Bakan Atalay gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Bakan Atalay gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Bakan Atalay gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Bakan Atalay, İçişleri Bakanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, Demokratik Açılım sürecinde gelinen son aşama ve hükümetlerinin tutumu konusunda hem kamuoyunu bilgilendirmek ve hem de basına bilgi vermek için toplantıyı düzenlediklerini belirterek "Yaklaşık 4 ay önce demokratik açılım sürecini özellikle yönetimi açıklayan bir basın toplantısı düzenlemiştim. Ve bu toplantıda bu meselenin bu sürecin sadece partimizin yada hükümetin değil, toplumun meselesi olduğunu, dolayısıyla bu soruna devlet politikası çerçevesinde hep birlikte çözüm bulmamız gerektiğini vurgulamıştım.
Tüm siyasal ve toplumsal kesimlere de şu çağrıyı yapmıştım, 'Gelin bu sürece katılın, milletimize çok ağır bedeller ödeten, soframızdan lokmalar eksilten, geleceğimize ipotek koyan bu sorunu hep birlikte çözelim' demiştik. Her defasında dedik ki 'Milli birlik ve kardeşlik projesinin' iki temel hedefi vardır. Bu hedeflerden birisi terörün sonlandırılması diğeri de demokratik standardımızın yükseltilmesidir. Biz bu konuda başından beri hep net olduk, şimdi de aynı şekilde çizgimiz devam ediyor" dedi.
Atalay, Demokratik Açılım konusunda biz baştan itibaren katılımcı, kucaklayıcı ve şeffaf bir yöntem izlediklerini belirterek, "Her safhasını sizlerle ve vatandaşlarımızla paylaştık. Hiç bir şeyi halkımızdan sakladık, her konuyu gün ışığında şeffaflık ve hesap verebilirlik esasları çerçevesinde ele aldık" diye konuştu.
Büyük sorunlarının çözümünün sancılı olacağını ifade eden Atalay, "Hiç kimse on yılların büyüttüğü bir sorunu sihirli değnekle bir çırpıda çözülmesini beklemesin. Zaten bu mümkün de değil. Köklü sorunların bizzat bu sorunlardan beslenen çok büyük bir sektör oluşturduğunu ve sektörün aktörlerin de çözüme çözüme direndiğini hepimiz tarih boyu görmüşüzdür. Her geçen gün bu direncin çok farklı versiyonları ile Türkiye'de de karşılaşıyoruz. Ancak birlik ve beraberliğimize kasteden terör sorununun, ondan beslenenlerin her türlü direncine rağmen kesinlikle çözmeye de kararlıyız. Bu konuda milletimiz müsterih olsun ve hükümetimize güvensin. Yıllardır milletimizin kanını emen ve bize büyük acılar yaşatan bu terörün kararlıkla azimle, ve cesaretle alt etmeye çalışıyoruz.
Biz küçük siyesi hesaplar peşinde değiliz. Bizim tek amacımız memleketimizin sorunlarını çözmek varsa acılarını dindirmek. Çünkü biz siyaseti millete hizmet etmenin yolu olarak gördük ve görmeye de devam edeceğiz. Siyaset anlayışımız da kavga yada çatışmaya değil mutabakata dayanmaktadır. Bunu sağlamak için var gücümüzle çalışıyoruz" diye konuştu.
Atalay, mutabakat sağlamak için ellerinden gelen her çabayı gösterdiklerini vurgulayarak "Ancak bizim birleştirici ve bütünleştirici yaklaşımımız maalesef başta muhalefette gerekli karşılığı bulmadı. Tüm çabalarımıza rağmen muhalefetin ülkemizin önünü açacak bu projeye katılımı ve katkısı da sağlanamadı.
Bu onların tercihidir. Ancak, sudan bahanelerle ve küçük siyasi hesaplarla bu süreci tıkamaya çalışanları , negatif siyaset anlayışı ile demokratik açılımı sabote etmeye çalışanları milletimiz biliyor ve affetmeyecektir. Tarih milletimize çözümsüzlüğü reva görenleri yargılayacaktır. Buna inanıyoruz. Bu süreç her türlü engellemelere rağmen devam edecektir ve devam etmektedir.
Bu gerçeğe rağmen bunun sona erdiğini ilan etmede birbiri ile yarışanlara , bazı soruları da sormak istiyorum. 'peki sizin çözüm öneriniz ne?' Terörü sonlandırmak ve demokrasimizi pekiştirmek için başlattığımız Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi karşısında alternatif olarak geliştirdiğiniz , düşünce, görüş ve proje nedir?, Demokratik rejimlerde muhalefetin görevi sorunları çözmek için başlatılan süreçleri kapatmak mıdır ?, Muhalefetin de toplumsal sorunları çözmek konusunda politika geliştirmek konusunda öneriniz yok mudur?. Muhalefet olarak işiniz ve işleviniz sadece başlatılan olumlu süreci mantıksız gerekçelerle engellemeye mi çalışmaktır? Milletimiz bu soruların cevaplarını muhataplarına her zaman tabi beklemektedir, bizde bekliyoruz.
Onlar bu soruların cevaplarını düşünürken biz bütün gücümüzle açılımın başarıya ulaşması için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Biz doğru bildiğimiz yolda milletimizin desteği ile yürüyoruz ve bu yolun dikensiz olmadığını biliyoruz. Karşımıza çıkan dikenleri tek tek ayıklayarak yürümeye devam ediyoruz. Meclis'te açıkladığımız programa uygun çalışmalarımız sürmektedir" dedi.
Özellikle bağımsız bir insan hakları kurulunun kurulması, Ayrımcılıkla Mücadele Kurulunun oluşturulması, Bağımsız Kolluk Şikayet Komisyonun kurulması, İşkence Karşı BM Sözleşmesinin ihtiyari protokolün onaylanması ile kurulması zorunlu hale gelecek olan bir Ulusal Önleme mekanizmasının kurulması yönündeki çalışmaların yoğun şekilde devam ettiğini anlatan Bakan Atalay, birinin Meclis'e gönderildiğini diğer üçü ile ilgilide çalışmaların hızlandırıldığını kaydetti.
Son günlerdeki gelişmeler ile ilgili de bazı bilgiler vermek istediğini söyleyen Bakan Atalay şöyle devam etti:
"Halkımızın huzur ve güvenliğini bozmaya yönelik bazı sokak gösterileri, şiddet olayları değişik şehirlerimizde sergilenmektedir. Birliğimizi ve dirliğimizi hedef alan bin yıldır birlikte yaşayan milletimizin kardeşlik duygularını zayıflatmaya çalışan bu tür provakatif eylemleri yakından takip ediyoruz ve gereğini yapıyoruz. Dikkatli izliyoruz. Nerede ne olup bitiyor gayet iyi biliyoruz. Gayet iyi analiz ediyoruz. Yasadışı eylemler ve gösteriler karşısında gerekli müdahaleler ve hukuki işlemler yapılmaktadır. Nitekim 20 Kasım-6 Aralık tarihleri arasında yapılan yasadışı eylemler nedeniyle 799 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 119'u tutuklanmıştır. Halen adli işlemlerde devam etmektedir.
Bu arada üzülerek ifade etmeliyim ki, kamu mallarını ateşe verenler tedavisi imkansız acılara da sebep olmuşlardır. Yaklaşık bir ay önce terör örgütü yandaşlarının belediye otobüsüne Molotof kokteyli atması sonucu yaralanan ve üniversite sınavlarına hazırlanan bir kızımız maalesef bugün hayatını kaybetmiştir.
Bu konuda üzüntümüz sonsuz. Kendisine Allah'tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diliyorum. bu olaylarla ilgili 7 kişi gözaltına alındı, bunlardan 6'sı tutuklandı. Yani failleri tutuklandı.
Diğer yandan Diyarbakır'daki gösterilerde bir üniversite öğrencimizin hayatını kaybetmesi de bizi üzmüştür. Konu ile adli soruşturma devam ediyor. Biz de yakından takip ediyoruz."
Bakan Atalay, çocukların arkasına saklanarak, onları güvenlik güçlerinin karşısına çıkaranların hak ettikleri cezayı göreceklerini kaydederek "Ben anne ve babalara bir kez seslenmek istiyorum. Lütfen çocuklarınıza sahip çıkalım., çocuklarınıza sahip çıkın. Dün yakalan bir çocuk 'Ne olur anneme söylemeyin bana kızar' diyor. Çocuklarımıza sahip çıkalım. Onları ellerine taş verir sokağa salan karanlık odakların ellerinden kurtaralım. Kalem tutması gereken ellere taş tutuşturanların kirli oyunların hep birlikte bozalım. Hiç kimse terörü ve teröristi meşrulaştıramaz. Terörle ve teröristle mücadelemiz dün olduğu gibi bugünde tavizsiz bir şekilde ve kararlıkla devam etmektedir. Terör sonu gelinceye kadar da devam edecektir" şeklinde konuştu.
Temel hak ve özgürlüklerin kullanımı yönündeki engelleri kaldırmakta kararlı olduklarını söyleyen Bakan Atalay, "Terör bunu engelleyemez. Demokratik süreci, açılımı, demokrasiyi teröre feda etmeyeceğiz. Bunu yaparken açılımı baltalamayı hedefleyen yasadışı eylemlerle mücadelede de aynı ölçüde kararlıyız. Türkiye'de demokratik bir hukuk devletidir. Toplumsal talepler için demokratik kanallar açıktır. Şiddete başvurmadan her türlü demokratik hak kullanılabilir, Şiddet asla hak aramanın yolu olamaz. Buna da müsaade etmeyiz" diye konuştu.
Ülkenin ne zaman huzura kavuşarak kendi iradesiyle meselelerini çözmeye başlasa birilerin bundan rahatsız olarak ortalığı karıştırmaya başladığını belirten Atalay, "Bu tür yasadışı eylemlerle ülkede huzur ve istikrar istemeyenlerin amaçlarına hizmet ediyor. Demokratik açılım istemeyenlerin, kardeşliği, barışı, huzuru istemeyenlerin adeta elinde kullandığı, istismar ettiğini konular oluyor. Milletin engin sağduyusu ve kardeşlik duygusu, bu topraklara kin, husumet ve şiddet tohumları ekmeye yönelik kirli oyunları boşa çıkarmıştır ve boşa çıkaracaktır. Bu konuda tüm toplumsal kesimleri daha fazla yardımlaşmaya davet ediyorum.
Bu oyunların bozulması için hür ve sorumlu basın anlayışının ne kadar önemli olduğu malumdur. Bu nedenle terörle mücadelenin başarıya ulaşması için yazılı ve görsel medyaya çok önemli görevler düşüyor. Terör örgütlerinin amacı, yaptıkları her türlü eylemin basında büyük yangı bulması ve toplumun korku yoluyla sindirilmesidir. Demokratik rejimlerde basın bu amacın farkındadır.
Dolayısıyla terör ve şiddet eylemlerini topluma aktarırken terör örgütünün ekmeğine yağ sürecek üslup ve içerikten kaçınırlar. Bu konuda basınımızdan bizim talebimiz milletimizin hassasiyetlerini dikkate alarak , kin ve husumeti teşvik ve tahrik edici olayları olduğundan büyük gösteren haber ve yayınlardan uzak durulmasıdır. Bunları bizde takip ediyoruz. Elbette demokratik rejimlerin en büyük güvencesi geniş ifade özgürlüğüne sahip basının varlığıdır. Onun için her şeyi sizlerle paylaşıyoruz.
Ancak sorumlu basın anlayışı , ifade özgürlüğünün başkalarının yaşama hakkı başta olmak üzere temel hak ve özgürlüklerle dengelenmesi gerekmektedir. Sizlerden özellikle terör örgütünün ve destekçilerinin provakatif eylemleri karşısında daha fazla hassasiyet beklediğimi ifade etmek istiyorum. Büyük sorunlarını çözmek için büyük irade gerekiyor. Büyük sorunlar küçük hesaplar ile çözülemez. Biz milletimize ayakbağı olan sorunları çözmek için gerekli irade ve azme sahibiz.
Bölgesinde ve dünyada barışın, huzurun ve özgürlüğün güvencesi olacak Büyük Türkiye'yi inşa etmek için ağırlıklarımızdan kurtulmamız gerektiğini çok iyi biliyoruz ve bunun için çalışıyoruz. Biz milletimizin ve devletimizin geleceğini hesaba katarak büyük düşünüyoruz. Ve unutmayalım ki, tarihi büyük düşünenler yapmıştır. Küçük hesap peşinde olanlara da tarih en fazla dipnot düşer. Hükümet olarak demokratik açılım konusunda da durmak yok, yola devam diyoruz" dedi.
Tüm siyasal ve toplumsal kesimlere de şu çağrıyı yapmıştım, 'Gelin bu sürece katılın, milletimize çok ağır bedeller ödeten, soframızdan lokmalar eksilten, geleceğimize ipotek koyan bu sorunu hep birlikte çözelim' demiştik. Her defasında dedik ki 'Milli birlik ve kardeşlik projesinin' iki temel hedefi vardır. Bu hedeflerden birisi terörün sonlandırılması diğeri de demokratik standardımızın yükseltilmesidir. Biz bu konuda başından beri hep net olduk, şimdi de aynı şekilde çizgimiz devam ediyor" dedi.
Atalay, Demokratik Açılım konusunda biz baştan itibaren katılımcı, kucaklayıcı ve şeffaf bir yöntem izlediklerini belirterek, "Her safhasını sizlerle ve vatandaşlarımızla paylaştık. Hiç bir şeyi halkımızdan sakladık, her konuyu gün ışığında şeffaflık ve hesap verebilirlik esasları çerçevesinde ele aldık" diye konuştu.
Büyük sorunlarının çözümünün sancılı olacağını ifade eden Atalay, "Hiç kimse on yılların büyüttüğü bir sorunu sihirli değnekle bir çırpıda çözülmesini beklemesin. Zaten bu mümkün de değil. Köklü sorunların bizzat bu sorunlardan beslenen çok büyük bir sektör oluşturduğunu ve sektörün aktörlerin de çözüme çözüme direndiğini hepimiz tarih boyu görmüşüzdür. Her geçen gün bu direncin çok farklı versiyonları ile Türkiye'de de karşılaşıyoruz. Ancak birlik ve beraberliğimize kasteden terör sorununun, ondan beslenenlerin her türlü direncine rağmen kesinlikle çözmeye de kararlıyız. Bu konuda milletimiz müsterih olsun ve hükümetimize güvensin. Yıllardır milletimizin kanını emen ve bize büyük acılar yaşatan bu terörün kararlıkla azimle, ve cesaretle alt etmeye çalışıyoruz.
Biz küçük siyesi hesaplar peşinde değiliz. Bizim tek amacımız memleketimizin sorunlarını çözmek varsa acılarını dindirmek. Çünkü biz siyaseti millete hizmet etmenin yolu olarak gördük ve görmeye de devam edeceğiz. Siyaset anlayışımız da kavga yada çatışmaya değil mutabakata dayanmaktadır. Bunu sağlamak için var gücümüzle çalışıyoruz" diye konuştu.
Atalay, mutabakat sağlamak için ellerinden gelen her çabayı gösterdiklerini vurgulayarak "Ancak bizim birleştirici ve bütünleştirici yaklaşımımız maalesef başta muhalefette gerekli karşılığı bulmadı. Tüm çabalarımıza rağmen muhalefetin ülkemizin önünü açacak bu projeye katılımı ve katkısı da sağlanamadı.
Bu onların tercihidir. Ancak, sudan bahanelerle ve küçük siyasi hesaplarla bu süreci tıkamaya çalışanları , negatif siyaset anlayışı ile demokratik açılımı sabote etmeye çalışanları milletimiz biliyor ve affetmeyecektir. Tarih milletimize çözümsüzlüğü reva görenleri yargılayacaktır. Buna inanıyoruz. Bu süreç her türlü engellemelere rağmen devam edecektir ve devam etmektedir.
Bu gerçeğe rağmen bunun sona erdiğini ilan etmede birbiri ile yarışanlara , bazı soruları da sormak istiyorum. 'peki sizin çözüm öneriniz ne?' Terörü sonlandırmak ve demokrasimizi pekiştirmek için başlattığımız Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi karşısında alternatif olarak geliştirdiğiniz , düşünce, görüş ve proje nedir?, Demokratik rejimlerde muhalefetin görevi sorunları çözmek için başlatılan süreçleri kapatmak mıdır ?, Muhalefetin de toplumsal sorunları çözmek konusunda politika geliştirmek konusunda öneriniz yok mudur?. Muhalefet olarak işiniz ve işleviniz sadece başlatılan olumlu süreci mantıksız gerekçelerle engellemeye mi çalışmaktır? Milletimiz bu soruların cevaplarını muhataplarına her zaman tabi beklemektedir, bizde bekliyoruz.
Onlar bu soruların cevaplarını düşünürken biz bütün gücümüzle açılımın başarıya ulaşması için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Biz doğru bildiğimiz yolda milletimizin desteği ile yürüyoruz ve bu yolun dikensiz olmadığını biliyoruz. Karşımıza çıkan dikenleri tek tek ayıklayarak yürümeye devam ediyoruz. Meclis'te açıkladığımız programa uygun çalışmalarımız sürmektedir" dedi.
Özellikle bağımsız bir insan hakları kurulunun kurulması, Ayrımcılıkla Mücadele Kurulunun oluşturulması, Bağımsız Kolluk Şikayet Komisyonun kurulması, İşkence Karşı BM Sözleşmesinin ihtiyari protokolün onaylanması ile kurulması zorunlu hale gelecek olan bir Ulusal Önleme mekanizmasının kurulması yönündeki çalışmaların yoğun şekilde devam ettiğini anlatan Bakan Atalay, birinin Meclis'e gönderildiğini diğer üçü ile ilgilide çalışmaların hızlandırıldığını kaydetti.
Son günlerdeki gelişmeler ile ilgili de bazı bilgiler vermek istediğini söyleyen Bakan Atalay şöyle devam etti:
"Halkımızın huzur ve güvenliğini bozmaya yönelik bazı sokak gösterileri, şiddet olayları değişik şehirlerimizde sergilenmektedir. Birliğimizi ve dirliğimizi hedef alan bin yıldır birlikte yaşayan milletimizin kardeşlik duygularını zayıflatmaya çalışan bu tür provakatif eylemleri yakından takip ediyoruz ve gereğini yapıyoruz. Dikkatli izliyoruz. Nerede ne olup bitiyor gayet iyi biliyoruz. Gayet iyi analiz ediyoruz. Yasadışı eylemler ve gösteriler karşısında gerekli müdahaleler ve hukuki işlemler yapılmaktadır. Nitekim 20 Kasım-6 Aralık tarihleri arasında yapılan yasadışı eylemler nedeniyle 799 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 119'u tutuklanmıştır. Halen adli işlemlerde devam etmektedir.
Bu arada üzülerek ifade etmeliyim ki, kamu mallarını ateşe verenler tedavisi imkansız acılara da sebep olmuşlardır. Yaklaşık bir ay önce terör örgütü yandaşlarının belediye otobüsüne Molotof kokteyli atması sonucu yaralanan ve üniversite sınavlarına hazırlanan bir kızımız maalesef bugün hayatını kaybetmiştir.
Bu konuda üzüntümüz sonsuz. Kendisine Allah'tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diliyorum. bu olaylarla ilgili 7 kişi gözaltına alındı, bunlardan 6'sı tutuklandı. Yani failleri tutuklandı.
Diğer yandan Diyarbakır'daki gösterilerde bir üniversite öğrencimizin hayatını kaybetmesi de bizi üzmüştür. Konu ile adli soruşturma devam ediyor. Biz de yakından takip ediyoruz."
Bakan Atalay, çocukların arkasına saklanarak, onları güvenlik güçlerinin karşısına çıkaranların hak ettikleri cezayı göreceklerini kaydederek "Ben anne ve babalara bir kez seslenmek istiyorum. Lütfen çocuklarınıza sahip çıkalım., çocuklarınıza sahip çıkın. Dün yakalan bir çocuk 'Ne olur anneme söylemeyin bana kızar' diyor. Çocuklarımıza sahip çıkalım. Onları ellerine taş verir sokağa salan karanlık odakların ellerinden kurtaralım. Kalem tutması gereken ellere taş tutuşturanların kirli oyunların hep birlikte bozalım. Hiç kimse terörü ve teröristi meşrulaştıramaz. Terörle ve teröristle mücadelemiz dün olduğu gibi bugünde tavizsiz bir şekilde ve kararlıkla devam etmektedir. Terör sonu gelinceye kadar da devam edecektir" şeklinde konuştu.
Temel hak ve özgürlüklerin kullanımı yönündeki engelleri kaldırmakta kararlı olduklarını söyleyen Bakan Atalay, "Terör bunu engelleyemez. Demokratik süreci, açılımı, demokrasiyi teröre feda etmeyeceğiz. Bunu yaparken açılımı baltalamayı hedefleyen yasadışı eylemlerle mücadelede de aynı ölçüde kararlıyız. Türkiye'de demokratik bir hukuk devletidir. Toplumsal talepler için demokratik kanallar açıktır. Şiddete başvurmadan her türlü demokratik hak kullanılabilir, Şiddet asla hak aramanın yolu olamaz. Buna da müsaade etmeyiz" diye konuştu.
Ülkenin ne zaman huzura kavuşarak kendi iradesiyle meselelerini çözmeye başlasa birilerin bundan rahatsız olarak ortalığı karıştırmaya başladığını belirten Atalay, "Bu tür yasadışı eylemlerle ülkede huzur ve istikrar istemeyenlerin amaçlarına hizmet ediyor. Demokratik açılım istemeyenlerin, kardeşliği, barışı, huzuru istemeyenlerin adeta elinde kullandığı, istismar ettiğini konular oluyor. Milletin engin sağduyusu ve kardeşlik duygusu, bu topraklara kin, husumet ve şiddet tohumları ekmeye yönelik kirli oyunları boşa çıkarmıştır ve boşa çıkaracaktır. Bu konuda tüm toplumsal kesimleri daha fazla yardımlaşmaya davet ediyorum.
Bu oyunların bozulması için hür ve sorumlu basın anlayışının ne kadar önemli olduğu malumdur. Bu nedenle terörle mücadelenin başarıya ulaşması için yazılı ve görsel medyaya çok önemli görevler düşüyor. Terör örgütlerinin amacı, yaptıkları her türlü eylemin basında büyük yangı bulması ve toplumun korku yoluyla sindirilmesidir. Demokratik rejimlerde basın bu amacın farkındadır.
Dolayısıyla terör ve şiddet eylemlerini topluma aktarırken terör örgütünün ekmeğine yağ sürecek üslup ve içerikten kaçınırlar. Bu konuda basınımızdan bizim talebimiz milletimizin hassasiyetlerini dikkate alarak , kin ve husumeti teşvik ve tahrik edici olayları olduğundan büyük gösteren haber ve yayınlardan uzak durulmasıdır. Bunları bizde takip ediyoruz. Elbette demokratik rejimlerin en büyük güvencesi geniş ifade özgürlüğüne sahip basının varlığıdır. Onun için her şeyi sizlerle paylaşıyoruz.
Ancak sorumlu basın anlayışı , ifade özgürlüğünün başkalarının yaşama hakkı başta olmak üzere temel hak ve özgürlüklerle dengelenmesi gerekmektedir. Sizlerden özellikle terör örgütünün ve destekçilerinin provakatif eylemleri karşısında daha fazla hassasiyet beklediğimi ifade etmek istiyorum. Büyük sorunlarını çözmek için büyük irade gerekiyor. Büyük sorunlar küçük hesaplar ile çözülemez. Biz milletimize ayakbağı olan sorunları çözmek için gerekli irade ve azme sahibiz.
Bölgesinde ve dünyada barışın, huzurun ve özgürlüğün güvencesi olacak Büyük Türkiye'yi inşa etmek için ağırlıklarımızdan kurtulmamız gerektiğini çok iyi biliyoruz ve bunun için çalışıyoruz. Biz milletimizin ve devletimizin geleceğini hesaba katarak büyük düşünüyoruz. Ve unutmayalım ki, tarihi büyük düşünenler yapmıştır. Küçük hesap peşinde olanlara da tarih en fazla dipnot düşer. Hükümet olarak demokratik açılım konusunda da durmak yok, yola devam diyoruz" dedi.
beyazgazete.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Gölbaşı Oğulbey Mahallesi’nde Asfalt Çalışmaları Tepki Çekti: Mahalleli Mağdur EdildiGölbaşı Oğulbey Mahallesi’nde Asfalt Çalışmaları Tepki Çekti: Mahalleli Mağdur Edildi
RE/MAX ALPHA AÇILDIGölbaşı’nda Re/max Alpha Yeni Bir Dönem Başlatıyor: Atıf Er ve Ekibinden Yeni Ofis Açılışı
Şehit Sebahattin Koçak Kız Anadolu İmam Hatip LisesiŞehit Sebahattin Koçak Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulunda Mevlid-i Nebi Programı coşkuyla kutlandı.
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 Gölbaşı Taraf | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0312 484 23 84 0541 200 20 19 0533 966 12 89 | Faks : 485 04 53 | Haber Yazılımı: CM Bilişim
Tel : 0312 484 23 84 0541 200 20 19 0533 966 12 89 | Faks : 485 04 53 | Haber Yazılımı: CM Bilişim