CHP GÖLBAŞI ÖRGÜTÜ, MİLLETVEKİLLERİ İLE SAHA İNDİ

Gölbaşı'nda bir konfeksiyon atölyesine ziyarette bulunan Ankara İl Başkanı Adnan Keskin, Milletvekilleri Ali Haydar Hakverdi, Necati Yılmazve CHP Gölbaşı İlçe Örgütü, referandum süreci ile ilgili bilgiler verdiler. 
CHP Ankara İl Başkanı Adnan Keskin atölye çalışanlarına yönelik gerçekleştirdiği konuşmasında referandum sürecinde saha çalışmalarına başladıklarını ifade ederek şöyle konuştu;
"NEDEN EVET VERECEKLERİNİ ANLATAMIYORLAR"
"Türkiye'nin  şu anki gündeminde, bu kadar büyük sorunların yaşandığı, hiç bir dönemde bu kadar sıkıntı yaşanmadığı, sizlerinde bu kadar zorlandığını biliyoruz. Bu kadar büyük sıkıntılar içerisinde Türkiye'nin önüne referandum diye birşey dayadılar. Bütün milletvekili arkadaşlarımız sabaha kadar bunun mücadelesini verdiler. "Yapmayın, etmeyin, Türkiye'nin gündemi bu değil. Türkiye'nin meselesi bir kişinin tek başına ülkeyi yönetmesi değil. türkiye'nin çok daha büyük meseleleri var" dedik anlatamadık ve böyle bir sürece geldik. Hak ve adalet açısından hiçbir kişiye verilmeyen yetkilerle anayasa değişikliği paketi önümüze geldi. Ne demokratik bir yanı, ne mantıklı bir yanı ne de anlaşılabilir bir yanı var.  Savunanlar "evet" diyenler bunu gerçekten de anlatamıyor. Neden böyle bir yasa çıkartıldığını anlatmalarını istediğimizde kimse bunu anlatamıyor".
"PARTİ MESELESİ DEĞİL, BAYRAK MESELESİ"
"Elinizi vicdanınıza koyun ve bu memleketten neler götürüp, neler getireceğini bakın. Bizim meselemiz CHP, AK Parti, MHP meselesi kesinlikle değil. Biz rozetlerimizi bile çıkarttık. Bu mesele ay yıldız meselesi, Türk Bayrağı meselesi, Türkiye Cumhuriyeti meselesi. Bunun için sokaklarda mücade veriyoruz. Bu referandumda kimsenin etkisi altında kalmadan vicdanınız ve yüreğinizle oy kullanacağınıza inanıyoruz" diyerek halkın verdiği oylara sonuna kadar saygılı olacaklarını belirtti. 
CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi yaptığı konuşmada;
"NE EVET DİYENLER, NE DE HAYIR DİYENLER TERÖRİSTTİR"
"Kötü bir süreçten geçiyoruz. Bzi ülkemizin her zaman iyiliğini isteriz. Canla başla uğraşırız ama gerçekte bir durum. Bazı şeyler iyiye gitmiyor. Gelin yanlış yapmayın diye de uğraşıyoruz ülkenin ve heimizin geleceği için. Bu zor koşullarda arkadaşımız bizi davet etti. Bugün ki iktidar gibi düşünmezsen "sen teröristsin" diyorlar. Biz yüzde elliden fazla "hayır" çıkacağına inanıyoruz anketlerde bunu gösteriyor. Ama devleti yöneten kişi çıkıp, "hayır diyenler teröristtir". Ne "evet" diyen ne de "hayır" diyen teröristtir. Biz bu ülkede yaşıyoruz ve başka  düşünüyoruz. Bu şekilde daha iyi olur dediğimiz için de, bu yaptığınız iş iş değil, bu sebeple "hayır" diyoruz. Böyle bir koşulda işletme sahibi ülkesine katkı sağlayan, işçi çalıştıran arkadaşımız yarın terörist ilan edilebilir" diyerek işletme sahibine ev sahipliği için teşekkür etti.
En büyük dertlerimizden bazıları; evinize ekmek götürmek, işsizlik, evladınızı beslemek, evinize giderken güven içerisinde gitmek, her hangi bir tacize uğramadan, bir terör saldırısından korkmadan evimize gitmektir. Peki "evet" denildiğinde gelecek sistem bunları çözecek mi ? Açlığa, işsizliğe, yoksulluğa, terörün engellenmesine dair bir tane madde var mı? Varsa eğer bizde evet diyeceğiz. 15 yıldır iktidarlar daha da verin diyorlar. Daha ne vereceğiz?" dedi.
CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz da referandumla ilgili konuşmasında şu ifadelerde bulundu; 
"Türkiye'de değişen anayasadan haberi olmayanlar var" diyen Yılmaz şöyle konuştu; "Anayasa değişiyor ama içinde neler var onu bilmeyenler var. Biz istiyoruz ki, her ne yapacaksak bir bilgi ile yapalım, bilerek yapalım. Bu çalışmamızın da maksatı bu yönde. Kim nereye oy verirse versin, ben inanıyorum ki, bu ülkeye olan sevgisi ile verecek. Aklınızı kullanacak bilgisi üzerinden bir tercihte bulanacak. Ortada bir seçim yok, bir partiye oy vermeyeceğiz, cumhurbaşkanı ya da bir başbakan seçmeyeceğiz. Anayasayı değiştirme konusunda bir irade kullanacağız. Mevcut durum devam etsin mi, yeni bir düzen kurulsun mu ? Mevcut durumda bu ülkenin bir cumhurbaşkanı var, bir başbakanı var, bakanlar kurulu, meclisi ve mahkemeleri var. Cumhurbaşkanı hepimizin cumhurbaşkanı parti ayrımı olmaksızın. Bunların hepsi hepimizin, kimsenin değil. Birşey tekse hepimizin olmalı. Bunlar yeni düzen getireceklerini, cumhurbaşkanı bir partinin cumhurbaşkanı olacak" diyerek bunun da yanlış olduğunu sözlerine ekledi.