Yazıcıoğlu: DTP, PKK'nın siyasi kanadı
Yazıcıoğlu, partisinin 7. Olağan Kurultayının açılışında yaptığı konuşmada, DTP'nin terör örgütü PKK'nın siyasi kanadı olduğunu savunarak, "Mehmetçiğe şehit diyemeyen, PKK'ya terör örgütü diyemeyen 'devlete ve millete ihanet ediyor' demektir." diye konuştu. BBP 7. Olağan Büyük Kurultayı, Ankara Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda çalışmalarına başladı. Kurultay salonuna "Şeffaf süreç, büyük aile", "Vatan için birlikteyiz", "Güvenlik-Özgürlük-Refah" yazılı pankartlar ile Türk ve BBP bayrakları asıldı. Atatürk'ün ve BBP Genel Başkanı Yazıcıoğlu'nun fotoğrafları da kürsüye asıldı. Kurultay'a AKP Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen, MHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Şefkatli, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcıları Lütfü Esengül ile Mücahit Yanılmaz, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Ceylan ile Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Dursun Akdemir de katıldı. Salonda ayrıca Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, BASK Genel Başkanı Resul Akay, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Sağlık-İş Genel Başkanı Mustafa Başoğlu ile bazı yabancı ülkelerin temsilcileri de bulundu.
-"İMRALIYI BASARIZ APO'YU ASARIZ"-
Alperen Ocakları üyelerinin yoğun katılım gösterdiği kurultaya BBP Genel Başkanı Yazıcıoğlu, sis ve duman eşliğinde cam bir platformda tek başına yürüyerek salona girdi. Işık gösterisinin de yapıldığı salonda sık sık Yazıcıoğlu'na büyük tezahürat yapıldı. "Başbuğ Muhsin", "Başbakan Muhsin", "Apo'nun ipini alperenler çekecek", "İmralı'yı basarız, Apo'yu asarız" ve "Mecliste PKK istemiyoruz" sloganları atıldı. Kurultay'da, ''Deniz Yıldızı'' isimli sinevizyon gösterisi de gerçekleştirilen kurultayda saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından divan oluşturuldu. Divan Başkanlığına Üzeyir Tunç seçildi.
-"GEÇMİŞTEN GELEN TEMİZ ELLER"-
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, kurultayda yaptığı konuşmada, ellerini delegelere uzatarak, şunları söyledi: "Ben tertemiz ellerimi size uzatıyorum. Bu eller kire bulaşmadı. Bu eller ihanete ortak olmadı. Bu eller tertemiz bir mazinin hatıralarıyla dolu bir kuşağın, bugüne uzattığı ve kutlu bir geleceğe birlikte yürümek için akitleşmek isteyenlerin eledir. 'Tutun' dedim, tuttunuz" BBP'nin, Türkmeniyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Alevisi ve Sünnisiyle milleti tasada ve kıvançta bir yapacak, Türk-İslam coğrafyasında büyük birliği kuracak bir ülkünün yolu olduğunu söyleyen Yazıcıoğlu, "Biz insanların dinine, ırkına, mezhebine bakmayız. İnsan olmasına bakarız" diye konuştu. Yazıcıoğlu, delegelere "Sizin kaderiniz ve hakkınız geri kalmışlık değil" diye seslenerek, "Artık gelenekçi değil, yenilikçi akla muhtaç olduğunuzu bilin. Yenilikçiliğin ve değişimin Soros'suz ve Fuller'siz de olabileceğine inanın ve inandırın. Ne ulusalcı ne de küreselci olmak zorunda değilsiniz. Bu iki yol dışında başka bir yolda ilerlemek zorundayız" dedi.
- CHP'YE: "KİMSİN SEN? BELA MISIN?" -
AKP'nin ekonomik politikalarını da eleştiren Yazıcıoğlu, AKP'nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002'den bu yana, yüksek reel faiz, ucuz döviz, aşırı değerli YTL politikasının ekonomiyi sıcak para cennetine dönüştürdüğünü söyledi. Yazıcıoğlu, "sanal baharın" sonuna gelindiğini belirterek, açlık ve yoksulluk boyutlarının artık istatistik oyunlarıyla gizlenemeyecek kadar büyük olduğunu belirtti. Hükümet milyonlarca aileye kömür ve gıda yardımı yapmakla övündüğünü ifade eden Yazıcıoğlu, "Sadaka toplumu yaratmak, vatandaşı el ve devlet kapısına muhtaç etmek ne zamandır övünülecek bir şey haline geldi?" diye sordu. BBP Genel Başkanı Yazıcıoğlu, muhalefetin tüm bu olanlara sessiz kaldığını savunarak, CHP'nin sadece din karşıtlığı üzerinden siyaset yaptığını ileri sürdü. Yazıcıoğlu, "Buradan soruyorum CHP'ye; senin bekçiliğin sadece yasakları muhafaza etmek, statükoyu korumaksa neden bu vatandaştan ana muhalefet görevini aldın? Sen kimsin? Bela mısın?" diye konuştu. Yazıcıoğlu, yeni sivil bir Anayasa'ya ve Siyasi Partiler Yasası'nın değiştirilmesine ihtiyaç olduğunu belirterek, "Evet CHP yolu tıkamış, yaptırmıyor ama milletin oyuyla gelmiş siyasi parti de iktidarın gereğini yerine getiremiyor" diye sordu. Terörle mücadelenin çok kapsamlı olduğuna işaret eden Yazıcıoğlu, yeni sivil bir Anayasa'ya ve Siyasi Partiler Yasası'nın değiştirilmesine ihtiyaç olduğun belirterek, mücadelenin sadece Mehmetçiğe havale edilerek yapıldığını kaydetti. Yazıcıoğlu, yapılanın terörle mücadele değil de gölgelerle savaşmak olduğunu iddia ederek, sabit karakollar yerine tam yetkiyle donatılmış mobil birliklerin oluşturulmasını istedi.
-" ZULMÜN KARŞILIĞI İDAM" -
Türkiye'nin sınırlarının bizzat Türk uydu sistemleri ile takip edilmesi gerektiğini ve uydudan kontrol edilecek sensörler aracılığıyla mayın taramalarının yapılmasını gerektiğini belirten Yazıcıoğlu, "Teslim olmayan her terör örgütü üyesi ve ele başları yaptıkları zulmün karşılığının idam olduğunu muhakkak bilmelidir" dedi. Yazıcıoğlu, son günlerde bazı şehirlerde yaşanan olayların "adeta bir ayaklanması provası" olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: "Bu ülkenin Başbakanı'na 'falanca şehre gelirsen Şaron'un Kudüs'e gelmesi gibi olur' deme cüretini bunlara kim veriyor? Bazı kentlere kimlik verilmek isteniyor. TBMM'de dağıtılan kitapçıkta bunlar açıktır. Federasyon istiyorlar. Diyarbakır ne kadar Kürtse Edirne de o kadar Kürttür. Trabzon ne kadar Türkse Diyarbakır da o kadar Türktür. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne vatandaşlık bağıyla bağlanan herkes Türktür. Bu ay yıldızlı bayrağın altında Türk-Kürt beraberiz. PKK, Kürtlerin temsilcisi değildir. DTP, Kürtlerin temsilcisi değildir. DTP, PKK'nın siyasi temsilcisidir, PKK'da emperyalist küresel güçlerin bir paçavrasıdır. DTP ve PKK bu davranışlarıyla en büyük zararı Kürtlere vermektedir. Mehmetçiğe şehit diyemeyen, PKK'ya terör örgütü diyemeyen 'devlete ve millete ihanet ediyor' demektir. Geçenlerde Aktütün baskını sonrasında soyadı ve zihniyeti ile büyük bir çelişki ortaya koyan DTP Genel Başkanı 'Çatışma ortamı devam ettiği müddetçe; gerek PKK'lı olsun gerek asker veya köy korucusu olsun bu insanların yitirildiğini görüyoruz. Biz hiçbir insanın ölmesini istemiyoruz' demiş. Bugün Türk askeri ile eşkıyayı ayın kefeye koyan bu zihniyeti şiddetle kınıyor ve TBMM içinde bu insanların varlığını ciddi bir çelişki olarak görüyorum." Yolsuzluk iddialarının mutlaka milleti tatmin edecek bir şekilde yargıya taşınması gerektiğine vurgu yapan Yazıcıoğlu, yolsuzlukların önlenmesini, dokunulmazlıkların ise kürsü dokunulmazlığı ile sınırlandırılmasını istedi.
zaman
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : 0312 484 23 84 0541 200 20 19 0533 966 12 89 | Faks : 485 04 53 | Haber Yazılımı: CM Bilişim