Gölbaşı Nereye Gidiyor?

İlçemiz Gölbaşı'nın turizm açısından tanınmış ve yaklaşık yedi yıldır kabul görmüş Gölbaşı Göller, Andezit Taşı ve Sevgi çiçeği festivalinin bu sene 8. si geçtiğimiz günlerde kutlandı.

Festivalden muhteşem bir sunum beklenirken, tamamen hayal kırıklığına uğrayan gölbaşı halkı şaşkınlığını gizleyemedi. En görsel olarak stantların boş oluşu herkes tarafından akıllarda soru işaretleri oluşturmaya yetti. Akabinde zaten birçok tanıdık yüz yerlerini almamış ve alanlarda hallerinden memnun gözükmüyordu… Halkın ilgisi ise beklenenin çok çok altındaydı.

Organizasyon o kadar berbattı ki bunun muhatapları da halkalarından ayrılmış ama zincirleme kaza gibi gözüküyorlar. Muhatap olarak organizasyonun başında gelen isim ve ekibi dünya çapında önemli olan bir festivali hiç etmeye hakları yoktu tabi ki.
Her kafadan bir ses çıkınca, kim halıydı? Acaba sivil toplum örgütleri haklımıydı? Kültür ve sosyal işler müdiresi Banu REVAN ne kadar neyi doğru ya da neyi eksik yaptı? Ona talimat veren kişi yani sayın başkan Yakup ODABAŞI neyi yanlış hedefledi? Başkan yardımcısı Murat BÖLÜK konu ile ilgili gerçekten yardımcı olabildi mi? diye bir sürü soru kafalarda oluştu…

Dikkatleri çeken bir diğer husus ise, festivalin başından sonuna kadar hatta yarışmalarda juri üyeliğine varıncaya dek işin içerisinde ve festival komitesinde yer alan GÖL-DER Başkanı İsa ÖMERCAN' ın konu ile ilgili olumsuz yönde açıklama yapmasıydı.
Kurulduğu günden beri toplum yönünde çalışmalar yapan ve ilçemizde en aktif olan Göl-Bir- Der' in başkanı ve GÖLDEF'in başkanı Münir BALLI' nın doğru tespitleri ve diğer dernek başkanlarını federasyonun tepkisine karşı BALLI' nın arkasındaki dik duruşlarımıydı? İsa ÖMERCAN' ın geri adım atmasına ve Gölbaşı Belediyesini eleştiren basın açıklaması yapmasına sebep neydi? Yâda Sayın ÖMERCAN Gölbaşı Belediyesinden umduğunu bulamamış mıydı?
Aslında beklide Gölbaşı Belediyesinde bir daha festival organize etme fırsatını bile yakalayamayacak olan sayın Banu REVAN' dan ziyade belediye başkanı Yakup ODABAŞI ve ilgili belediye başkan yardımcısına şu soruyu sormadan geçemiyoruz.
-Hani bir ifade vardır ya “ kötü personel yoktur, Kötü patron vardır” diye. Belki de burada asıl sorumlu eleştirilere cevap veremeyen ve günah keçisi ilan edilen Kültür ve sosyal işler müdürünün üstündeki patronlardır ve başından sonuna kadar komitede yer alan sivil toplum örgütü başkanımıdır?
Akıllara gelen bir diğer soruda yerel seçimler öncesinde sivil toplum kuruluşlarına yer tahsis edeceği sözünü veren bu günse sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini bile dikkate almayan belediye başkanı ODABAŞI' mıydı? Asıl sorumlu…
Öyle tahmin ediyoruz ki bu şekilde yapılan ve önemsenmediği görülen Sivil Toplum Kuruluşları belediye başkanını bürokratlarının daha çok başını ağrıtacak.
Ve görünen o ki festival bitti, ancak festivalde yakılan ateşin kıvılcımları önümüzdeki günlerde de alev almaya devam edecek…