dinin yarısıdır.
49-İnanan bir kulun terazisine konacak güzel ahlâktan daha ağır ve değerli bir şey yoktur; Muhakkak ki güzel ahlâk sahibi, güzel ahlâkı namaz kılanın, oruç tutanın derecesini bulur.
50-Allah, ağzı bozuk kötü huylu ve utanmazlara öfkelenir, onları hiç sevmez.
51-Bir kul ibadet bakımından zayıf ta olsa güzel ahlâkı ile ahiret derecelerinin en yükseğine erişir. Daima ibadet eden bir kul da eğer kötü ahlâklı ise cehennemi boylar.
52-Güzel ahlâktan ayrılma. Çünkü ahlâk yönünden insanların en güzeli din bakımından da en güzelidir.
53-İyi ve hayırlı olanınız, ahlâkı en güzel olanınızdır ki; onlardan kimse incinmez.
54-İnanan kimseye verilen hizmetlerin en hayırlısı güzel ahlâktır. Biçimi güzel bir insanın kötü bir kalbi olması onun için ne kötü bir nasiptir.
Kıymetli kardeşlerim iman köktür, amel-i saliha dal yapraktır, güzel ahlâk meyvesidir. İnşallah bunu böyle bilelim hiç şüphesiz bizler çok güzel ahlâk üzerindeyiz ama bunları daha çok geliştirebiliriz ne kadar güzelsek daha o kadar güzel olabiliriz. Allah teâlâ'nın (CC) güzellikleri la yuat vela yuhsa, hudutsuzdur. Bunun için çok gayret gösterenlerin mükâfatı da büyük olacaktır. Mevlâ sayü gayretimizi arttırsın. Amin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : 0312 484 23 84 0541 200 20 19 0533 966 12 89 | Faks : 485 04 53 | Haber Yazılımı: CM Bilişim