Niye sansürlüyorsunuz?

Anayasa’nın 28. Maddesi’nde ‘Basın hürdür, sansür edilemez’ denilirken maalesef Gölbaşı’nda bu madde çiğneniyor. Mahkeme her hangi bir haberde gizlilik kararı vermediği sürece basın haber alma konusunda özgürdür.

Gölbaşı yerel basını olarak en üst kurum olan Kaymakamlık makamı başta olmak üzere, emniyet,  jandarma ve hatta belediye de dâhil olmak üzere maalesef bilgi almakta ya zorlanıyoruz ya da bilgi alamıyoruz. Dolayısıyla bizim bilgimiz olmayan bir haberi bilgiyi kamuoyu ile de paylaşamıyoruz. Toplantı olur yerel basın yok!.. Asayiş haberi olur ‘bilgi veremiyoruz valilik talimatı’… Diye bir şeyi önümüze lap diye getiriyorlar. İyi de bu valilik talimatı sadece Gölbaşı basınına mı özgü bir talimat. Peki, neden ve nasıl oluyor da ulusal basına Gölbaşı hakkında haberler çıkıyor. Ya da kimler buna ön ayak oluyor, bilgi alabiliyor rahatlıkla. Sıkıntı sizde mi biz Gölbaşı yerel basınında mı çözemedik. Keyfiniz olursa kazara o da basın bir yere davet edilir.

Sonra sen nasıl gazetecisin… Burası önemli. Kamuoyunda siz değerli merciiler nazarında bizler ‘nasıl gazetecisin’ oluyoruz. Elbette ki bu sizi bağlamaz ama kamuoyunu bilgilendirmek bizi bağlar. Bizler ne kadar kulaktan duyma haber yapmayalım, ilk ağızdan alalım bilgileri ki, kamuoyu da yanlış bilgilendirilmesin desek de maalesef  bu sizler sayesinde mümkün olmuyor. Hal bu ki sansür 111 yıl önce kaldırılmış. Gerisini siz düşünün artık.

Okuyucularımızdan bu konuda özür dileriz.          

Dip Not: Böyle bir gizlilik varsa tamam. Görelim. Ama basit bir kaza olayı da toplumsal olaylar neden basından saklanıyor anlam veremiyoruz. O zaman bizde kendi istihbaratımızı kurup, sokak diliyle mi haber yapalım. Böyle de bir yetkimizin olduğunu düşünüyoruz. Sayın yetkililer!

Gölbaşı hakkında verilen kararlar, toplantılar basına bildirilmez, kendi internet sayfalarından kısaca geçerler…

Muhtarlarla, STK’larla toplantı yapılır,  Gölbaşı hakkında konuşulur karar verilir. Basında bunu ancak sosyal medyadan ya da tesadüfen duyar.

Büyükşehir Belediye Başkanı gelir, hani Allah’tan sosyal medyamız var. Basın oradan görsün haber yapsın.

Mantık işte tam da budur…

Bundan sonra gerek asayiş olaylarında, gerekse toplumsal konularda duyduğumuz haberleri yapma hakkına sahibiz.