Ahlaki Değerlerimizi Yitiriyormuyuz?
Ziya Özkan'ın Haberi
Türk aile yapısına aykırı olan diziler amacına ulaştı. Özenle hazırlanan senaryolar Dünya'ya nam salmış Türk aile yapısına, hatta arkadaşlık ilişkilerimize dahi zarar vermeyi başardı. Evlerimizin salonlarında izlediğimiz lüks yaşamlar, göstermelik mutluluklar, gayri meşru ilişkilerin marifet sayılarak gösterildiği diziler reytingde tavan yaptı.
Şehvetin, aşk adı altında anıldığı günümüzde çocuklarımızı korumak artık daha zor bir hal aldı. İnternet çılgınlığı ve özgürleşme çabası içinde olan gençlerimiz asıl özgürlüğün aile sınırları içerisinde yaşanabileceğini göremez hale geldi.
Yaşamış olduğumuz coğrafyada bu değerlere sonuna kadar bağlı kalmaya çalışan bir yerdi. Gölbaşında son günlerde yaz aylarının da gelmesiyle birlikte parklara, sokaklara, kafelere akın eden gençlerimiz toplumun değer yargılarını görmezden gelerek toplum ahlakını bozacak davranışlar sergilemeye çalışmakta. Bahçelievler Mahallesinde bulunan Mevlana Parkı ve devamı olan kuytu köşe parkta yaşları henüz 13 ila 15 olan blue çağına yeni girmiş gençlerin uygunsuz ve zarar verici davranışları ile çevre esnafların ve vatandaşların şikayetleri üzerine gölbaşı taraf gazetesi olarak bu konuya ilişkin röportajlar yaptık.
Gölbaşında yıllardır esnaflık yapan üniversite kafenin sahibi İbrahim PAKOĞLU gazetemizin böyle bir konuyu ele alarak ilgilenmesini sevinerek karşıladı.Pakoğlu Kaç senedir bu gençlerle burada mücadele etmeye çalışıyoruz.geçmişte yine bu tür olaylar yaşadık ve çözüme ulaştıramadık.Gerçekten çok üzücü bir konu 13-14 yaşındaki gençler bu parklarda bali çekiyor, esrar içiyor kız çocukları ağaçların altında erkeklerle uygunsuz hal ve davranışlarda bulunuyor. Biz çevre esnaflar olarak daha öncede şikayetlerde bulunduk fakat hiçbir birim yetkilisi ilgilenmedi. Parktaki güvenliklere söylesek güvenlik görevlilerinin hiçbir yetkisi yok güvenlik baş edemiyor. Polise şikayet ettik defalarca polis çoğu zaman biz ilgilenmiyoruz dedi.Müdahale etmeye kalktığında da aldı götürdü karakola 1 saat sonra sokaklara tekrar salıverdi. Biz çoğu zaman kendimiz müdahale ediyoruz.Vatandaş olarak rahatsız ediyor çünkü çocukları uyarıyoruz karşılık veriyorlar biraz alttan alsak bizi dövmeye yelteniyorlar. Şiddet uygulasak bu seferde ailesi geliyor benim çocuğuma nasıl vuruyorsun diye bize karşı çıkıyor. Aile terbiyesi almamış bu gençleri aileleri yola getirememiş biz ne yapalım diyerek konuştu.
Mevlana Parkının hemen karşısında bulunan Simit Sarayı'nın işletmecisi Akif SEBAT ise Gölbaşı gelişiyor bir kabuk değişimi yaşanıyor tabi ki olumlu ve olumsuz olaylar olacaktır yerel yöneticilerin bu sorunları tespit edip önlemlerini almaları lazım.Bu sorunların hepsi dışarıdan gelen insanlarla alakalı değil tabi ki, bütün sorunları bu öğrencilere yüklememek lazım yani.Hep dışarıdan gelene kızıp da içeriyi korumak tabi ki yanlış olur. Bu çocuklar bizim geleceğimiz toplumdan dışlayarak değil de topluma kazandıracak şekilde müdahaleler olması gerekiyor.Gündüz gözü parkta çocuklar uyuşturucu maddeler kullanıyor ve biz engel olamıyoruz. Aile terbiyesi çok önemli üzülmekle kalıyoruz.Bizde kafe işletiyoruz bizim ortamımızda da olabilir ancak ahlaki terbiyeyi çocuğa en başta aile verir bizler çok fazla müdahil olamıyoruz. Parklarda gördüğümüzü güvenlik görevlilerine söylüyoruz. Buradaki parkla alakalı sorunları kavgaları vs güvenlik görevlilerine söylüyoruz. Onlarda korkuyorlar. Güvenliğinde ötesinde daha caydırıcı şeyler olması gerek.Polisler hırsızlıklarda ya da kavgalarda aşırı bir ceza veremedikleri için polislerde tutamıyorlar salıvermek zorunda kalıyorlar.Burada güvenlik görevlilerini dövmeye filan geldiler böyle olaylar gördük. Yani bu olayları çözecek olan halkımızdır yani herkes ailesine ve çevresine ahlaki değeri verirse herkes çocuğuna gereken sevgiyi ilgili alakayı gösterirse böyle olayların azalacağını zaten biliyoruz dedi.
Çevre esnaflardan olan SUZİ Bayan Kuaförü işletmecisi Gazi BÖLÜKBAŞ ise uzun zamandır burada sıkıntı yaşadıklarını ve esnaf olmaları nedeniyle müdahale edemediklerini belitti. Bölükbaş Yaşları henüz 13-14 olan kız-erkek çocukları bu parkta toplumun ahlakını bozacak her şeyi yapıyorlar.Biz burada esnafız müdahalede bulunsak çocuklar uyuşturucu madde kullanıyor, ertesi gün gelip gece iş yerimizin camını çerçevesini kırsalar biz mağdur olacağız.Parktaki güvenliklere şikayet ediyoruz ama onlarda korkuyor ve müdahalede bulunamıyor. Polise haber versek ilgilenmiyor kime şikayet edeceğimizi şaşırdık artık. Buradaki apartman sahipleri herkes şikayetçi bir an önce yetkililerin konuyla ilgilenmesini istiyoruz dedi.
Parklarda bulunan güvenlik görevlileri mi, toplumun güvenliğini sağlayan Polis Teşkilatı mı yoksa yetişen bu kadar genç nesle iş istihdamı ya da sosyal alanlar sağlayamayan belediyemi sorumlu? Sorumlu sizce kim?
Parklardaki güvenlik görevlileri ile başlayalım güvenlik görevlilerinin yetkileri nelerle sınırlıdır?
Son zamanlarda güvenlik görevlilerinin bu tür durumlar karşısında kayıtsız kalamayarak duruma müdahale etmesi karşısında şiddet kullandıkları ve bu konular yüzünden adli birimlerin çokça kapılarını aşındırdıkları ve ayrıca uyuşturucu madde kullanan gençlere karşı temkinli davransalar da cahilce ve bilinçsizce karşılık veren gençlere çok fazla müdahale edemedikleri bir gerçek.Bu durumda bakıldığında güvenlik görevlilerinin konuya ilişkin çaresiz kaldıkları gözlenmekte.Gelelim Polis Teşkilatına, toplumun değer yargılarına sonuna kadar kulak veren ve tam yetkilerini kullanan polislerimiz olaya müdahalede bulunuyor bulunmasına fakat yaş sınırından dolayı sokaklarda uygunsuz ve topluma uymayan hareketlerde bulunan gençleri, emniyete aldıkları gibi geri sokaklara salıveriyorlar.Polisler olaya anında müdahale etmesine karşın kesin sonuç gene yok.Son olarak ilçe belediyelerine gelirsek evet vatandaş tarafından seçilerek gelen belediye başkanı ve meclis üyeleri konuya ilişkin ne tür çalışmalar yapmışlar?
Yaz aylarının gelmesiyle belediyemiz spor birimlerinde yaz okulları başlatıyor.Ama gölbaşılı vatandaşlarımızın çokta haberi yok.Daha çok 6 ila 10 yaşlarındaki çocukların ilgi alanlarına giren bu tür etkinlikler tam olarak blue çağını yaşayan gençlere hitap etmiyor.Bu durumda ilçemiz gençlerinin ilgisini çekecek hiçbir sosyal alan olmaması da sokaklarda aylak aylak boş gezen gençleri kötü yollara itiyor.Yaklaşık 2.5 yıl kadar uzun bir sürede kendisini toplayamayan belediyemize de bu durumda söyleyecek bir sözümüz yok.Umut ediyoruz ki ileriki yıllarda hala asosyal bir gölbaşı olarak kalmayız. Hal böyle olunca vatandaş bu tür durumlar karşısında kime derdini anlatacak ve çözüm bekleyecek?
Aslında en önemli şeyin aile terbiyesi olduğunu, farkında olmadan toplumun ahlakını bozmaya çalışan bu çocukların ailelerine ne tür eğitimler verilmesi gerektiğini ve bu ailelerin çocuklarının topluma nasıl kazandırılması gerektiğini nasıl öğretebiliriz?
Ülkemizin huzuru ve refahı için, milli birlik ve kardeşlik duygularımızın yeniden ve daha sağlam oluşturulması için ve bu huzurlu ortamın sürekliliği için hepimiz bir şeyler yapmalıyız. Kendimizi bu konuda sorumlu hissetmeliyiz. Ecdadımızın ırk ve mezhep ayrımından uzak koyun koyuna yattığı Çanakkale ve Sarıkamış'ı hatırda tutarak içimizdeki bu soğuk savaşı güçlü imanımız ve tertemiz kardeşlik ve hoşgörü duygumuzla yenebilmeliyiz. Güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar bir cennet görünümüne sahip ülkemizi yine kardeşlik çerçevesindeki yaşantımızla daha da güzelleştirmeliyiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : 0312 484 23 84 0541 200 20 19 0533 966 12 89 | Faks : 485 04 53 | Haber Yazılımı: CM Bilişim