“Eşek ölecek, ters dönecek, yüzü güneş görecek”

Şimdiye kadar siyaset arenasında yaşananlar, yapılanlar veya görünenler demokratik bir yarışın başlanası ile birlikte hedefe ilk önce varabilmek için çabalardı.

Propaganda döneminin başlaması ile birlikte bu yarış daha da hızlandı. Partilerin belediye başkan adayları ve yandaşları propaganda döneminin başlaması ile birlikte çalışmalarını daha da hızlandırdı.

Belki de çoğu kimse kendilerine koz olarak gördükleri saçmalıkları ve ağır ithamları sona bıraktılar. Arada dolaşan isimsiz, başka isim taşıyan mektuplar. Yolsuzluk dedikoduları elimde belge var iddiaları falan filan. Neyse ki gazeteci Bayram Türkmez'in dediği gibi basın mensupları bunlara alet olmadı. Alet olamazdı çünkü Gölbaşı yerel basını akl-ı selim, işini bilen, deneyimli isimlerden oluşuyor.

Ama bazı parti yandaşları ise, haber değerini taşıdığına inandıkları densiz densiz ithamları ve iddiaları yayınlamadığımız için bizleri yandaş ya da taraf görüyor, görevimizi yapmadığımızı iddia ediyorlardı. Belki de olaya duygusal bakıyor, gerçeği görmek istemiyorlardı. Kendilerinin doğru olduğuna inanan, bizlerin ise yandaş yayıncılık yaptığımızı zanneden bu zatlara;

Şimdi şunu sormak gerekiyor.

Elle tutulan gözle görülen bir şey var mı?

Şimdilik yok.

E madem öyle bir şey var, bu iddialarla Cumhuriyet Savcılıklarına neden kendileri başvurmuyorlar?

Kendinizin elinin yanmaması için bir maşa arıyorsanız, yanılıyorsunuz. Gölbaşı Taraf Gazetesi bugüne kadar kimsenin maşası olmadı, olmayacakta. Bunu ilerleyen yıllarda ki yayın politikamızla eminim sizlerde anlayacaksınız.

Biz Gölbaşı Taraf Gazetesi olarak çirkin ve belden aşağı yapılan siyasete, çamur at izi kalsın mantığı ile söylenilen iddialara yer vermeyeceğimizi zaten baştan söylemiştik.

Bugüne kadar yapmadık, yapmayacağız da.

Hiç kimsenin namusuna, şerefine, haysiyetine laf söz getirecek hiçbir açıklamaya ya da iddiaya yer vermedik yer vermeyeceğiz.

İnsanların namus, şeref ve haysiyetiyle yaşadığını biliyor, bu değerlere yapılan çirkin saldırılara gazetemizde yer vermeyeceğimizi üstüne basa basa tekrar bildirmek istiyorum.

Gazeteci olarak bugüne kadar çok şey duyduk, daha çok şey duyacağız.

Eminim ki diğer gazeteci meslektaşlarımızda bu iddia ve ithamların hepsini duymuşlardır ve duymaya da devam edecekler. Şahsım olarak biz akl-ı selim davranmaya devam ettik, davranmaya da devam edeceğiz.

Yerel seçimler öncesi artık son kozlar oynanmaya başlandı. İstifalar vs. vs. Yeniden listeye alınmayan, bir anlamda cezalandırılan bir belediye meclis üyesi, diğer bir belediye meclis üyesi olan  arkadaşının ortada dolaşan isimsiz mektuplardan dolayı kendisini sorumlu tuttuğunu iddia ederek, istifa  ettiğini açıkladı. Bir anlamda, kendisini listeye almayan Ak Parti yönetiminden aklı sıra İNTİKAM aldığını zannetti.. Bu yoğurdun mayası ne kadar tutacak, onu da 30 Mart sabahı hep birlikte göreceğiz.

Olmayacak ya da olsa da çok zor ve geç olacak iş için söylenen “Eşek ölecek, ters dönecek, yüzü güneş görecek” diye bir atasözü aklımdan geçmedi değil hani.

İstifa için geç kalınmadı mı sizce?

Seçim öncesi belki de bu yazı son yazım.

Tüm belediye başkan adaylarımıza 29 Mart Yerel Seçimlerinde başarılar diliyorum ama bir endişem olduğunu da söylemeden edemiyorum doğrusu.

Vereceğiniz her oyda kendinizden çok GÖLBAŞI'nı düşünün ve ona göre hareket edin diyor saygılar sunuyorum.