KUŞATMA
KUŞATMA
Yaşadığım ilçedeki Atatürk İlköğretim Okulunda son sınıf öğrencilerden oluşan yaklaşık üç yüz öğrenciyle eğitim diyalogları yaptığım sırada bir yandan da Milli Eğitim Bakanlığında zaman zaman düzenlendiği söylenen Ulus Devletten Çoklu Devlete başlığı altındaki sinevizyon gösterilerini düşünüyordum. Sebahattin Önkibar'ın bu konuda, Milli Eğitim taarruz altındadır, federasyon çalışmaları yapılıyor ve Kürt Politikalarının dayatma olduğu anlaşılıyor
Bu durumu protesto etmeliyiz, vb türündeki satırlarının yanında bir gece önce dehşetle izlediğim Milli Eğitime ilişkin programdaki konuşmalar da zihnimde çınlıyordu. Yandaş medyada yuvalananlardan G.G, adlı bayanın Tevhid-i Tedrisat Kanununun derhal kaldırılmasına yönelik propaganda niteliğindeki vurgulamaları doğal olarak diğer katılımcılar tarafından da desteklenmişti. Hızını alamayan Yrd.Doçent, önünü arkasını düşünmeksizin İran'ı örnek göstererek çoklu eğitimin faziletlerini sıralamıştı. Kendinden geçmiş bulunan G.G ise Milli Eğitim Bakanlığının gereksiz olduğunu söylemişti son olarak. Özgür ve çoklu (rasgele) eğitimin geleceği aşamayı pervasızca, bir çırpıda vurgulamıştı.
6 Mart 1924' de yürürlüğe giren Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Yasası) eski ve çok yönlü eğitim ve öğretim düzenine çağdaş ve laik bir yapı kazandırmayı amaçlamıştı. Sosyokültürel yönün belirleyicisi olan bu yasanın kaldırılması en önemli kalelerden birinin kuşatılması demektir. AKP' nin eski Milli Eğitim Bakanı görev değişikliği sırasında,
Gözüm arkada değil, yapılması gereken her şey yapılmıştır, içim rahat, dediğinde, tüm kadroların yerleştiğini, yasa değişikliklerinden sonra da amaçlarına ulaşacaklarını vurguluyordu.
şayet kur'an kursları ve din eğitimi bu yasaya ters düşüyorsa, yanlış olan din eğitimi değildir; Tevhid-i Tedrisat Kanunu'dur, diyebilen zihniyet gerçekten ürkütücüdür.
Atmaları gereken adımları atmış bulunuyorlar. Tüm kurum ve kuruluşları kontrol edebilecek düzeye geldiler. Ağababalarının uyardığı süreç tamamlandı;
bütün anayasal müesseselerdeki güç ve kuvveti cephenize çekeceğiniz âna kadar her adım erken sayılır, dediği süreç aşıldı. Sıra yasalarda, tek engel yüksek mahkemeler ve HSYK.
Hazırlıklarını yaptılar ve Atatürk'ün fiziki varlığını yok edecek olan hastalığın ilan edildiği 30 Mart gününe denk getirdikleri yasayı Cumhuriyeti ve demokrasiyi yok etmek arzusuyla Meclis Başkanlarına teslim ettiler
31 Mart 2010
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : 0312 484 23 84 0541 200 20 19 0533 966 12 89 | Faks : 485 04 53 | Haber Yazılımı: CM Bilişim