İstiklal Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoyu anma günü düzenlendi.
12 Mart İstiklal Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u anma günü dolayısıyla Gölbaşı Belediyesi Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi'nde etkinlik yapıldı.
Düzenlenen Programda Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yasemin Doğaner İstiklal Marşının Nasıl yazıldığını ve Mehmet Akif Ersoy'un hayatını anlattı.
Belediye Başkanı Yakup Odabaşı yaptığı konuşmada Allah hiçbir Ülkeye İstiklal Marşını yazdırmasın sözünden ben bundan şunu anlıyorum Türk Milleti bir daha bu duruma düşmesin.Bir anlamda da İstiklal Marşı yazılırken kendi duyguları çok güçlü olduğu ve İstiklal Marşı Ebediyen okunması ve Türk Bayrağının Türk Devleti semalarında dalgalanacağını işaret edeceğini düşünüyorum ve merhum şairimize Allahtan rahmet diliyorum.Sonsuz saygı ve sevgilerimi sunuyorum'.dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Çok âbid ve zâhid ebeveynin çocuğu olmak saadetini tadarak dünya misafirhanesinde günlerini geçiren Akif, henüz çok küçük yaşından itibaren anne ve babasından ibâdetin vecdini, zevkini, heyecanını tadarak hayat mektebinin ilk basamağını adımlamaya başlamıştı.
Konuşmaya başladığı andan itibaren babası ona Kur'an-ı Kerim'den âyetler ezberletmeye başlamıştı.
Milli Mücadele saflarında yer almak için Ankara'ya giden Akif i çeşitli bölgeleri dolaşarak halkı aydınlatırken görüyoruz... Vaaz ve nasihatlarıyla mücadelenin ehemmiyetini dile getiren Akif, her gittiği yerde büyük alâkayla karşılanıyordu.Konuşmalarıyla milletin hissiyatını dile getiriyor. Milletin hissiyatına, ruhuna hitap ediyordu.
6 Şubat 1920 günü Balıkesir Zağnos Paşa Camiini tıklım tıklım dolduran ahâliye şöyle sesleniyordu Akif:
"Ey cemaati Müslimin! memleketlerinizi kurtarmak için devam eden mücâhedâtımızda bir noktaya son derece dikkat etmelisiniz! Bu hareketlerin, bu himmetlerin sırf müdafai din ve vatan gayesine müteveccih olduğu yar ve ağyar nazarında tamamiyle anlaşılmalıdır. Fırkacılık, menfaatcilik, komitecilik gibi hislerden külliyen müberra olduğuna yakındakilere uzaktakilere tamamiyle kanaat gelmelidir. Bu kanaati zerre kadar sarsacak bir harekete, bir söze kimse tarafından meydan verilmemelidir."
Yine devamla şöyle diyordu:
"Cemaat içinde herkesin uhdesine düşen bir vazife-i vataniye, bir farizâ-i diniye vardır ki onu ifa hususunda zerre kadar ihmal göstermek caiz değildir. Bu hususta hiçbir fert kenara çekilerek seyirci kalamaz. Çünkü düşman kapılarımıza kadar dayanmış, onu kırıp içeri girmek, harîm-i namus ve şerefimizi çiğnemek istiyor. Bu nâmerd taarruza karşı koymak, kadın, erkek, çoluk çocuk, genç, ihtiyar... Her fert için farz-ı ayın olduğu, bir lahza hatırdan çıkarılmamalıdır."
Akif in bu vazlan kulaktan kulağa her tarafa yayılıyordu. Kastamonu Nasrullah Camiinde verdiği vaaz ise Yurdun çeşitli yerlerinde camilerde okunmuş, bastırılarak her tarafa dağıtılmıştır.
Bu esnada yazdığı şiirler dillerden düşmüyordu. Cepheye giden kahraman Mehmedçiğe şöyle sesleniyordu Akif:
"Yurdunu Allaha bırak çık yola
"Cenk"e deyip çık ki vatan kurtula.
Böyle müyesser mi gaza her kula
Haydi, levend asker, uğurlar ola."
İSTİKLAL MARŞI KIYAMETE KADAR SENİNLE BİRLİKTE OKUNACAK VE ANILACAKTIR. NUR İÇİNDE YAT.
Tel : 0312 484 23 84 0541 200 20 19 0533 966 12 89 | Faks : 485 04 53 | Haber Yazılımı: CM Bilişim