Bir şeyler ört-bas mı edilmek isteniyor?

Malum haftanın konusu yine Gölbaşı Belediyesi. Emme basma tulumba gibi her hafta belediyenin bir skandalı ile Gölbaşı çalkalanıyor. Bu haftaki skandalımız ise sahte teminat mektubu iddiası.
Açıkçası ben şaşırmadım. Çünkü daha önceden tahmin ettiğim bir senaryo içinde süre geldi tüm olaylar. Önce meclis olağan üstü toplandı. Temizlik ihalesinin süresi 3 yıla uzatıldı. Sonra ilk yapılan temizlik ihalesi iptal edildi. Neden iptal edildi?
Belediyenin hatası yüzünden.
Ne oldu peki?
Belediye Güneş Albayraklar firması ile pazarlık usulü masaya oturdu.
Pazarlıktan ne çıktı?
Yanlış hatırlamıyorsam 830 bin TL. Hemde 3 aylık gibi kısa bir süre için.
Sonra tekrar bir ihale yapıldı. Gerçi ihalede komisyon başkanı olması gereken birim müdürlerinin birisi izinli birisi raporlu çıktı. Komisyon başkanlığına kim atandı, ihale ile uzaktan yakından alakası bile olmayan başka bir birim müdürü. Hem de ihaleye saatler kala.
Öz Anadolu firması 4 bin 950 TL'ye aldı. İnceleme süresi geçti. Sözleşme imzalandı. Sonra bir de ne olsun. Yeni bir iddia “Teminat Mektubu”nun karşılığı yokmuş. E bu kadarına da pes doğrusu. Olay patlak vereli 10 gün kadar oldu ancak, hala bir cevap gelmedi.
Çok merak ediyorum, Gölbaşı Belediyesi bankaya gönderdiği yazıyı posta güvercini ile mi yolladı. E öyle olmalı ki hala, cevap gelmedi. Hani bu açıklama yapılmamasına kuşku ile bakmıyor değiliz. Bu olay örtbas mı edilmek isteniyor? Yoksa cevap hala gelmedi mi? Geldi de kamuoyundan mı saklıyorsunuz?
Ancak biz Gölbaşı'nın belediye başkanının bu olayın üzerine gideceğini, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirmeyeceğini umut ediyoruz. Bankadan teminat mektubunun teyidini istenmesini de takdirle karşılıyoruz. Eğer gerçekten teminat mektubu ile bir sorun yada sıkıntı varsa kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Yok ortada öyle bir şey yoksa, çıkıp yine açıklama yapılmalıdır.
Şimdi burada işin acı boyutuna bakalım. Mecliste temsil edilen muhalefet partileri var. CHP ve AKP.
Gölbaşı Belediyesi ile ilgili bir çok iddiaları gündeme taşıdık. AKP'li bazı meclis üyelerinden ve CHP'li üyelerden hariç hiç kimse “Arkadaş haklısın, bu işin üzerine gideceğiz.” Diye bir mesaj almadım. Yada herhangi bir iktidar yetkilisi “Yazdıkların yalandır, yanlıştır” diyemedi. Sadece Beton boru olayında bir cevap geldi. O cevabı da eline yüzüne bulaştırdılar.
Bu nasıl muhalefettir. İktidarı sıkıştıracak, zor durumda bırakacak bir fırsat altın tepsi içinde önlerine sunuluyor. Belediyenin yumuşak karnına vurmak ya akıllarına, yada işlerine gelmiyor. Hiçbirinden ses yok, tepki yok, tık yok. Ve bunlar yarın milletten oy isteyecekler.
Daha açık yazayım isterseniz, sanki bu muhalefet meclis üyeleri, böyle sessiz kalarak koruyuculuk görevini üstlenmiş gibiler.
Bunun nedenini ise sizler gibi bende çözebilmiş değilim.