Çevre Bakanı Özhaseki'den Mogan Gölü'ne ziyaret

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, ”Mavi bayraklı plaj sayımız 444’e çıktı. Mavi bayraklı plaj sayısında dünya ikincisiyiz. 250’ye yakın yerde dışardaki havayı kontrol eden istasyonlarımız var, 24 saat online takip ediyoruz. Ozon tabakasını koruma onur ödülü madalyasını 2012, 2014’te Türkiye aldı" dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, 5 Haziran ‘Dünya Çevre Günü’ kapsamında Mogan Gölü Dip Çamur Şantiye Sahası, Sevgi Çiçeği alanında ziyaret ve fidan dikimine katılarak fidan dikti. Mogan Gölü Dip Çamur Şantiye Sahası çalışması gezintisinde Bakan Özhaseki’ye Gölbaşı Belediye Başkanı Fatih Duruay da eşlik etti.

“Mavi bayraklı plaj sayısında dünya ikincisiyiz”

Mavi bayraklı plaj sayısında dünya ikincisi olduğumuzu hatırlatan Bakan Özhaseki, “Türkiye olarak dışarıyı kirleten unsurları düşündüğümüz zaman evlerimizden attığımız kirli sular. Atık suları arıtıp tabiata veriyoruz. Bine yakın tesisle yapıyoruz. Katı atıklar var, zamanla dağların patlamaların oluştuğu atıkları topluyoruz, ayrıştırıyoruz, arta kalanı gübre haline getirip yine kullanıyoruz. Gemilerden dışarıya atılan atıklar 269 tane limanda atık alım tesisleri kurduk. Artık denizi kirletmiyorlar. Bir başka konu mavi bayraklı plaj sayımız 444’e çıktı. Mavi bayraklı plaj sayısında dünya ikincisiyiz. 250 yakın yerde dışardaki havayı kontrol eden istasyonlarımız var 24 saat online takip ediyoruz. Ozon tabakasını koruma onur ödülü madalyasını 2012, 2014’te Türkiye aldı. Yaptıklarımızı önemseyelim. Ülke olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Her halükarda çevreyi tahrip edenlere karşı çıkmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Dünya Çevre Günü’nün diğer güzel günler gibi 365 günümüze yaygınlaşması gerektiğini kaydeden Bakan Özhaseki, “Dünyada en çok işlenen konuların başında çevre günü geliyor. İnsanlar büyük hassasiyet gösteriyorlar. Çevre konusunda 12 büyük toplantı var. Ülkelerde sempozyumlarla, toplantılarla dikkat çekici bir takım eylemlerle çevreyi devamlı gündemde tutuyorlar. Doğru da bir eylem. 100 yıl öncesine kadar az üretip az tüketiyorduk. Dışarı attığımız atıklar da azdı. Sanayi devrimi ile birlikte insanların şehirlerde kalabalık ortamlar oluşturarak yaşamlarını devam ettirmeleri, çok üretimin başlaması ve çok üretimin çok tüketimi tetiklemesi dışarı attığımız atıkların devasa yığınlar oluşturması; problemlerle yavaş yavaş bizi karşı karşıya getirdi. Sanayi devrimi ile birlikte mertlik bozuldu” ifadelerini kullandı.

Atıkların çevreye zarar vermeden yok edilmesinin büyük bir problem haline geldiğini söyleyen Bakan Özhaseki, “Dünya nüfusu 2050’li yıllara geldiğinde 9 milyara ulaşacak. 9 milyar insanoğlu bu tüketim çılgınlığı içerisinde daha az tüketmeyecek, daha fazla tüketmeye devam edecek. Çevre sorunları daha büyük sıkıntılar olarak karşımıza çıkacak. 3 tespit çok önemli birisi şu son yüzyıl içinde yüzey sıcaklığı 1 derece arttı, ikinci tespit denizlerin suyu 19 santimetre kadar arttı. Üçüncü tespit karbondioksit salınımında da yüzde 40’lara varan bir artış var. Toprak, su, hava, enerji bunları eğer tahrip ederseniz, bozarsanız hayat çekilmez hale geliyor. 2000’li yılların başından itibaren bütün anlaşmalara tarafız. Birçok yabancı dile baktım ‘emanet’ sözcüğü karşılığını bulamadım. Çevre emanet, emanete ihanet olmaz. Çevre dengesi ile yatırım dengesini bir arada götürebilmek çok da kolay bir iş değil. Çevre ile yatırım dengesi arı ile çiçek dengesi gibidir. Arı polenler toplar sonra da onu bal haline ve insanların faydasına sunarsa yatırım dengesinde de mutlaka bizim bu işi aynı anlamda görmemiz gerekiyor. Türkiye dünyayı kirleten ülkeler içinde sonda yer alıyor” şeklinde konuştu.