Kuyunu kazıyorlar başkan

Taşlar yerinde oynadı…
Saltanatlar teker teker yıkılıyor…
Yıkılmayanlar da sallanıyor..
Ha yıkıldı, ha yıkılacak…
Bugün Ortadoğu'ya baktığımızda bir çok saltanatın yıkıldığını, bir çok saltanatında yıkılmaya başladığına şahit oluyoruz. Türk halkı olarak Orta doğu'daki saltanatın yıkılmasına şahit olurken, bir Gölbaşı'lı olarakta Gölbaşı'nda ki saltanat koltuğunun yavaş yavaş sallandığını açıkça görüyoruz.
Bilmem sayın başkanın haberi var mı ama, Gölbaşı sokaklarında umutsuzluk hakim….
Bu yönetim bir daha iş başına gelemez, yerli vizyonu bitti, bu işi beceremiyorlar vs.vs.
Bu yazıyı yazdığımda Belediye Başkanı Yakup Odabaşı Almanya'da, Gölbaşı'nı tanıtmakla uğraşıyor. Ancak görev yaptığı süre içerisinde, şu an Almanya'da yaptığı Gölbaşı'nı tanıtma işinde maalesef başarılı olamadı. Gönül isterki Gölbaşı'nın tanıtsın ve bu tanıtımlardan Gölbaşı kazansın, ancak maalesef olmuyor. Başkan ne kadar çabalarsa çabalasın tanıtım ve belediyecilik faaliyetlerinde başarlı olamıyor.
Parti içi istifalar, belediye meclis üyesi Hamit Mermer'in istifası ve darp edilmesi, sırada başka meclis üyelerinin de istifa edeceği iddiaları, rüşvet iddiaları nedeniyle cezaevine konulan bürokratı Odabaşı'nı zor durumda bıraktı. 2 yıl içinde yaşanan hadiseler hem halkı, hem Odabaşı'nı hem de çevresindekileri zor durumda bıraktı.
Sayın Odabaşı seçim öncesi yerli seçmenin oylarını “Sizin çocuğunuzum, Gölbaşı ve Gölbaşılı kazanacak” diyerek aldı. Eski başkan Abdulnasır Haşlak'ı belediyeyi ithal müdürlerle doldurdu diyerek acımazsızca eleştirdi. Peki kendisi ne yaptı, kendiside Haşlak'tan aşağı kalmadı fazlasını yaptı.
Özel Kalem Müdürünü, Sosyal İşler Müdürünü, Başkan Yardımcısını dışarıdan getirdi. Yani halk deyimiyle ithal etti. Bana ve bir çok kesime göre kimin nereli olduğu önemli değil, ne iş yaptığı ve yaptığı görevde ne kadar başarılı olduğu önemlidir. Vizyonu, kalitesi ve Gölbaşı'na ne kadar hizmet yaptığı önemlidir.
Dün Yakup Odabaşı'nın Mehmet Odabaşı'nı Özel Kalem Müdürlüğü'ne getirmesine tepki gösterenler, şimdi neden Mehmet Odabaşı'ndan memnunlar. Bugün Zabıta Müdürü Pehlül Eraslan'a neden tepki yok. Bugün İsmail Kara'nın Mali Hizmetler Müdürlüğü'ne getirilmesine neden tepki yok. Bugün Murat Bölük'ün Belediye Başkan Yardımcılığına getirilmesine neden tepki yok. Çünkü bu insanlar Gölbaşılı ve Gölbaşı'nda oturuyorlar. Çevreyi tanıyorlar ve insanlarla ikili ilişkileri var. Gölbaşılının sevincine ve hüznüne ortak olmuşlar. Ancak diğer “ithal” olan diğer bürokratlar bu tür ikili ilişkilerde bulunmamışlar. Gölbaşı'nı ve Gölbaşılıyı anlayamazlar. İthal diye tabir edilen bürokratlardan Kültür Sosyal İşler Müdürü Banu Revan'ı ayırt ediyorum. Çünkü Revan kalitesiyle ithalde olsa Gölbaşı'na hizmet vermekte ve fayda sağlamaktadır. Ya diğer ithal müdürler onlar Gölbaşı'na ne kazandırdı? Bana göre dışarıdan iş başına getirilen bürokratlar Gölbaşı'na fayda sağlamadı. Sağlamayacaktır da….
*********
Ulusal haberleri okudukça, Gölbaşı ile bağlantı kurmaktan kendimi alamıyorum. Çünkü mutlaka Gölbaşı'nda yaşananlar ile bir bağlantıyı rahatça kurabiliyorum. Dün okuduğum bir haberde CHP Yalova milletvekili Muharrem İnce'nin, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı gizli toplantıların ayrıntılarını ODA TV Ankara temsilcisi Ayfer İklim Bayraktar'a ulaştırdığını, Bayraktar'ın da bu yaşananları ODA TV imtiyaz sahibi Soner Yalçın'a anlattığı tüm gazetelere manşet oldu. Bu haberleri Başkan Yakup Odabaşı'da mutlak surette okumuştur. Yada bir tv kanalında denk gelip izlemiştir. Acaba Odabaşı'da bu haberden benim gibi bir pay çıkarmış mıdır? Acaba Kemal Kılıçdaroğlu gibi, Odabaşı'nın da kuyusunu kazmak isteyenlerde var mıdır? Öyleyse Odabaşı da bu haberden bir pay çıkarıp şapkasını çıkarıp önüne koyup neden böyle oluyor diye düşünmesi ve çözümler araması lazımdır. Sayın Başkan her ne kadar bizi dost değil, rakip olarak görse de “Dost acı söyler” Çevrene ve çevrendeki insanlara dikkat et. Almışlar ellerine kazmayı, küreği, kuyunu kazıyorlar başkan……

Sonradan demedi deme.....