• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • Ankara : 10 °C
  • İstanbul : 16 °C
  • İzmir : 17 °C

PKK, Kürt kökenli vatandaşlarımın temsilcisi olamaz

05.12.2009 14:14
PKK, Kürt kökenli vatandaşlarımın temsilcisi olamaz
Başbakan Erdoğan, İDO tarafından düzenlenen 3 üç yeni vapurun suya indiriliş töreninde gündeme dair bir çok konu hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Başbakan Erdoğan, İDO tarafından düzenlenen 3 üç yeni vapurun suya indiriliş töreninde gündeme dair bir çok konu hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Başbakan Erdoğan'ın açılış töreninde yaptığı konuşmalanın satır başları şöyle:

HALİÇ VENEDİK'LE YARIŞIR HALE GELDİ

Kongre merkezinin yanında da bir minyatür için adımlarımızı attık ve İstanbul'u adeta o minyatürde gezebiliyorsunuz. Balat'ta yaptığımız düzenlemelerle bugün Haliç Venedik'le yarışır hale geldi. Burada atılacak çok adımlarımız var. Hepsi geliyor eninde sonunda para para para buraya dayanıyor.

Haliç'in kıyısında 3 önemli nokta şimdi isim olarak bu vapurlarımıza verilmiş durumda. Bu vapurlar İstanbul, Haliç'in silüetine yenilik katacak. İstanbul halkına keyifli yolculuk sunacak. Bu gemilerle İstanbul yeni bir konsept kazanacak. Bu gemilerle Haliç bir kültür vadisine dönüşecek.

Bu yılın başında Fatih Vapuru'nu ve 10 Ekim'de de Beykoz ve Sarıyer vapurlarını hizmete aldık. Bu vapurlar İstanbul'un filosuna katılan ilk vapurlar oldu. Bu yıl içinde hizmete aldığımız vapurların tamamı bizim mühendislerimizce bizim tersanelerimizce yüzde yüz yerli imal edildi. Bu bizim için bir gururdur. İDO dünya genelinde yaptığı yatırımlarla kendi sektöründe bir dünya lideri durumuna dönüşmüş gelmiştir. Ben buradan bir kez daha İBB Başkanımıza, İDO'ya ve gemilerde emeği geçen tüm herkese şahsım adına, arkadaşlarım adına, ülkem adına şükranlarımı sunuyorum.

Bu bir değişimdir bu bir dönüşümdür. Bu değişim ve dönüşümde emeği olanları kutlamakta bize düşer. Marifet iltifata tabidir.

AMACIMIZ YAKIN ZAMANDA GEMİ MAKİNALARINI ÜRETMEK

Eskiden bindiğimiz gemilerde yağdan pastan geçilmiyordu. Şimdi kir pas kokusu olmayan vapurlarla seyahat imkanı buluyoruz. Azmederseniz, inanırsanız ve çalışırsanız başarırsınız. İnandık, azmettik, çalıştık ve başardık. Herkesin Haliç'ten ümidi kestiği anda Haliç'i kazandırdık.

Burada Sultan Abdülhamit Han kokuyor. Hem Haliç yaşıyor hem Haliç Tersanesi yaşıyor. Buralar çok daha ileri teknoloji ile yine hizmet etmeye devam edecek. İstanbul'umuzun çehresi değişti. Dünyada gemii inşaa sanayinde Türkiye yarışan bir ülke haline geldi. Bunlar durupdururken olmadı. Girişimcilerimizin yatırımcılarımızın çok katkıları olduğu gibi iktidarımızın da çok katkısı oldu.

Bizler akaryakıt noktasında bizden şu KDV'leri hiç olmazsa almayın diyenlere biz geldik onları vergiden arındırdık. Neden arındırdık burada hizmet var. Tüm organizasyonlarda kendisini gösterdi. Artık sıçrama dönemi geldi ve bunu başardık. Temennim en kısa zamanda gemi makinalarını üretir duruma gelmek. İnşallah bunları başardığımız zaman bir başka olacak. Bunu başarır mıyız başarırız. Bu millet tarihte ne dediyse yaptı. Şurası karadan gemilerin yürütülerek indirildiği bir yer. Ne zaman ta bundan 550 - 600 yıl önce. Biz o milletin o ecdadın torunlarıyız. Yaparız ya yaparız!

İSTANBUL TÜRKİYE'NİN ÖZETİDİR

Her fırsatta hatırlatıyorum İstanbul Türkiye'nin özetidir. İstanbul aynı zamanda Türkiye'nin ortak özelliğidir. İstanbul kalkarsa Türkiye kalkar. Benim ülkemde bu ülkede yat sahibi olan vatandaşlarım sahibi Türk bakıyorsun arkada bayrak en ucra bir adanın ada devletinin bayrağı.

Bizim milletimize güvenimiz tam. Ülkemizi korkuların esir almasına tahammül edemeyiz asla! 7 Yıldır buna müsade etmedik bundan sonra da etmeyeceğiz. Bizden önceki iktidarların yaptıklarını bizde yapabilirdik. Ülkenin hiçbir meselesine dokunmadan hiçbir sorunu çözmeden güzel nütuklarla popülizmle Türkiye'nin yıllarını heba edebilir, bir eli yağda bir eli balda olanlar gibi yapabilirdik ama o zaman milletimizin huzuruna alnımız ak başımız dik çıkamazdık. O zaman şu anda başka siyasetçilerin yaptığı gibi milletin huzuruna çıkamaz utancımızdan boynumuzu eğmek zorunda kalabilirdik.

TERÖR ÖRGÜTÜ KÜRT KÖKENLİ VATANDAŞLARIMIN TEMLSİLCİSİ OLAMAZ

Gelecek nesillere hesap veremezdik. Biz onlardan olmadık ve bundan sonra da olmayacağız. Şimdi Milli birlik ve kardeşlik projesinde Türkiye'nin geleceğini çok yakından ilgilendiren böyle bir süreçte birileri adeta elini taşın altına koyamıyor. Biz asla yalnız kalmak gibi bir düşüncemiz yok. Biz doğruya doğruluğa ilkelere inandık.

Milletimizin emanetini üzerimizde taşıdığmız sürece o emanetin hakkını vermeye devam edeceğiz. Bu süreci sorumsuzca tahrik etmeye çalışanlar var. Ülkemizdeki kardeşliği birliği bozuk bundan kendine siyasi çıkar elde etmeye çalışanlar var. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Hukuk işliyor, her türlü hukuk dışı eylem mutlaka ve mutlaka hukukun karşısına çıkıyor ve gereken cezayı alıyor. Hiç kimse bizim iktidarımızı illegal örgütlerle masaya oturan iktidar olarak gösteremez. Biz ne yapılıyorsa hukuk içinde yapıyoruz. Şu anda ülkemizin bazı yerlerinde terrist gruplar yine birşeyler yapıyor. Bahaneleri ne efendim işte terörist başı şöyle böyle. Dün Adalet Bakanlığı'mız orayı gösterdi hepsi yalan. Resimlerle de bunlar yayımlandı. Bütün bunlara rağmen kalkıpta eylemler yapmak suretiyle kendisini nemalandırmak isteyen bazı siyasi parti grupları da bu süreci kendine göre değerlendiriyor. Benim milletim özellikle de kürt kardeşlerim bu oyuna gelmemelidir. Bu sürecin önemli yanı şudur, AK Parti iktidarı bölücü terör örgütü hiç bir zaman benim vatandaşlarımın temsilcisi olmamıştır olamaz. Bu iktidarın bir özelliği var bu iktidar kucaklayıcı, birleştiricidir. Ülkemdeki 72 milyon insanı yaradılanı yaradandan ötürü severiz.

BİZ MUHALEFETİN TÜRK MİLLETİ ADINA NE YAPTIKLARINI DA İYİ BİLİRİZ

Zaman zaman Başbakan Türk Milleti diyemiyor diyorlar, insanın biraz edep adabı olur. Bizim nasıl yetiştiğmiz bellidir. Ama bunu test etmeye ne Baykal'ın ne Bahçeli'nin gücü yetmez. Biz onların iktidarda bulunduğu dönemlerde Türkiye adına Türk Milleti adına Türkiye Cumhuriyeti adına ne yaptıklarını çok iyi biliriz. Nerede kaç tane dikili ağacınız var bunu bir gösterin. Sizler bize ne devrettiniz biz ne yapıyoruz herşey ortada. El pençe divan durdukları dünya ülkeleri karşısında artık onuruyla duran bir Türkiye var. Artık gündemi belirlenen bir Türkiye yok artık gündem belirleyen bir Türkiye var. Onun için diyorum ki bu kardeşlik sürecimiz bu noktada çok önemli. Bizi ayırmak bölmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz.

18 Yaşındaki kardeşimizi otobüste molotof kokteyli atarak yakanlar kim? O çocuk değil mi? Bir taraftan birisini mazlum mağdur göstereceksin peki o yanan yavruyu ne göstereceksin? Yaklaşırken istismar değil adaletin gereği ne ise onu söyleyelim. Birisini savunurken öbürünü unutmayalım. Adalet neyi gerektiriyorsa onu yapalım. Milletimizin huzurunu kaçırmak isteyenler kendi karanlık iç yüzlerini böyle ortaya koyarlar. Benim aziz milletimden ricam bu oyunlara, bu tahriklere inanmayıp boşa çıkaralım. Vicdansız insafsız davranışlar karşısında hislerimize hakim olalım. Bu ülkenin güvenlik güçleri hakimleri savcıları gerekeni gereken yerde yapacaktır. Bu süreç AK ile Kara'nın ortaya çıkacağı bir süreçtir. Kimin Türkiye'yi karanlıklara mahkum etmek istediği apaçık ortaya çıkmıştır. Kimlerin gerçekten terörün karşısında olduğu kimlerinde terörün taşeronu olduğu bu süreçte ortaya çıkmış daha da çıkacaktır. Aziz milletimden sabır istiyorum, soğukkanlılık istiyorum. Elinizi taşın altına attığımızda tahriklere aldanırsak kaybeden oluruz. Hep birlikte kaybederiz bunu unutmayalım ve tahriklere gelmeyelim.

BASINDA İĞNEYİ KENDİNE BATIRMA KÜLTÜRÜ YOK

Zaman zaman basına sesleniyorum. Kızdığım zamanlarda oluyor ama bu kızışım zevkimden değil, nefsimden değil canım yandığı için ve milletimin canı yanmaması için. Televizyonu açıyorsunuz şu vuruldu bu vuruldu, şu kadar albay şuraya çağrıldı burada ne yapıyorsunuz teröre bir şeyler taşıyorsunuz. Bu tezgahı kuranlara kazandırıyorsunuz. Burada biraz hassas olalım. Zaten iş yargıda her şey yolunda gidiyor. Her gün yazıp çizmede televizyonlarda böyle seslendirmede ne var? Bu millete anlatacağımız güzel şeyler yok mu? Milletimize güzel şeyler verecek niyetleri yok. Hep vuruşturmak, kızıştırmak. İnanın açık ve net söylüyorum Milli Birliğimizi tesis ettiğimiz sürece 'Türkiye'yi tutana aşk olsun' diyorum bu gücümüz var.

BENİ ELEŞTİR, BANA YOL GÖSTER AMA HAKARET ETME

Yalan haber yapma bizim eleştiriye karşı tahammülümüz yok. Milletin bütünlüğünü hedef alan yalan haberlere karşı hassasiyetim var. Burada kızarım ve kızmakta benim hakkım. Kimse diyemez buna hakkın yok. Kimsenin siyasetçiye tepeden bakma hakkı da yok çünkü biz millet adına buradayız. Bizde görevimizi yapacağız. El pençe emir buyurduğunuz gibi efendim mi diyeceğiz?

ERDOĞAN'A TEKEL PROTESTOSU

Başbakan Erdoğan Kasımpaşa'da gemilerin denize indirilmesi töreninde konuşurken 20-25 kişilik grup protesto gösterisinde bulundu. Buna istinaden Başbakan protesto girişiminde bulunan gruba 'Kusura bakmayın ben ayak üstü müjde veren liderlerden değilim' dedi.

Protestocu grup emniyet güçlerince tören alanının dışına çıkarıldı.Erdoğan protestonun ardından konuşmasını şöyle sürdürdü;

Biz gemi indirimi yapıyoruz. Ben böyle ayak üstü müjdelere alışık liderlerden değilim. Biz TEKEL'le ilgili süreci bütün sendika temsilcileri ile konuştuk kendilerine gerekeni söyledik. TEKEL artık üreten bir yer değil özelleştirme kapsamı içerisinde TEKEL artık devrediliyor. Arzu edenler kıdem tazminatını zaten alıyor. İsteyenlere de istihdam kapısın açıyoruz. Kusura bakmayın, biz sizi şuandaki işlevinizle istihdam edemeyiz bu konuda da gerekli olan çalışma yapılıyor. Lütfen burayı da provoke etmeyin.

TEKEL İŞÇİSİNİN AYLIK MALİYETİ 40 TRİLYON

Türkiye'de bugüne kadar bazı unsurlar ortaya çıkıyor. Bu ülkede çalışmadan yatarak para kazanmak istiyorlar. Biz artık yatarak para kazanma dönemini kapattık. Üreteceksin kazanacaksın üretmeden vermek yok. Bir özel sektör işverenini düşünün, çalışmayana para verir mi? Çalışmazsa ihbar tazminatını öder, kıdem tazminatını öder buyur kardeşim der. Bunlar bugüne kadar 'Devletin malı deniz, yemeyen domuz' mantığı ile baktılar. Al sana ihbar tazminatı al sana kıdem tazminatı istersen istihdam da edebiliriz.

Ayda bize maliyeti 10 bin işçinin maliyeti 40 trilyon. Bunlar ufak rakamlar değil. Özellikle şunu söylemek isterim biz bu işçi kardeşlerimizin temsilcileri ile görüşmeler yaparken böyle bir tablo içerisinde değil bizler çok daha farklı şekilde oturduk konuştuk hatta bakan arkadaşlarımızla başka çıkış yolları var ise onları deneyin dedik. Görüyorsunuz başka alışkanlıklarda var. Nedir siz yine ayda 40 trilyonu ödemeye devam edin yok böyle birşey.

Demokratik açılım sürecini haklı ve haksız olarak eleştirenler var. Aç 7 yıl önce yazdığın mevzulara bak birde bugüne bak. 7 Yıl önce bu konuları köşelerinde bile yazamayanlar konuşamayanlar şimdi yazıyorlar konuşuyorlar tartışıyorlar kaleme alabiliyorlar. Demokratik açılım nerede diye soruyorsun bana demokratik açılım nerede biliyor musun işte demokratik açılım senin köşende.

Ben sözlerime son verirken bu üç vapurun kazandırılmasında emeği geçen, taş üstüne taş koyan herkese teşekkür ederim. Kasımpaşa, Hasköy ve Sütlüce vapurları hayırlı uğurlu olsun diyorum.
beyazgazete.com

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 Gölbaşı Taraf | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0312 484 23 84 0541 200 20 19 0533 966 12 89 | Faks : 485 04 53 | Haber Yazılımı: CM Bilişim