Yıldırım'dan muhalefete dostluk eli: Ülkelerle oluyor da partilerle neden olmasın?
Başbakan Binali Yıldırım, muhalefet partilerine çağrıda bulunarak, "Meclis'in daha hızlı çalışmasını sağlayacak yeni içtüzüğün yapılması konusunda diğer partilerin desteğini bekliyoruz. Ülkelerle mutabakat yapıyoruz da kendi ülkemizde partiler neden mutabakat yapmasın? Muhalefetimizi sahada istediğiniz kadar yapın, Türkiye için ne yapabiliriz buna kafa yoralım. Bizim için, geleceğimiz için yapacağınız bir şey varsa yol gösterin" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım partisinin grup toplantısında konuştu. Başbakan Yıldırım'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
SREBRENİTSA SOYKIRIMI ANMASI
"Az önce bir genç kızımızın, kardeşlerimizin yakamıza taktığı çiçekle bir şey hatırlatıyor. Srebrenitsa Soykırımı unutulmasın diye bu çiçekleri hazırlanıyor, insanlık ayıbı bu katliamı bütün dünyaya hatırlatıyor. Bu çiçek bize Bosna'nın ölümsüz lideri Aliyev İzzetbegoviç'i hatırlatıyor. 'Ne yaparsanız yapın, ama soykırımı unutmayın, unutturmayın. Unutulan soykırım tekrar edebilir' bu söz bütün Boşnakların kulağın küpedir. O günler bir daha yaşanmayacak ama o günleri gelecek nesillere aktarmak insanlık görevi. AB'nin göbeğinde yaşanan 8 bin 372 şehit verildiği bu soykırım unutulmayacak. Şehitleri minnetle, şükranla anıyoruz.
Bosna savaşı sırasında Srebrenitsa ve çevresini korumak için görevlendirilen Birleşmiş Milletler Güvenlik Güçleri bu katliama seyirci kaldılar. İnsanlık utancına imza attılar. Orada, savunmasız insanları korumaları gerekirken, bu katliama seyirci kalmayı tercih ettiler, görevlerini yapmadılar. Bu güvenlik güçlerini oluşturan ülkeler, medeniyet dersi vermeye çalışan Batılı dostlarımızdır. Onlar terörle mücadeleye laf yetiştireceklerine bizim yasalarımızı değiştirme öğüdü vereceklerine, Avrupa'nın göbeğindeki insanlık suçu için niye görevini yapmadılar bunun hesabını versinler. Srebrenitsa'da yaşanan hadise 2. Dünya Savaşı'ndan sonra bölgede görülen en büyük insanlık dramı. Bunları hatırlayacağız, bu hadise Irak'ta, Suriye'de yaşanmaya devam ediyor. Biz nasıl 21 yıl önce nasıl Bosna halkının yanındaysak bugün de Suriye halkının yanındayız. Milyonlarca göçmeni bağrımıza bastık.
RAMAZAN BAYRAMI
Biz yolları yaptık. Görevimiz yolları yapmak, vatandaşımızın hayatını, güvenliğini kolaylaştırmak. Bundan sonrası vatandaşlarımıza düşüyor. Zira yolları kralı olmaz, kuralı olur diyoruz. Demek ki her şey insanla başlıyor. Eğitime daha çok yatırım yapacağız. Kazalarda insan kusur hala çok yüksek olmasına rağmen yollardan kaynaklanan kusur istatistiklere girmiyor. Yolları böldük canları birleştirdik, yolları böldük milleti birleştirdik. Her ne kadar trafikteki araç sayısı iki katın üzerine çıksa da, trafik kazalarında sayı artmasına rağmen, ölümlü kazalarda azalma devam ediyor. Bütün bunlara rağmen istediğimiz düzeyde değiliz. AB'nin hedef koyduğu sıfır ölümlü kaza bizim de hedefimizdir. Yeni eğitim yılından itibaren trafik güvenliği için seferberlik başlatıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde trafikte insan hatasının en az düzeye çekilmesi için başlatacağımız bu çalışma ölümlü kazaların azalmasına katkı sağlayacak.
Giresun'da karakolları ziyaret etmeye giden komutanlar ve arkadaşları şehit oldular. Bazıları yaralandı. Ayrıca Ordu ve Giresun, Rize'de yaşanan sel felaketi nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımız oldu. Selin yol açtığı zararın tespit çalışmaları devam ediyor. Vatandaşlarımızın zarar ve ziyanı karşılanacak.
"OSMAN GAZİ KÖPRÜSÜ DEYİP GEÇMEYELİM"
Geçtiğimiz ayda çok güzel işlere hükümetimiz imza attı. Cumhurbaşkanımızın ve vatandaşımızın katkısıyla Osman Gazi Köprüsü deyip geçmeyelim. Dünyanın 4. büyük köprüsü. Dillere destan oldu, sonunda AK Parti geldi hayaller gerçek oldu. Osman Gazi Köprüsü 1 Temmuz'da hizmete girdi. 9 gün boyunca vatandaşımıza bir güzellik yapalım dedik, 9 gün boyunca işletici firma da fedakarlık yaparak bütün bayramda vatandaşlarımız Körfezi dolaşmaktan kurtardık. 3 dakikada Gebze'den girdi, Yalova'dan çıktı. Koca İzmit Körfezi'ni geçiyorsunuz. İşte medeniyet bu, millete hizmet bu. 9 günde 1 milyonun üzerinde vatandaşımız bu konfordan yaralandı. Osman Gazi Köprüsü hem hayat kurtardı, hem zaman tasarrufu yaptı, hem bayram trafiğini rahatlattı.
HALKA AÇIK BAKANLAR KURULU
Hatay'da, Eskişehir'de vatandaşlarımızla buluştuk. 2,5 milyar tutarında eseri halkımızın hizmetine sunduk. Arife günü Bakanlar Kurulu'nda bir ilki gerçekleştirdik, millete açtık. Canlı yayında ne konuşuluyor milletimiz gördü. Bugün bir müjdeyi milletimizle paylaştık. Türkiye'nin yatırımcısının yüzünü güldürecek, gereksiz yüklerden kurtaracak, damga vergisi gibi bir uygulamayı sorun olmaktan çıkaracak, çek denen ödeme aracını daha güvenli hale getirecek, iflas ertelemeyi ortanda kaldıracak, işçiden memura, şehit yakınından çiftçiye, esnaftan büyük yatırımcıya herkesin yüzünü güldürecek kararlar aldık. İyi giden ekonomimiz daha da güzelleşecek, Türkiye kalkınma yönünde emin adımlarla ilerlemeye devam edecek.
ATATÜRK HAVALİMANI: REKOR KIRILDI
Havaalanında patlama oldu. Turizm biter, Türkiye bir daha ayağa kalkamaz, mahvolduk diyenler bir kez daha yanıldı. Atatürk Havalimanı bayramın son günü Cumhuriyet tarihinin rekor uçak iniş ve kalkışı gerçekleşti. Bin 443 uçuş gerçekleşti. 13 yıl önce Türkiye'nin bütün hava sahasındaki uçak sayısı bin 100'dü. İşte Türkiye bu. Türkiye'yi terörle yıldırmak isteyenler Türkiye'nin gücünü görmüş oldu. Sabiha Gökçen tarihinin rekoruna ulaştı. 785 trafiğe ulaştı. Bunlar havaalanı saldırısından sonra oldu. Brüksel'de saldırı oldu, havaalanı 10 gün açılmadı. Atatürk Havaalanı saat 02.00'de her şey normale döndü. Türkiye'nin hazır olduğunun göstergesidir.
İSRAİL'LE MUTABAKAT
65. Hükümetin kuruluşunda, 'dostlukları artıracağız, düşmanlıkları azalatacağız' dedik. İsrail'le ve Rusya'yla ilişkilerimizi normale döndürdük. Şimdi İsrail mutabakatıyla ilgili ileri geri konuşanlar var. Biz eğer, Gazze'de, Filistin'de perişanlık içerisinde dünyaya kapalı yaşayan kardeşlerimize bir faydası olacaksa mutabakata varız. Bu anlaşma 3 madde içeriyor. Bir tanesi Mavi Marmara ile yaşanan 10 vatandaşımızın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olaydır. İsrail'den resmen özür dilenmesini şart koştuk. Bu gerçekleşti. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yakınlarına tazminat kabul edildi. Bir şart için direndiler. Filistin'e, Gazze'ye uygulanan ambargonun gevşetilmesi, insani yardımların Türkiye'nin önderliğinde gerçekleşmesi. Bu şartı da İsrail tarafından kabul edildi ve mutabakat sağlandı. Bu mutabakat kendisini Gazze'de gösterdi. Mersin'den yüklenen insani yardım Gazze'deki kardeşlerimize bayram sevinci olarak götürüldü. Elektrik olmayan, altyapısı bozulan, sanayisi bozulmuş o bölgelerin ayağa kalkmasında Türkiye başrolde olacak. Şartlar normale dönecek ve Filistinli kardeşlerimiz nefes alacak. Filistin meselesini savunmak icraatla olur. TOKİ orada konut yapıyor, TİKA hastane yapıyor, odalar borsalar birliği organize sanayi bölgesi kuruyor. Gazze'ye elektrik sağlanması için Enerji Bakanlığı harekete geçiyor. Bu mutabakat bu hafta içinde Meclis'e gelecek ve Meclis onayına sunulacak. Bu mutabakatla birlikte Filistinlilerin yaşamı çok daha iyi şartlara kavuşmuş olacak. İsrail'le var olan anlaşmazlıklar da diplomatik sorunlar da normalleşmiş olacak.
Bundan sonra gerilimlerle, kavgalarla değil, dostluklarla bölgenin kalkınmasını hedef alıyoruz. Bu İsrail'le sınırlı kalmayacak, bölge ülkeleriyle çalışmalarımız devam edecek. Biz haklarımızdan vazgeçecek değiliz. Menfaatimizi koruyarak, dostluklarımızı artırmaya devam edeceğiz. Rusya ile uçak düşmesiyle başlayan kriz 6 ay sonra sona ermiş, Türk ve Rus halkının ortak iradesiyle normale dönmüştür. Ekonomik, turizm alanında karşılıklı işbirliği başlamıştır.
KURBAN BAYRAMI MÜJDESİ
Yollarımız, havaalanlarımız bayram boyunca doldu taştı. Bayram uzatıldı ve iç turizm gelişti, dış turizmdeki eksiğimizi böylece kapatmış olduk. İnsanlar sahillerde, çadırlarda vaktini geçirme durumunda kaldı. Aynı şey Kurban Bayramı'nda da olacak. Kurban Bayramı'nda bir uzun tatil daha yapacaksınız. Milletvekillerimiz bayrama kadar sıkı çalışırsanız, Meclis üzerine düşen görevi yaparsa güzel bir bayramı daha geçirme imkanı kendiliğinden gelmiş olur.
MUHALEFETE ÇAĞRI
Muhalefet partilerinin muhalefet yapma gibi bir görevi var. Buna asla ve asla söyleyecek bir şeyimiz yok. Ama isteriz ki Meclisimiz daha etkin çalışsın. O yüzden gündemde olan içtüzük konumuz var. İçtüzükle ilgili bir şey yapmanın zamanı geldi ve geçti. Çünkü maalesef bu konuda kötü alışkanlıklar, içtüzüğün getirdiği imkanları amacı dışında kullanma aldı başını gitti. AK Parti grubu olarak içtüzük konusunda birlikte hareket etme ve içtüzüğün daha etkin hale getirilerek Meclis'in daha hızlı çalışmasını sağlayacak yeni içtüzüğün yapılması konusunda diğer partilerin desteğini bekliyoruz. Ülkelerle mutabakat yapıyoruz da kendi ülkemizde partiler neden mutabakat yapmasın? Muhalefetimizi sahada istediğiniz kadar yapın, Türkiye için ne yapabiliriz buna kafa yoralım. Bizim için, geleceğimiz için yapacağınız bir şey varsa yol gösterin. Her şey yanlış olmaz ki, her şey yanlış olsa bu yollar, bu sağlık sistemi nasıl olur? Bu gerçeği görün. Cümle alem gördü, siz hala görmemekte ısrar ediyorsunuz. Görmezseniz millet de sizi görmez.
SAĞLIK SİSTEMİNDE ÇALIŞMALAR
Sağlıkta Türk modeli dünyaya örnek oldu. AK Parti iktidarında vatandaşla ilişkilerin en çok geliştiği alanlardan biri sağlık. Vatandaş hastaneye, doktora kavuştu, istediği tedaviyi gördü. 810 tane yeni hastane ve ek bina yaptık. Bin 775'i ilk basamak sağlık kuruluşu olmak üzere 2 bin 585 sağlık tesisini hizmete aldık.
Şimdi sağlıkta yeni bir değişim yapıyor, sağlık şehirleri kuruyoruz. İçinde hastaneler olan şehirler gibi. Oteller ile adeta bir kasabayı andırıyor. Şu anda 16 büyükşehir inşaatı devam ediyor. 30 ilimizi kapsayacak çalışmalar tamamlandığında 35 bin yatak kapasitesi sağlayacağız. Mersin ve Yozgat şehir hastaneleri tamamlanacak hizmete alınacak bu yıl.
618 ambulansımız vardı. Şimdi 5 bin 500 tane ambulansımız var. İlçelerde, beldeler her yerde hazır. Aile hekimliği uygulaması hayata geçti, temel sağlık hizmetleri ücretsiz yapılıyor. Ücretsiz gezici sağlık hizmetlerini de kırsal alana yaymış durumdayız. Hastaneleri tek çatı altında birleştirdik, vatandaşlarımızın bütün sağlık kuruluşlarından hizmet almasını sağladık.
2002 yılında yüzde 6 olan nitelikli yatak oranımızın yüzde 50'nin üzerine çıkardık. Sağlık Bakanlığımız'da hizmet veren personel sayısı 256 bindi, şimdi 568 bin. Bu başarının arkasında yetişmiş insan gücü var. AK Parti iktidarı döneminde başlattığımız evde sağlık hizmetini devam ettiriyoruz. Kan lazım olduğunda hasta yakınlarından temin edilmesi şarttı. Bu ihtiyaç gönüllüler tarafından tüm hastaneler tarafından sağlanıyor.
Organ Nakli Birliği oluşturuldu. Organ nakli 4 bin 552'ye ulaştı. İlaç politikamız, bütün engelleri kaldırdı. Herkesin ilaçlara serbestçe ulaşımını sağladı. Eczane bulunmayan kırsal yerlerde ilaç erişimi için mobil eczane uygulamasını başlattık. 2002 yılında bir antibiyotik için 63 lira ödeniyordu, şimdi 9 lira ödeniyor. Yerli ve milli ilaç sanayisini geliştirecek adımları hızlandırıyoruz. Vatandaş sade bir yönetimle daha etkin, daha hızlı hizmet almanın yolunu açıldı.
"ACİL SERVİSTE KIZ BAKILIYOR"
AK Parti iktidarında sağlıktaki memnuniyet oranı yüzde 70'in üzerine çıktı. Beş yıldızlı otel konforunda hastaneler inşa ettik, ediyoruz. 2003-2015 yılları arasında 810 tane yeni hastane ve ek bina yapımı gerçekleşti. Bin 775'i ilk basamak sağlık kuruluşu olmak üzere 2 bin 085 sağlık tesisini hizmete aldık. Şimdi sağlıkta yeni bir değişimi yapıyoruz. Sağlık şehirleri kuruluyor, şehir hastaneleri kuruyoruz. Bu hastaneler içinde hastaneler olan şehirler gibidir. Oteli, hastaneleriyle adeta bir kasabayı andırıyor. Bu amaçla şu anda 16 büyük şehir inşaatının çalışmaları devam ediyor. Toplamda 30 ili kapsayacak çalışmalar tamamlandığında 35 bin civarında yeni yatak kapasitesi sağlamış olacağız. Mersin ve Yozgat şehir hastanelerinde bu yıl içinde hizmete alınacak. Acil servisler, ambulans hizmetleri arttırılacak. Acil servislere bayramda vatandaşlar gidiyorlardı, niçin gidiyorlardı kız bakmaya gidiyorlardı. Oğlunu kızını evlendirmek için gidip oralarda dostluklar kuruluyor, yuvalar kurulmak için ziyaretler yapılıyor. Acil servis sadece tedavi etmiyor, yuva kurmak için hizmet veriyor.
VARŞOVA'DAKİ NATO ZİRVESİ
Sayın Cumhurbaşkanımız Varşova'da yapılan NATO zirvesine katıldı, 3 mesaj verdi. Biri Suriye meselesinin çözümsüz kalması dünya barışı için en büyük tehdittir. DAEŞ başta olmak üzere terör örgütlerine zemin oluşturmakta. Ana muhalefet partisi bizi soru yağmuruna tutuyor. Tek bir cevap veriyorum 2013'te DAEŞ'e ve PKK'ya karşı Meclis'te karar alınırken CHP niye hayır oyu verdi onun hesabını versin önce. Yağma yok. Her şey kayıtlarda. Dünyanın DAEŞ örgütünden haberi yokken Türkiye El Kaide'den sonra dünyanın başının belası yeni bir örgütün doğduğunu tüm dünyaya duyurdu. 50 bin 153 şüpheliyi bütün dünya ülkelerine bildirdik. Brüksel saldırısını yapanları da geri gönderen gereğini yapın diyenler de Türkiye'dir. Bir suçlamada bulunmadan önce işin doğrusu nedir bakacaksınız, ona göre konuşacaksınız. Irkçılık bugün ABD'nin de Avrupa'nın da başının belası. Her şeyde Türkiye'de yoğunlaşacağına biraz da kendi içinize bakın. Senin teröristin kötüdür, benim teröristim iyidir anlayışı en büyük belayı sizin başınıza açacak.
Diğer bir mesaj NATO ülkeleri, bu bölgelerdeki karışıklıklar, teröre karşı daha duyarlı hareket etmelidir. Türkiye'nin terörle mücadelesinde daha ciddi destek alma hakkı vardır. NATO bu sorumluluğunu yerine getiremezse, Avrupa'yı daha büyük sorunların beklediğini idrak etmeli. Küresel ülkeler kader birliği yapmıştır. Göçmenlerin nüfusu 60 milyonu buldu. 194 ülkenin 160'ından daha fazla nüfusa sahip. Felaketin boyutlarını bütün ülkeler görmeli. Şam'ın güvenliği Paris, Londra'nın güvenliği İstanbul'un güvenliği kadar önemlidir. Bağdat işgal edilmesiydi, bugün günah çıkarıyorlar, bunun faydası var mı? O gün uyarılara niye dikkat etmediniz? Bir ulus yok olduktan sonra eski İngiltere Başbakanı günah çıkarıyor. İnsanlık Irak'ın işgal acısını yaşamasaydı DAEŞ yaşanmayacaktı. DAEŞ'in elindeki silahlar nereden geldi? Fabrika mı kurdu? Bir yandan silahları sizden alacak masum insanları yok edecek, bir yandan mücadele edeceksin.
PYD terör örgütü değilmiş. Ne zamandan beri bir terör örgütünü yok etmek için bir başka terör örgütü mücadele etmeye başladı? Bir terör örgütüyle başka terör örgütünü alt edemezsiniz. Etseniz bile o terör örgütü yarın sizin başınıza bela olur. Terör karşısında çifte standart terk edilmeli.
Türkiye'nin AB içinde var olması demek, Balkanların, Ortadoğu'nun barışı, huzuru demektir. Irkçı saldırılara destek veren siyasetçiler yakışmıyor. Avrupa başta olmak üzere modern dünya kendi değerlerini tekzip etmekten vazgeçmeli. NATO'nun güvenlik konsepti yeni baştan ele alınmalıdır."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : 0312 484 23 84 0541 200 20 19 0533 966 12 89 | Faks : 485 04 53 | Haber Yazılımı: CM Bilişim