damgasını vuracak bellide en büyük oyunlardan biri "GÖLBAŞI MEZARLIĞI"
2009 Yerel seçimleri ile başlayan , Spor Kulübü seçimleri , bağış karşılığı mezar satılması, kulüp yönetiminin topluca istifa etmesi ve arkasında yatanlar, olağanüstü kongre, mezarlığa terörist gömüldü iddiaları ve mezarlık yetkisinin Büyükşehir Belediyesi tarafından alınması ile devam eden ve halen yaşamaya devam ettiğimiz bir süreç....
Gölbaşındaki mezarlık süreci öyle bir süreçti ki yakın tarihimize damgasını vuracak büyük bir tezgah, Gölbaşı'na damgasını vuracak bellide en büyük oyunlardan biriydi. Mezarlığın bu duruma gelmesi siyasi bir malzeme olarak kullanılması kurgusuyla, oyuncularıyla ve figüranlarıyla müthiş bir plan.
Nitekim eğrisi yada doğrusuyla yerel seçimlerin galibi MHP'li aday Yakup Odabaşı oldu. Yakup Odabaşı'nın seçimleri kazanması ile birlikte, bir önceki dönem Gölbaşı Belediyespor Kulübü Başkanlığı yapan Fikret Akliman Spor Kulübü Başkanlığından istifa etti. Nitekim spor kulübü belediye tarafından desteklenen ve yürüyen bir dernekti. Akliman'ın istifası ile birlikte MHP'li üyeler arasında ilk ayrılık rüzgarı esmeye başladı. Kongreye tek liste ile gitmek isteyen Dediğim dedik, çaldığım düdük demek isteyen Odabaşı, ilk yanılgısını bu kongre ile almış oldu. Nazım Kaşkatepe'yi aday olarak gösteren Başkanın bu isteğine Mehmet Atak ve Hamit Mermer'in başını çektiği ayrılıkçı meclis üyeleri karşı çıkarak, rakip bir liste hazırladı. Tartışmalar kavgalar, küfürler hatta ortaya çıkan ses kayıtları Başkan Odabaşı'nın birlikteliği sağlamada zorlanacağının işaretçisiydi.
Nitekim Mehmet Atak ve Hamit Mermer'in başını çektiği grubun dediği olmuş, Atak grubunun desteklediği Ali Atsız'ın listesi seçimlere tek liste olarak girmiş ve kazanmıştı. Ne olduysa ondan sonra olmaya başladı. Meclis Üyeleri ve Başkanın peşini kavga,küfür ve hakaretlere , ellerde dolaşan hakaret içerikli ses kayıtlarına varana kadar bir çok olumsuzluk bırakmadı. Ali Atsız kulüp başkanı olduktan sonra, kulübe belediyeden gelen maddi desteğin kesilmesi, Mehmet Atak ve grubunun İncek İmar Planında Başkan Odabaşı'nın karşısında bulunmaları Ali Atsız'ın kulüp başkanlığını da tehlikeye sokmuştu. Maddi gücü olmayan bir spor kulübünün ayakta durabilmesi çok zordu ve Atsız maddi baskıya dayanamayıp Odabaşı ile buzları eritmeye başladı.
Konum itibariyle çok güzel bir yerde bulunan Gölbaşı mezarlığı ise variyetli ve güç sahibi insanların iştahını kabartıyordu. Bu güç sahibi insanların yakınlarını geçmiş dönemlerden bu yana Gölbaşı'na defnetmek istemeleri hiç yok olmamıştı. Geçmişten bu yana gelen bu düzen böyle devam edecekti. Kulübe gelir sağlanması için dışarıdan gelen definler, kabul ediliyor, bunun içinde cenaze sahibinden bağış alınıyordu. Bu bir süre daha böyle devam etti. Ta ki Abdurrahim Sapan isimli vatandaşın bu durumu ulusal gazete boyutuna taşıması ve o dönem Belediye Başkanının yokluğunda vekillik yapan Ahmet Çelebi'nin bu durumu kabul etmesine kadar.
Yerel ve ulusal basının baskılarına dayanamayan Ali Atsız ve yönetimi topluca istifa etmiş, Belediye Başkanı Yakup Odabaşı'na da kulübe destek olmadığı gerekçesiyle inceden de bir mesaj göndermişti. Kulüp yönetimi istifa edince yeni yönetim oluşturma çabaları bizzat Odabaşı tarafından başlatılmıştı. Şu an ki Başkan Mehmet Atak, kongre öncesi Aday Olmayacağım, Mehmet Atak'ın literatüründe kulüp başkanlığı yoktur beyanatlarına karşın, Kulüp Başkanlığına Mehmet Atak seçilmişti. Aynı beyanatları veren MHP'li meclis üyeleri Nazım Kaşkatepe ve Kadir Yanık ise sözlerinin arkasında durarak aday dahi olmamışlardı. Belediye Başkanı Yakup Odabaşı'nın ısrarları neticesinde bu görevi kabul ettiğini söyleyen Mehmet Atak ise kendini böyle savunuyordu.
Kulüp Başkanlığına soyunan, makamı kapan Mehmet Atak'ın durumunda ise ani bir değişim yaşanmış, her yerde rahatça eleştirdiği Yakup Odabaşı ile arası bir anda süt liman oluvermişti. Dışarıdan defin Mehmet Atak'ın başkanlık yaptığı dönemde de devam etti. Mehmet Atak faaliyet raporu görüşmeleri esnasında mezar satıldı iddialarına Atak çok abest bir yanıt verince, Türkiye gündemi bir anda değişiverdi. O esnada DTP'li Ahmet Türk'e de yumruklu bir saldırı yapılınca ulusal basında bunu güzel bir malzeme olarak kullanmıştı.
Aradan geçen zamanda ortada hiçbir şey yokken, Ramazan ayında bir gece ansızın Büyükşehir Belediyesi ekipleri gece gelip mezarlık kapısına Ankara Büyükşehir Belediyesi Gölbaşı Mezarlığı tabelasını asınca ortalık birden bire gerilmişti. Gölbaşı Belediyesinin tabelayı indirmesi, Büyükşehir Belediyesinin mezarlık kapısına nöbetçi dikmesi işi inat boyutuna kadar ulaştırmıştı.
Sivil toplum örgütlerinin bir araya gelerek, Büyükşehir Belediyesini çok ağır bir dille eleştiren haksız bir bildiri yayınlamasına da bir takım kişiler tepkisiz kalmamış, karşı bir bildiri yayınlamıştı. STK'ların bildirisine Belediye Başkanı Yakup Odabaşı'da tepki göstermiş, Daha düzgün ifadeler kullanılabilirdi demişti. Fatih Duruay ise doğru bir noktaya temas etmiş STK'ların eylemi ters tepti. İyilik yapalım derken, kötülük yaptılar diyerek STK'ların iletişim kurma yerine eylem olunu seçtiklerini ve aceleci olduklarını ima etti. Mecliste beklide en doğru sözü ise Hamit Mermer söyledi. Gölbaşında ki mezarlık dolunca köylere definler başlayacak. Peki o zaman yaşanabilecek sorunları düşünebiliyor musunuz diyerek olayın ciddi yetini gözler önüne serdi.
Gölbaşındaki mezarlıklarla ilgili süreç en başından bu yana böyle gelişti. Gölbaşı üzerinde oynanan oyun devam ederken, sadece figüranlar değişiyor. Gölbaşı Mezarlığı sürecini biz yaşadıklarımızla şahit olduklarımızla böyle değerlendirdik. Bizden yazması
. Gerisi size kalmış....
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : 0312 484 23 84 0541 200 20 19 0533 966 12 89 | Faks : 485 04 53 | Haber Yazılımı: CM Bilişim