28 ŞUBAT SÜRECİNDE BİR ALPEREN

Aslında 28 şubat üzerine söyleyeceğim çok şey vardı.Bir makale yazmayı düşündüm.Ama sözü bu sefer uzun yıllar yanında yer aldığım 28 ŞUBAT 1997 DE,TAVRINI NET OLARAK ORTAYA KOYAN, ÖMRÜNÜ İNANDIĞI DEĞERLERE ADAMIŞ,GÜCÜNÜ RABBİN'DEN VE MİLLETİN'DEN ALAN GÜL YÜZLÜ ALPEREN MUHSİN YAZICIOĞLU' na bırakmayı uygun gördüm.Kendi sözlerimin onun 28 şubattaki süreçle ilgili sözlerinin yanında aciz kalacağına inanarak sözü manevi huzurunda koca reise bırakmayı bir borç bildim.EMPERYALİST GÜÇLER'İN İÇERİDEKİ İŞBİRLİKÇİ'LERİYLE ,O GÜNLERDE KUTSAL VATAN TOPRAK'LARINDA NELER YAPTIĞINI o güzel insanın sözleriyle ve röportaj yapılan Genel merkez yöneticimizin yorumunu SİZ DEĞERLİ OKUYUCU'LARLA PAYLAŞMAK İSTEDİM.

28 Şubat Sürecini Nasıl Değerlendiriyorsunuz? 

28 Şubat süreci antidemokratik bir süreçtir. Milli iradeyi susturmak isteyen egemen güçler çıkar çevreleri faşist yöntemlere başvurmuşlardır. 28 Şubat ülkemizi kaosa sürüklemek isteyen iç ve dış karanlık odakların demokrasiye ve halkın iradesine karşı yaptıkları alçakça bir müdahaledir. Laikçi tepeden inmeci halk düşmanı 28 Şubatın arkasında Kapitalist Enternasyonal vardır. Washington, Londra, Tel Aviv açıkça 28 Şubatçılara destek vermiştir. İçerde ise Bunların destekçileri mason locaları, lobiler Encümen-i Daniş, TÜSİAD, Tekelci medya, sözde sivil toplum kuruluşu gerçekte oligarşinin sivil uzantıları olan Beşli çete vardı. 

28 Şubat sürecinde toplum üzerinde psikolojik bir harekat uygulandı. Bu süreçte hangi hukuk dışı yapılar ortaya çıktı.? 

NATO'cu ulusalcılar, yani soğuk savaş döneminin uzantısı olan darbeci cuntacı çevreler hukuk dışı yapılar kurdular. BÇG ve BTK ' lar bu karanlık dönemin ürünleridir. Bu anti demokratik ve devlet içerisinde gizli bir şekilde faaliyet gösteren kurumlar mütedeyyin kesimler üzerinde büyük baskılar uyguladılar.
Brifingler düzenlediler provokasyonlar yaptırdılar meydanlarda açıkça darbe çağrıları yaptılar. Üniversitelerde başörtülü öğrenciler için faşist ikna odaları kurdular. İnsanları fişlediler, temel hak ve hürriyetleri çiğnediler, toplumda CIA patentli “psikolojik savaş metotları” uyguladılar. “BÇG” gibi demokratik rejimlerde görülmeyen yapılara o dönem BBP dışında hiçbir siyasi hareket net olarak tavır ortaya koymadı.

Biz BBP olarak BÇG hakkında mecliste soru önergesi verdik zamanın meclis kayıtlarından bu önergemize bakılabilir. Bir kez daha söylüyoruz ki BÇG gibi illegal yapılar demokrasiye zarar veren hukuka gölge düşüren yapılanmalardır. Demokrasilerde bu tür oluşumlara yer yoktur. 

5 Şubat'ta Sincan'da tanklar yürümüştü. Sayın Yazıcıoğlu'nun da bir sözü vardı. Neydi o söz ? 

Bir kere Sincan'da tankların yürütülmesi demokrasi açısından büyük yanlıştır.. Demokrasi Tankla değil halkla denetlenir. Demokraside çözüm askeri darbeye çağırmak değil milli iradeye güvenmektir. Biz BBP olarak milli iradenin üstünde hiçbir gücü tanımayız. Tankların sokaklara çıkartılması ancak askeri darbe dönemlerinde olur. Bu tür yöntemler demokratik rejimlerde olmaz.
Tanklar, toplar, süngüler silahlı gösteriler ancak faşist , komünist, totaliter rejimlerde olur. Demokrasilerde askerin yeri muharebe dışında kesinlikle kışlasıdır. Asker asla sivil siyasete müdahale etmez. Bir siyasi parti gibi davranamaz. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal askere her zaman “behammel siyaset dışında olmasını” eğer siyaset yapacaklarsa üniformalarını çıkartıp sivil hayatta bunu yapmalarını önermiştir.
BBP lideri Sayın, Yazıcıoğlu şu tarihi sözü Türk demokrasi tarihinde önemli bir yere sahiptir. “Namlusunu milletine çevirmiş bir tankı asla alkışlamam.” Bu söz hala bugün bile her yerde takdirle konuşulmaktadır. 

Peki bu süreçte Refah-Yol hükümeti düştükten sonra sayın, Çevik Bir bu postmodern bir darbedir söylemini nasıl karşılıyorsunuz? 

28 Şubat sürecinde Genelkurmay 2. Başkanı olan Çevik Bir o süreçte demokrasi dışı tavırlar sergilemiştir. Kendisi egemen güçlerin çıkar çevrelerinin sözcüsü gibi hareket etmiştir. Malumunuzdur 28 Şubat sürecinin en hararetli destekçileri olan ABD deki Musevi Lobilerinin en önemli örgütlerinden “JINSA” bu şahsa Türk İsrail ilişkilerine verdiği katkılardan dolayı 26 Ekim 1999 da ödül vermiştir Mason locaları ,lobiler Çevik Bir i çok severler. oda hep İsrail hükümetine ve İsrail silah tüccarlarına yakın durmuştur 

“Sincan da Yürüyen tanklar için Demokrasiye balans ayarı yaptık” demişti

Evet bu çirkin söz 21 Şubat 1997 günkü gazetelerde yer aldı. bu sözü söylemekle kalmadı “İran Terörist bir Devlet muamelesi görmeli” dedi. Tanklar aslında mili iradenin üzerine yürüdü hukuk dışı sözler sarfeden demokrasiye müdahale etmeye çalışan dönemin önde gelen aktörlerinden Çevik Bir e tekelci medya sahip çıktı. büyük destek verdi İran için “terör devleti” diyen ,şimdi emekli olan bu general katil İsrail için terörist devlet diyebilir mi? demez. Esas Terör Devleti, Nazi Devleti ,Haydut Devlet İsrail ve Amerika dır 

28 Şubat Sürecinde en dik duruşu sergileyen Demokrasiye sahip Çıkan BBP dir bunu biliyoruz peki Partinize Liderinize baskılar geldi mi?

Hem de Nasıl BBP Kilit partiydi oyları bütün dengeleri değiştiriyordu. Refah- Yol Hükümetinin güvenoyu alıp Türkiye'yi yönetmesini oligarşik güçler çeteler istemiyordu. BBP nin kilit parti olması gözleri Partimize çevirdi bir takım karanlık odaklar BBP nin hükümete evet oyu vermesini engellemek için çeşitli baskılara başvurdular
Başta bazı medya patronları en özel adamlarını sayın Yazıcıoğluna göndererek “Hükümete oy vermeyin medya organlarımız emrinizde” dediler. Sayın yazıcıoğlu “hayır biz demokrasi mücadelesi veriyoruz Milli iradeye saygı gösterilmesi lazım Bu Hükümete kayıtsız şartsız desteğimiz söz konusu değil. Ama ülkenin kaosa sürüklenmemesi için Kerhen bu hükümete oy vereciğiz yanlış icraatlarında da hep karşı çıkacağız” dedi.
Refah- Yol iktidarına Karşı BBP hep seviyeli ilkeli siyasetini sürdürdü yanlışa yanlış doğruya doğru dedi. Biz BBP olarak ilkelerimizden inançlarımızdan taviz vermedik bize yapılan baskılar diğer siyasi çevrelere yapılsaydı kaçacak delik ararlardı. Zaten son günlerde darbecilere cuntacılara boyun eğen bir kısım siyasileri ve liderleri gördükçe onlarla BBP nin farkı açıkça ortaya çıkıyor Biz BBP liyiz bize kimse emir ve talimat veremez iç ve dış karanlık odaklara asla boyun eğmeyiz.

Sayın Yazıcıoğluna o süreçte cuntacı bazı çevreler özel elemanlarını göndererek Hükümete güven oyu vermemesini yoksa başına iş gelir diyerek mesaj gönderdikleri söyleniyor.

 Evet Militarist çevreler BBP nin Hükümete güvenoyu vermemesi için sayın Yazıcıoğlunun makamına 2 kişi gönderdiler. Bu gelen kişiler kendilerine iletilen mesajları yazıcıoğluna söylediler. Gerçek bir siyaset ve devlet adamı olan BBP Lideri onları geldiklerine söylediklerine pişman etti onlara ve onları gönderenlere anladıkları dilden sert bir şekilde konuşarak tarihi bir ders verdi. Demokrasi dersi verdi.

Mesaj getiren kişilere
“ Bana bakın benim adım Muhsin Yazıcıoğlu bana tehdit baskı sökmez. Bizim Allah'tan başka kimseden korkumuz yok. Biz milli iradeyi temsil ediyoruz ve ne olursa olsun demokrasinin arkasında durmaya ve Demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz” demiştir. Yazıcıoğlu'nun odasına önce “havalı” bir şekilde giren bu kişiler Yazıcoğlu'nun gösterdiği sert tavır karşısında havaları inmiş ve sinmiş bir vaziyette Yazıcıoğlu tarafından odadan kovularak arkalarına bile bakmadan korku içinde odayı terk etmişlerdir.
Yazıcıoğlunun göstermiş olduğu bu asil ve dik duruşu bu gün gösterecek kaç siyasetçi var? Yazıcıoğlu'nun demokrasiye sahip çıkan sağlam yiğit delikanlı duruşundan bu gün Türk siyasi hayatında yer alanların öğreneceği ve alacakları çok ders var. 

Yazıcıoğlu'nun bir başka sözü de o süreçte özellikle ordu çevrelerinde çok etkili olmuş bu söz neydi?

 28 Şubat sürecinde Hafız Esat ın Suriye'deki Otoriter baskı rejimine benzeyen ve Tek partili bir rejim kurmak isteyen, anti Demokratik zihniyete sahip , Mezhepçi bir anlayışı savunan bazı karanlık çevreler vardı bunlar Milletin değer ve inançlarına savaş aşmış. katı Laikçi Faşizan çizgiye sahip, darbe peşinde koşan marjinal Ulusalcı sol çevrelerdi. Yazıcıoğlu bu süreçte bu karanlık yapılanmaları açıkça deşifre ettikten sonra hassas ve duyarlı çevrelere de şu mesajı gönderdi “Türkiye İran olmaz,Cezayir olmaz ama Suriye rejimi olmasına'da biz müsaade etmeyiz” bu tarihi söz ülkenin her yerinde ve her kesim tarafından her yerde büyük memnuniyetle karşılanmıştı. bazı kişilerin yanlışları kurumları bağlamaz.Türk Ordusu asla maceraperestlere izin vermez.Ordumuz Demokrasiye bağlı olduğunu göstermiştir darbelerin çözüm olmadığı ortadır.

12 Eylülcülerden 28 şubatçılardan hesap sorulmadır. ülkeyi kaosa götürmek için o dönemde rol oynayan bütün demokrasi dışı odaklar hukuk önünde hesap vermelidir.Refah – Yol hükümetini devirmek için bir çok dolapların içinde yer alan Demirel , Yılmaz ve bunlara destek veren iş dünyasının ve medyanın patronları sorgulanmalı bütün karanlık ilişkiler açığa çıkarılmadır.

BİR KEZ DAHA,MUHSİN BAŞKANIMI ŞAHSIM VE GÖLBAŞI İLÇE TEŞKİLATIM ADINA RAHMETLE VE MİNNETLE ANIYORUM.SELAM SANA OLSUN EY YİĞİT İNSAN,İNANDIĞI DEĞERLERİ YAŞATMAK İÇİN UĞRUNDA KEŞ DAĞLARINDA KALMAYI GÖZE ALAN,ANADOLUNUN YİĞİT EVLADI.MEKANIN CENNET,PEYGAMBER EFENDİMİZ KOMŞUN OLSUN.

BU VESİLE İLE 28 ŞUBAT DÖNEMİNİN VE TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN 54. HÜKÜMETİ BAŞBAKANI ÇOK DEĞER VERDİĞİM,28 ŞUBATTA HAKSIZ,ANTİ DEMOKRATİK UYGULAMALARA MARUZ KALAN,DAVA ADAMI,BİLGE İNSAN SAYIN NECMETTİN ERBAKAN'I ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE RAHMETLE VE MİNNETLE ANIYORUM.AYRICA MEMLEKETİMİZE YAPMIŞ OLDUĞU KATKILARINDAN DOLAYI MANEVİ HUZURUNDA ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM.

GÖKHAN KOÇAK
BBP ESKİ MKYK ÜYESİ