Bu davet işinin suyu çıktı

Uzun zamandır yazı yazmıyorum. Yazınca birilerini üzüyorum çünkü. Hani halk arasında “bunu da yapmak artık farz oldu” diye bir terim var ya; bizim bu yazıda biraz ona benzeyecek. Baştan şunu söylemek gerekir. “Amacım meslektaşlarımı yermek değil.” Öncelikle kendisine saygı duyduğum Bayram Türkmez'in yazısını okuyunca, önce kendime bir öz eleştiri yaptım. Sarı basın kartına sahip Gölbaşı'nda tek gazeteci Bayram Türkmez'dir. Sarı basın kartını almak aslında zor olan bir şey değildir. Her gazeteci sarı basın kartına müracaat edip, sarı basın kartı alabilir. İmtiyaz sahipleri de müracaat tarihlerinden 1 yıl sonra bu karta sahip olabiliyor. Sarı basın kartının bir çok avantajı var ancak, benim illa sarı basın kartım olsun diye de bir kaygım yok işin açıkçası. Öyle bir kaygım olsa bu kart için müracaat eder, şimdiye kadar da çoktan alırdım. Neyse bu konunun üzerinde fazla durmak hiç kimseye bir şey kazandırmaz. Bayram Beyin yazısının tamamını üstüme almıyorum çünkü; Allah-a bin şükür işime özen gösteriyor, elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Kimsenin tetikçiliğini yapmıyor, paralı haber yapmıyorum. Aksini iddia eden varsa buyursun. Paralı haber yapmış olsak, yada birilerinin tetikçiliğine soyunmuş olsak,  ne tehdit edilir, ne de üzerimize silah çekilirdi.

Gelelim gazetecilerin veda yemeği davet edildi, edilmedi meselesine. Tayini çıkan M.Turgay Karabulak için Kaymakamlık tarafından bir veda yemeği organizasyonu yapılıyor. Ancak kaymakamlık tarafından hiçbir basın mensubu yemeğe davet edilmiyor. Buraya kadar bir sorun yok. Ancak ismini tekrar gündeme getirmek istemediğim ( beyefendiyi fazla üzmek istemiyorum) bir dernek başkanı kalkıp üzerine vazife olmayan bir harekette bulunuyor. O beyefendi çıkıp sonra da gazetelere diyor ki; “Benim ve derneğimin yemek organizasyonu ile alakam yok. Bu organizasyonu kaymakamlık düzenledi” diye bir beyanat veriyor.

Şimdi o beyefendiye tekrar soruyorum;

“Madem organizasyonu siz düzenlemediniz. Siz neden sizin düzenlemediğiniz bir organizasyonda sizin üzerinize vazife olmayan bir görevi yerine getirerek bazı basın mensuplarını yemeğe davet ettiniz?”

Öyle ya, benim bir organizasyonum olacak hem de ben bir kurum olacağım, ben basın mensuplarını davet etmek istemeyeceğim, sonra kalkıp birileri basın mensubunu bu organizasyona davet edecek….

Nedir Allah aşkına bu yaşanan hadise. Bu organizasyonu düzenleyen Gölbaşı Kaymakamlığı. Organizasyona gazeteci davet edilecekse; bu görev Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürü Seher Ödemiş'indir. Seher hanım basın mensuplarını davet etmediyse yapacak bir şey yok. Ama birilerinin Seher Hanım'ın makamında gözü varsa onu da bilemem.

İşin özü aslında Gölbaşı'nda ki kurum amirlerinin birilerine gösterdiği azami iyi niyettir. Bu iyi niyeti suistimal edip durumdan menfaat çıkarmak isteyenler ise gün gelir sert taşa çarpar.

Fıkrayı bilirsiniz;