"Öğretmenlik Mesleği Memnuniyeti" Anketi
Genel Başkanımız Ahmet Gündoğdu, toplumların uygarlık düzeyinin, öğretmene verdiği değerle ölçüldüğünü ifade ederek, Öğretmenlerimizin bir türlü çözülemeyen sorunlarına ve maddi sıkıntılarına bakılırsa, uygarlık düzeyimizin düzeysizlikten öteye gitmediği gün gibi ortadadır dedi.
Gündoğdu, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yaptığımız 'Öğretmenlerin Meslek Memnuniyeti Araştırması'nı İlci Otel'de düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Gündoğdu, başta öğretmenler olmak üzere eğitim çalışanlarının onlarca sorunu bulunduğunu, ayaküstü demeçlerle çözüm aranan ve yıldan yıla devreden bu sorunların neredeyse içinden çıkılmaz bir yumak haline geldiğini söyledi.
1930'lu yıllardan bu yana eğitimde ciddi bir değişim yaşanmasına rağmen öğretmenlerin sorunlarında nitelik olarak bir değişiklik meydana gelmediğini kaydeden Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü:
Cumhuriyetin ilk yıllarında da yine aynı sorunların dile getirildiğine bakılırsa aradan geçen 85 yılda öğretmen sorunlarının çözümüne ilişkin derinliğine çalışmalar yapılmadığı görülmektedir. Eğitim çalışanlarının yaşadığı sorunlar, çözümlenmesi mümkün sorunlardır ancak bu sorunların çözümü için yeteri kadar çalışılmamış, palyatif tedbirlerle geçiştirilmiştir.
Öğretmen açığı sorunu, onbinlere ihtiyaç duyulacak şekilde varlığını devam ettirmektedir. Ancak öğretmen açığı sözleşmeli, vekil, ücretli öğretmen alımıyla kapatılmaya çalışılmaktadır. Öğretmenin vekili, sözleşmelisi, ücretlisi olmaz. Doktorun, hâkimin, polisin vekili, sözleşmelisi, ücretlisi olmadığı gibi öğretmenin de olmaz, olmamalıdır. Vekil ve ücretli öğretmenlik uygulamasına son verilmeli, mevcut sözleşmeliler de derhal kadroya geçirilmelidir. Bölgelerarası öğretmen dağılımında dengesizlik vardır. Bazı yerler kadrolu, tecrübeli öğretmenle eğitim-öğretim yapıyorken, bazı yerlerde ya öğretmen açığı had safhada ya da stajyer, asker öğretmen ağırlığı var.
Kalkınmada öncelikli yörelerde öğretmen ihtiyacının karşılanamaması nedeniyle öğretmenlerin bu yörelere zorunlu olarak gönderildiğini anlatan Gündoğdu, Buna rağmen açık kapatılamamaktadır. Öğretmenlerin söz konusu yörelerde çalışması için teşvik uygulanmalıdır. Bunun için de kalkınmada öncelikli yöre tazminatı verilmelidir. Bu uygulama, sorunu büyük oranda çözecektir. Bu yörelerde çalışan öğretmenlerin çocuklarına eğitim bursu verilmesi uygulanmasına gidilmelidir diye konuştu.
Gündoğdu, öğretmen kariyer basamakları ile ilgili olarak 2005 yılında çıkarılan kanun çerçevesinde uzman öğretmenlik sınavının yapıldığını ancak başöğretmenlik sınavının henüz yapılamadığını dile getirerek, Başöğretmenlik ve uzman öğretmenlik sınavı biran önce yapılmalıdır. Öğretmen camiası bu sınavların acilen yapılmasını beklemektedir ifadesini kullandı.
Yarınlarımızı emanet ettiğimiz öğretmenler beslenme, barınma, ısınma, giyim, sağlık ve eğitim masraflarını karşılayamayınca ek iş yapmak zorunda kalıyorlar diyen Gündoğdu, şunları söyledi: Geçim sıkıntısı yaşayan öğretmenlerden verimli olmalarını beklemek haksızlık olur. Çünkü sıkıntı çeken bir insan başkalarına faydalı olamaz ve sorunları çözemez.
Eğitim kadroları yaptıkları işin önemsenmesini, kendilerine değer verilmesini beklemektedir.
Türkiye'yi yöneten Cumhurbaşkanı'nı, Başbakanı, bakanları, milletvekillerini, bürokratları kısaca ülkede söz ve yetki sahibi herkesi öğretmen yetiştiriyor, ancak bu kesimlerden gereken ilgiyi görmemek üzüntüyle karşılanıyor.
Gündoğdu, tüm eğitim çalışanlarının Öğretmenler Günü'nü kutlayarak, görevinin başındayken hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına ise başsağlığı diledi.
Öğretmenlerin Meslek Memnuniyeti Araştırması
Genel Başkanımız Ahmet Gündoğdu, toplantıda; her bölgeden, o bölgenin karakteristik özelliklerini temsil eden İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Gaziantep, Samsun ve Erzurum'da görev yapan bin 553 öğretmenle yüz yüze anket tekniği kullanarak yaptığımız Öğretmenlerin Meslek Memnuniyeti Araştırması'nın sonuçlarını da açıkladı.
Gündoğdu, öğretmenlerin %65'inin mesleklerinden memnun, %26'sının kısmen, %9'unun memnun olmadığını vurguladı.
Gündoğdu'nun açıkladığı araştırmanın önemli başlıkları şöyle:
-Öğretmenlerin mesleki memnuniyet durumları yaşlarına göre incelendiğinde; 21-28 yaş arası öğretmenlerin %58'inin memnun, %10'unun memnun olmadığı, %32'sinin de kısmen memnun olduğu görülmektedir.
-Öğretmenlerin mesleki memnuniyet durumları okuldaki çalışma durumlarına göre incelendiğinde; sözleşmeli öğretmenlerin %74'ünün öğretmenlik mesleğinden memnun olduklarını fakat sözleşmelilik durumundan rahatsızlık duyduklarını ifade etmişlerdir. Sözleşmeli öğretmenlerin %8'inin memnun olmadığı ve %18'inin de kısmen memnun olduğu görülmektedir. Kadrolu öğretmenlerin %63'ünün memnun, %9'unun memnun olmadığı ve %28'inin de kısmen memnun olduğu görülmektedir. Vekil öğretmenlerin %76'ının memnun, %13'ünün memnun olmadığı ve %11'inin de kısmen memnun olduğu ortaya çıkmaktadır.
-Öğretmenlerin mesleki memnuniyet durumları görev yaptıkları illere göre incelendiğinde; İstanbul'da çalışan öğretmenlerin %61'inin memnun, %8'inin memnun olmadığı ve %30'unun da kısmen memnun olduğu ortaya çıkmıştır. Ankara'da çalışan öğretmenlerin %58'inin memnun, %11'inin memnun olmadığı ve %30'unun da kısmen memnun olduğu görülmektedir. İzmir'de çalışan öğretmenlerin %75'inin memnun, %4'ünün memnun olmadığı ve %21'inin de kısmen memnun olduğu görülmektedir.
-Mesleklerinden memnun olmadıklarını ifade eden öğretmenler arasında memnuniyetsizlik sebepleri araştırıldığında ön plana çıkan en önemli memnuniyetsizlik nedeni, Öğretmenlikten elde ettiğim gelir yeterli olmadığı için cevabıyla ön plana çıkmaktadır (%39). Meslek yıpratıcı olduğu için memnuniyetsizliklerini ifade edenlerin oranı ise %23'tür.
-Ankete katılanlara öğretmenliği seçme nedenleri sorulduğunda ilk sırada %28 oranında katılımcının Topluma ve çocuklara faydalı olmak için cevabını verdiği görülmektedir. Öğretmenlik mesleğini çok sevdiği için seçtiğini ifade edenlerin oranı %21 iken, öğretmenliği, saygın bir meslek olduğu için seçtiğini söyleyenlerin oranı %18 olarak ortaya çıkmaktadır.
-Anket sorularını cevaplayan katılımcıların %53'ü meslek seçmekle karşı karşıya kalmaları durumunda öğretmenliği yeniden seçeceklerini ifade ederken, %28'i bu konuda kararsız olduklarını bildirmişlerdir. Soruları cevaplayan öğretmenlerin %19'u böyle bir kararla karşı karşıya kalması halinde öğretmenlik mesleğini seçmeyeceklerini ifade etmişlerdir.
-Öğretmenlere kendi tercihlerinin yanı sıra çocuklarının meslekleri hakkında da soru sorulmuş ve soruları cevaplayan öğretmenlerin %40'ının çocuklarının öğretmen olmasını istediği ortaya çıkmıştır. Öğretmenlerin %26'sı bu konuda kararsız bir duruş sergilerken, %33'ü de çocuklarının öğretmen olmasına taraftar olmadıklarını beyan etmişlerdir.
-Ankete katılan öğretmenlerin %58'i hak ettikleri geliri alamadıklarını belirtmektedirler. Çalıştığımın karşılığında hak ettiğim geliri aldığımı düşünüyorum yargısına Kısmen katılıyorum diyenlerin oranı ise %24 olarak ortaya çıkmaktadır. Hak ettiği geliri aldığını düşünen öğretmenlerin oranı ise %18'dir.
-'Öğretmenlikten aldığım ücret geçinmeme yetiyor' diyen öğretmenlerin oranı sadece %15 iken, 'Kısmen yetiyor' diye cevap verenlerin oranı %27'dir. Gelirinin yetmediğini ifade eden öğretmenlerin oranı ise %58 gibi yüksek bir rakam çıkmıştır.
-Öğretmenlerin %49'u sinemaya gitmek için bütçe ayıramadıklarını ifade ederken, %17'si bütçe ayırdıklarını belirtmektedir. Kısmen ayırabildiklerini söyleyenlerin oranı ise %34 olarak görülmektedir.
-Öğretmenlerin tatil için bütçelerinden pay ayırıp ayırmadıkları sorulduğunda, öğretmenlerin %68'i tatil için bütçelerinden pay ayıramadıklarını belirmektedir. Aldığım ücretten her yıl tatile gitmek için pay ayırıyorum görüşüne 'Kısmen katılıyorum' diyenlerin oranı %21 olarak görünürken, tatil için bütçe ayırabilenlerin oranı %11'de kalmaktadır.
-Öğretmenlerin %52'si iller arası yer değiştirme usullerini doğru bulmadıklarını söylerken, %48'i ise doğru bulduklarını belirtmektedir.
-İl içi yer değiştirme usulleri konusunda düşünceleri sorulan öğretmenlerin yine %52'si doğru bulmadıklarını dile getirirken, %48'i doğru bulduklarını açıklamıştır.
-Öğretmenlerin, sicil amirlerinin verdiği notları objektif bulup bulmadıkları sorgulandığında, sadece %16'lık bir dilim objektif bulduğunu ifade etmişlerdir. %47 oranında bir katılımcı Hayır, objektif bulmuyorum cevabını vermiştir. 'Kısmen objektif buluyorum' diyenlere baktığımızda %37 oranında bir katılımcının da sicil amirlerinin not verme biçimlerini benimsemediklerini görüyoruz.
-Anket sorularımızı cevaplayan öğretmenlerin %57'si sözleşmeli öğretmenliğin çalışma barışını olumsuz etkilediğini belirtirken, %13'ü olumlu etkilediğini söylemektedir. %30'u ise olumlu ya da olumsuz olarak etkilemediğini ifade etmektedir.
-Öğretmenlerin yönetici atama yönetmeliği hakkında düşünceleri sorulduğunda, %73'ü sınav artı performansla olmalıdır cevabını vermiştir. %12'si sadece performansla olmalıdır derken, %15'i sadece sınavla olmalıdır cevabını vermektedir.
-Öğretmenlerin %57'si kariyer basamakları sınav uygulamasını doğru bulmadıklarını belirtirken, %43'ü doğru bulduklarını söylemişlerdir.
-Öğretmenlerin eğitim öğretim şartlarının nitelikli eğitim için yeterli olup olmadığı hakkındaki düşüncelerine başvurulduğunda, %10 Evet, yeterli derken, %59'u yeterli olmadığını belirtmiştir. 'Kısmen yeterli' diyen öğretmenlerin oranı ise %30 olarak ortaya çıkmıştır.
-Öğretmenlere, yeni müfredata uygun araç-gereçleri temin edip edemedikleri sorulduğunda, %19'u temin ettiğini, %36'sı temin edemediğini ve %45'i kısmen temin edebildiğini ifade etmektedir.
-Öğretmenlerin mesleki gelişimi için yapılan çalışmaların yeterli olup olmadığı sorgulandığında, ankete katılanların %55'i yapılan çalışmaları yetersiz bulmaktadır. %12'sinin yeterli bulduğu, %33'ünün ise kısmen yeterli bulduğu görülmektedir.
-Öğretmenlerin mesleki gelişimi için neler yapılması gerektiği sorusuna, %41'inin Teknolojik gelişmelere paralel olarak her yıl kurs verilmeli dediği görülmektedir. %26 oranında öğretmen, MEB'in düzenli olarak hizmet içi eğitim vermesi gerektiğini ifade etmektedir. %20 oranında bir katılımcı ise mesleki kitapların alımında öğretmenler için ödenek ayrılması gerektiğini belirtmektedir.
-Öğretmenlerin %32'si toplumun kendilerine değer verdiğini, %27'si toplumun kendilerine değer vermediğini düşünmektedir. %41'i ise toplumun öğretmene kısmen değer verdiğini ifade etmektedir.
-Öğretmenlerin %52'si MEB'in kendilerine yeterince değer vermediğini düşünmektedir. Kısmen değer verdiğini düşünenlerin oranı %31 olarak ortaya çıkarken, %17'si MEB'in kendilerine değer verdiğini düşünmektedir.
-Öğrencilerin öğretmenlere değer verip vermediği sorgulandığı, öğretmenlerin %47'si öğrencilerin öğretmenlere değer verdiğini, %38'i ise öğrencilerin kendilerine kısmen değer verdiğini ifade etmektedirler. %15'lik bir dilimdeki öğretmenler de 'Hayır, değer vermektedir' cevabını vermiştir.
-Öğretmenlerin %51'i medyanın kendilerine değer vermediğini, %36'sı ise medyanın kendilerine kısmen değer verdiğini ifade etmiştir. %13'ü değer verildiğini dile getirmiştir.
-Televizyon dizilerindeki öğretmen profili hakkında öğretmenlerin düşünceleri alındığında, öğretmenlerin % 38'i Dizilerdeki öğretmen tiplemeleri kesinlikle bizi temsil etmiyor cevabını vermişlerdir. Olumlu tarafları da var ancak yetersiz diyenlerin oranı %46'dır. Dizilerdeki öğretmen profilinin Öğretmenleri yeterince temsil ettiğini düşünüyorum diyenlerin oranı ise %11 olarak ortaya çıkmıştır.
-Öğretmenlerin %28'ine göre veliler öğretmenlerin tavsiyelerini dikkate alıyor. %17'si velilerin kendi tavsiyelerini önemsemediklerini, %55'i ise veliler tarafından kısmen önemsendiklerini düşünmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : 0312 484 23 84 0541 200 20 19 0533 966 12 89 | Faks : 485 04 53 | Haber Yazılımı: CM Bilişim