CHP Grup Başkanvekili Gök Gölbaşı'nı ziyaret etti

Kalabalık bir grup tarafından karşılanan Gök'e İlçe Başkanı Bülent Elikesik'in şimdiye kadar yaptıkları çalışmaları anlatan slayt gösterimini sunarak ziyaretlerinden dolayı teşekkürlerini iletti. 

Gök,  ilçe binasında gerçekleştirdiği konuşmasında şu açıklamalarda bulundu;

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök 16 Nisan da yapılacak olan referandumun yeri ve zamanı olmadığı Gölbaşı İlçe Örgütü ziyaretinde eleştirdi. Gök; "CHP Mecliste verdiği büyük mücadeleden sonra AK Parti ve MHP milletvekillerinin verdiği oyla 16 Nisan referandumuna doğru gidiyoruz. Bunun hiç bir zaman yeri değildi, gereği değildi. 15 yıllık iktidarlık süresince sanki koalisyonlarla yönetilmiş bir ülke tablosu çizerek, şuanda referandumu anlatma gayreti içerisine giren cumhurbaşkanı ve başbakanın çabaları beyhude. Sanki 15 yıldır bu ülkede koalisyonlar var ve Türkiye bir hükümet krizleri yaşandı. Böyle bir tablo yok. 15 yıldır AK Parti ne istediğiyse yaptı. Ne istediğini yaparkende şuanda "hayır" için oy kullananları bir terör algısı yaratarak suçlayan iktidar partisi ve cumhurbaşkanı bu ülkede terörün geldiği noktanın birinci dereceen sorumlusudur. bundan kurtulamazlar. Bizim daha önce bir çözüm süreci diye adlandırılan süreçte kendilerine çok haklı ve yerinde olarak "yanlış yapıyorsunuz, bu meselenin çözüm yeri meclistir biz bu meselede elimizi taşın altına koymaya hazırız. Ama öncelikle kamuoyundan hiç bir şey saklamayın, gizli ajandalarınız olmasıni veremeyeceğiniz sözleri tutmayın" dediğimizde bizim bu teklifimizi elinin tersi ile iten cumhurbaşkanıydı. Biz bunları da gördük" ifadelerini kullanarak Doğu ve Güneydoğu silah deposu ile doldurmaya izin verenler bu iktidardır diyerek terörle ilgili iktidarın söyleyeceğini birşeyleri olmadığının altını çizdi. 

"Bakanlara yapılan muamele Türkiye'yi ilgilendiriyor"
Türkiye'nin durumunun iyi olmadığını iddia eden Gök; "türkiye'yi bu kadar itibarsızbir duruma düşüren böyle bir hükümet şimdiye kadar olmadı. Ve biz "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" derken önce bütün komşularımızı kaybettik. Şimdi tüm dünyanın desteğini ve güvenini kaybediyoruz. Bu kavgaların içerisinde bildiğim kadarıyla acaba Türkiye Cumhuriyeti'nin bakanlarının yurtdışında bir toplantı yapılmasına izin verilmediği bir dönem olmuş mudur? Bırakın Cumhuriyet Halk Partili kimliğimi, bir yurttaş olarak üzüntü ve hicap duyuyorum bu tablo karşısında. Onlara yapılan bu muamele bütün Türkiye'yi ilgilendiriyor. Türkiye'nin düştüğü duruma bakın. Saygın bir ülke olmaktan çıkmışız" şeklinde konuştu. 

"İktidarın yurtdışında düştü durumu savunmak bizlere düştü"
Referandumda hayır oyu vereceklerini açıklayanlara herşeyin yasaklandığını ve iktidar partisininde yurt dışında yapacakları mitiglerin yasaklanmasında bir o kadar vahim olduğunu söyleyen Gök; "Türkiye'de hayır diyenlerin propaganda yapması, basın toplantısı yapması, yürüyüş yapması yasaklanırken, onları destekleyen ve onlara talimat veren iktidar partisi bir anda kendini bir çelişki içinde buldu. Bir çok ilde toplantı ve gösteri yürüşleri yasaklandı. Hayır için toplananlara  yasak, pankart asmak yasak, hayır bildirisi dağıtmak yasak. Bunlara yapanlara bu yetkiyi verenlerden işte cumhurbaşkanı, başkan ve bakanlardır. İktidar partisine karşı temel hak ve özgürlükler kısıtlanmaz. Bırakın evet de densin, hayır da densiz diye savunurken, bir yandan yurtdışında yaşanan bu tabloda karşısında ne kadar hazin iktidar partisi açısından. Bu durum karşısında onları savunmakta bizlere düştü" şeklinde konuştu. 

"Başbakan "abudik gubidik" cümlesini kendinden önce görev yapmış herkese söyledi"
Başbakan Binali Yıldırım'ın Sinop'ta gerçekleştirdiği evet mitinginde "abudik gubidik başkanlar geldi şimdiye kadar" söylemlerini eleştiren CHP'li Gök; "Başbakan geçtiğimiz gün Sinop'ta açıklamalarda bulundu. Başbakan hayırı ve eveti anlatırken neden evet denmesi gerektiğini şu cümlelerle anlattı. Okuduğum zaman o cümleleri acaba yanlış mı duyuyorum, yanlış mı görüyorum diyerek bir kaç defa okudum. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı Binali Yıldırım "Türkiye'ye şuana kadar abudik gubidik başbakanlar geldi" dedi. Bu cümle neresinden bakılırsa bakılsın sorunlu. Binali Yıldırım kendinden önce ki bütün başbakanları itham eden, eğer kendisi hakkında böyle bir söylemde bulunulsa hakaret davası açılabilecek bir söz söyledi. Bu başbakanlar içinde kim yok ki. İsmet Paşa var, Adnan Menderes Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Ahmet Davutoğlu, Recep Tayyip Erdoğan var. Kime söyledin sen bunları? Galiba bu sözü söylerken aynaya bakıyordu. Kendisini görünce, kendisini tarif etti. Böyle bir tablo içerisinde kendisinde önceki bütün başkabakanları bir anda alaycı bir ifade ile ama Türkiye'nin bütün birikiminide, kültürünüde, geleneklerini-göreneklerini şuana kadar görev yapmış herkesi de aşağılayan bir dil şuana kadar kimse kullanmamıştır. İşte başbakanın profili bu. Niçin evet denmesi gerekiyormuş, şuana kadar bu sistemle abidik gubidik başbakanlar olmuş. Başbakanın açıkladığı bu" dedi.

"Hayır diyenleri teröristlerle iş birliği yapıyor algısı yaratılıyor"
Hayır kampanyası yürütenlerin teröristlerle iş birliği yapıyor algısı yaratıldığını söyleyen Gök; "Cumhurbaşkanı çaresizlik içinde kıvranıyor. Hayır diyenleri nasıl bir terör örgütleri ile beraber olmaya getiriyor. Siz demiyor muydunuz? anayasadan değişikliğinde önce halka soracağız, millete gideceğiz. Millete gideceksiniz tamam. Bizde anayasa mahkemesine gitmedik zaten. Gidiyoruz işte millete. Peki millet ne diyecek evet mi hayır mı diyecek. Evet diyenler makbul de hayır diyenler neden makbul değil? Hayır diyenlere neden terörsitlerle iş birliği yapıyor algısı yapıyorsunuz? Sen bu ülkenin cumhurbaşkanı değil misin? Bu ülkenin birliğinden, düzeninde sorumlu değil misin? Yüzde elli bölümüş bir toplumu terörist yapmaya hakkın var mı ? Niye soruyorsun halk o zaman? Bu tablo içerisinde evet diyenlerin haklarını da savunmak bize düştü. Bu ülkede onlarında kampanya yürütmeye hakları vardır" şeklinde konuştu