BİR YALNIŞ ANLAŞILMA VAR
Gölbaşı eski Esnaf Odası Başkanı Hulusi Gürpınar yazılı bir basın açıklaması yaparak uzun zamandır Gölbaşı Gündemini meşgul eden Kent Meydanı ile ilgili görüşlerini dile getirdi. Gürpınar bu konuyla ilgili yanlış anlaşılmaların olduğunu bunu Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı ile yaptığı görüşmeler neticesinde öğrendiğini vurguladı.
İşte Hulusi Gürpınar'ın yaptığı Yazılı Basın Açıklaması;
KENT MEYDANLARI VE GÜDÜK KALAN ALAN
Ömrüm boyunca yaşadığım çevreye kentime vatanıma ve Dünyama aktif katılımla sahip çıktım. Çözümde ortaklık ilkelerinin bütünlüğünde daha yaşanılabilir bir Gölbaşı Ankara Türkiye ve Dünya için mücadele verdim; vermeye de devam edeceğim. Bu bir insanlık görevi.
Kent vizyonunun geliştirilmesi kentin hak ve hukukunun korunması çevreye duyarlılık sürdürülebilir kalkınma hesap sorma ve hesap verme saydamlık ve katılımcılık hep temel ilkem olmuştur. Yaşadığımız Dünyayı gezerken de hep bu gözle baktım gözlemledim ve izledim Paris'i gezerken de Bodrumu gezerken de Viyana'yı, Moskava'yı, Edirne'yi Amasya'yı Münih'i gezerken de Budapeşte'yi Aşkabat'ı Kazan'ı gezerken de Girne'deki Sofya'daki Üsküp'teki İstanbul İzmir Bursa'daki hiç fark etmedi insanın olduğu sağlıklı ve kaliteli yaşadığı hayattan zevk alıp gülen yüzüyle mutlu olduğu her yaşayan kente bu gözle baktım.
Bu kentlerin yaşam kalitelerini geleceğine yön verme ışık tutma akışını belirleme tabi ki yönetenlerin asli görevidir. Ama ana görev kentte yaşayanlara düşmekte. Kentine sahip çıkmak katılımcılığı ve ortak akla dayanan uzlaşmayı esas alarak yapacaktır bu işi de. Tam da burada kent meydanları kentin soluk ve nefes aldığı yerler olarak gelir gündeme. Buralar cazibe merkezleridir hep gençler orta yaş çalışanlar kadın ve çocuklar ile hep genç kalanlara ileri yaş insanları emekliler buralarda sinemalar tiyatrolar kafeler sergi salonları heykeller havuzlar çiçekler herkesin her kesimin kendisi için bulacağı ortak yaşam alanları ile görsel göze hoş gelen ruhu dinlendiren yaşamdan zevk alacakları ortak alanlardır. Buralar Paris'te Eiffel Kulesi ile Şanzelize, Moskava'da Kızıl Meydan da Kremlin Sarayı İstanbul'da Sultanahmet Meydanı güncel olduğu için herkes bilir Kahire'deki Tahrir Meydanı gibi şimdi size soruyorum gençlere yaşlılara çalışanlara çocuklara her dem genç kalanlara Allah aşkına Eski Belediye Binası'nın olduğu alanda kendiniz için ne bulabilirsiniz ki oraya gidesiniz. Bu o bölgeyi sadece yeşillendirerek ağaçlandırarak çiçek ve havuz yaparak ta cazibe merkezi oluşturamazsınız. Meydan dediğin 3.600 metre kareye indirilerek düşünülemez bu safdillik olur. Yerin kendisi kadar dar görüşlülük olur ufkumuzu genişletelim. Bugün kala kala sadece Belediyenin elinde güdükleştirilmiş 3600 metre kare yer kalmıştır. Biz geçmişte yapılaşmaya karşı çıkarken Dr.Şerafettin Tombuloğlu Lisesi'nin ana girişindeki Dereden Sukesen Deresi'nin sahil Atatürk Parkın'dan göle uzandığı alana kadar ki bölüm ve bu alanın tümü trafiğe kapatılarak sadece yayalara yaklaşık 70 -80 dönümlük alandan bahsetmekteydik. Şimdi bu alanın içine bir kreş bir kütüphane inşa edilmiş 3600 metrekarelik alanın dört tarafı geniş yol yapılmış kuşa çevrilmiş bir alana dönüşmüş daha doğrusu dağ fare doğurarak bir küçük parsellik yer kalmıştır. O zaman şu soru akla gelmektedir. Bu parselle bu alan nasıl cazip hale getirilebilir. İşte örnek verdiğimiz kentler izlendiğinde doğruya ulaşabiliriz evet bu alanda otoparkı yerin altına inşa edebilirisiniz. Cazip kent estetiği olan bir binada sinemasını tiyatrosunu sergi salonunu seyir kulesini oluşturur çevre düzenlemesini de çağdaş uygar ölçülere getirirseniz yeni bir cazibe merkezi oluşturabilirsiniz. Aslında gelişen Gölbaşımızda Gölbaşının ikiye bölen yol ilçemizin Batı yakasındaki iş yerlerini ekonomisini ve ticaretini öldürmüş. Batı kesimi bankalarda olmasa ölmek üzeredir. Buraya da yeni bir soluk alma fırsat tanıyacak yeni bir oluşuma fırsat tanımak gerekir.
Gölbaşı için bu alanın maddi değerinin yanında manevi değeri de çoktur bu nedenle beni de Belediye Meclisini aldığı satış kararı önce çok üzdü. Kamuoyundan sürekli arayan kanaat önderleri dostlarım ve değerli basın mensupları kardeşlerime Başkanımız Sayın Odabaşı ile görüşmeden satışı konusunda fikir ve düşüncesini almadan bir beyanda bulunamayacağımı bunun etik olmadığını ifade ettim. Kendisi ile yaptığım görüşmeden ise mutlu ayrıldım. Zira kendiside bu alanın maddi değerinden çok manevi değerini çok önemsediğini satış kararının diğer parsellerle birlikte geçtiği için yanlış algılandığını bu parsel satışının asla söz konusu olmadığını bu parseli almaya kimsenin gücü yetmeyeceğini ama bu alana uygun kent estetiği kaygısı ve onun ötesinde Gölbaşına simge olabilecek cazibe ve buluşma doğru anlamda kent merkezi olma özelliğine uygun herkesin seveceği herkese cevap verecek bir eser ve prestij proje kazandıracaklarını kent meydanını böylesi 3600 metrekare de değil çok daha geniş bir alanda yaratacaklarını ifade etmesi beni gerçek manada umutlandırdı. Üstelik bu 3600 metrekarelik alanın gölbaşı ölçeği ve genelinde özel proje alanı ilan edilmesi de bir avantaj oluşturmaktadır. Bu istisnai bir durumdur ve değerlendirilmelidir. Bu kararı çıkaranlara da ayrıca teşekkür ederim.
Eğer bu alan benim sinema tiyatro sergi salonu kütüphane lokal alışveriş kafe yeme içme gibi çağdaş ihtiyaçlarıma cevap verecek bir pozisyon oluşturacaksa ve bu ihtiyaçlar bu güne kadar giderilmemişse bu talebe cevap vermek gerekir diye düşünüyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle sonunda inanmadığım hiçbir şeyi gündeme taşımadım. İnandığım doğrunun da arkasında sonuna kadar durdum. Bir şeyi eleştirirken nedenini niçinini çözüm önerileriyle getirdim. Gerektiğinde çizmelerimi giyer kalemimi elime alır doğrunun mücadelesini veririm. Belediye parseli ile ilgili ortada bir kent meydanı oluşacak alan kalmamıştır orda oluşan yeni kreşi kütüphaneyi yıkamayacağımız yolları da kapatamayacağımıza göre düşünce ve uygulamaların yeniden revize edilip güncellenmesi gerçeğinin doğurmuştur. Lütfen sağduyulu olup büyük düşünelim. 3600 metrekareye Dünyanın hiç bit yerinde Kent Meydanı oluşturalamaz üstelik bu şehrin ilçe imar hudutlarının bilmem kaç kilometre ile ifadesi bize Üniversite alanlarının olduğu hastanelerin Toki nin Sahil Yolunun sınırlarını çizme yeni kent meydanları oluşturma vizyonunu da sunmalıdır. Artık taleplerimiz çok daha geniş ve gerçekçi ve dünya ölçeklerinde olmalıdır bu konuya takılıp kalmayı da çok gerekli bir tartışma olarak görmüyorum.
SAYGILARIMLA
HULUSİ GÜRPINAR
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : 0312 484 23 84 0541 200 20 19 0533 966 12 89 | Faks : 485 04 53 | Haber Yazılımı: CM Bilişim