Başbakan Erdoğan: Yedirmeyiz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile ilgili iddialara ilişkin, "İsrailaçıklamasını yaptığına göre, biz de o açıklamaya ister istemez inanmak durumundayız veya inanırız. Bunun dışında farklı ülkelerden farklı açıklamalar da bize gönderiliyor veya geliyor. Bizim için önemli olan, biz kendi bürokratlarımıza, teknokratlarımıza veya siyasi mücadeledeki arkadaşlarımıza, dediğimiz gibi müdellel herhangi bir şey olmadığı sürece, biz bu arkadaşlarımızı kimseye yedirmeyiz ve her zaman, göreve getirdiğimiz bu arkadaşlarımıza da sonuna kadar sahip çıkarız. Her zaman yanlarında, arkalarında oluruz" dedi.

Başbakan Erdoğan, Kosova'ya hareketi öncesi Esenboğa Havalimanında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Başörtülü milletvekiline yönelik açıklamalar hatırlatılarak, "Bir iç tüzük değişikliğine gerek var mı? Yoksa başörtülü bir milletvekili direk Meclise gelip siyaset yapabilir mi?" sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, bu konuyla ilgili Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in daha önce açıklama yaptığını hatırlattı.

Erdoğan, "Herhangi bir iç tüzük değişikliğine gerek yok. Şartlar buna müsaittir ve başörtülü olarak milletin seçtiği vekiller parlamentoda görev ifa edebilirler. AK Parti olarak da bu konuda tavrımız çok açıktır, nettir. Başından beri destekliyoruz, desteklemeye de devam edeceğiz" dedi.

MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile ilgili iddialar ve İsrail Dışişleri Bakanlığının açıklamalarının hatırlatılarak, "Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz bir de açıklamalar üzerinden asıl hedefin AK Parti hükümeti ve başbakan olduğu yorumları yapılıyor, bu iddialara katılır mısınız? Siz hedef olduğunuzu düşünür müsünüz?" sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, "Ağzı olan konuşur ve konuşuyor. Kimseye 'niye böyle konuştun, niye bu tür ifadeleri kullandın' deme hakkımız yok" değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"İsrail açıklamasını yaptığına göre, biz de o açıklamaya ister istemez inanmak durumundayız veya inanırız. Bunun dışında farklı ülkelerden farklı açıklamalar da bize gönderiliyor veya geliyor. Bizim için önemli olan, biz kendi bürokratlarımıza, teknokratlarımıza veya siyasi mücadeledeki arkadaşlarımıza, dediğimiz gibi müdellel her hangi bir şey olmadığı sürece, biz bu arkadaşlarımızı kimseye yedirmeyiz ve her zaman, göreve getirdiğimiz bu arkadaşlarımıza da sonuna kadar sahip çıkarız. Her zaman yanlarında, arkalarında oluruz. Çünkü bunlar bizim yol arkadaşlarımızdır ve bu yol arkadaşlarımıza vefasızlık bizim kitabımızda, bizim değerlerimizde yoktur. 11 yıllık mücadelemizi biz bu arkadaşlarımızla, değişik alanlarda da görev yaptıkları halde beraber verdik. Bunun içinde TSK'daki arkadaşlarımız da var, bunun içinde MİT'deki arkadaşlarımız da var. Değişik bakanlıklardaki üst düzey görevlilerimiz var. Bunun yanında siyasilerimiz de var. Dediğim gibi müdellel her hangi bir önümüze belge gelmedikten sonra, biz hiç bir arkadaşımıza kalkıpda 'gazeteler yazdı, şu söyledi, bu söyledi' diye onlara yönelik her hangi bir tavır almayız."


İşte Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Bölge için çok önemli bir yatırım olan ve ekonomik ilişkilerin gelişmesine destek sağlayacak havalimanının açılışını gerçekleştirmiş olacağız. Kosova’nın üst düzey yöneticileriyle görüşmelerde bulunacağım. Kosovalılara hitap edeceğim. Buradaki askerlerimizle beraber olacağım.

İşbirliği imkanlarını ele alacağız. Hükümet olarak balkanlarda kalıcı barışın tesisi için her zaman samimi gayretler içerisinde olduk. Dostane ilişkilerimiz mevcut ve bunu geliştirmeye devam ediyoruz. Bu ziyaretimin ikili ilişkilere fayda sağlayacağını düşünüyorum.

Meclis'te başörtüsüyle ilgili siyasetle ilgili herhangi bir içtüzük değişikliğine gerek yok, şartlar buna müsaittir. Milletin seçtiği başörtülü vekiller görevini yapabilir. Bu konuyla ilgili tavrımız çok net. Destekliyoruz.

FÜZE SİSTEMLERİ

Burada aranan özelliklerden bahsettik. Fiyatların uygunluğuna varıncaya kadar konuştuk. Biz böyle bir adımı attığımız zaman isteriz ki bunun üretimini ülkemizde de yapalım. Buna evet denilmediği sürece bu bizim için değerlendirme puanıdır. Arkadaşlarımız bu puanlamayı değerlendirir karşımıza çıkarır. Biz icrada konuşuruz, arkadaşlar bir sunum yaparlar. Nihai kararımızı veririz. Müsteşarlar siz görüşmeleri başlatın nihai kararı verelim deriz.

En uygun şartlar Çin’in göstermektedir. Bu çalışmayı müsteşar yetkilileri Çin’le görüşme yapmaktadır. NATO bu kararı vermekte bu kadar hassassa Rusya’daki kimyasal silahları envanterinden çıkartır. Biz belirlenen konsepte aykırı bir şey yok. Çin’le zaten ortak tatbikat da yaptık. Bunlar NATO’nun bilgisi  bizim bağımsızlık anlayışımız kimsenin gölgelemeye hakkı yoktur.

AB MÜZAKERELERİ

Kaybedilmiş çok büyük zaman var. Bizim 50 yıllık AB sürecinde yaşadığımız olaylardır. Liderlerin katıldığı bir süreçten, liderlerin katılmadığı bir sürece geçtik. Fransa’nın bu işe müdahalesi bu işi olumsuz etkiledi. Sarkozy döneminden bahsediyorum. Ama bu süreç son bulmuş gözüküyor. Üç faslı aştık. Bu Türkiye’ye yönelik Almanya’nın da Merkel’in yaklaşımı bakımından önemlidir. Çok daha süratle yol alabileceğiz.

YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI

Önce kapısı kapalı olanın kapısını çalmaya gerek yok. Öyle bir arayış içinde de değiliz. Üzerinde 4 partinin mutabık kaldığı 48 maddeyle ilgili hemen süratle gelin meclisten geçirelim çalışmalar devam etsin, mutabık kalınanlar geçsin dedim. Buna yanaşılmadı. 60 maddeye çıkarıldı. Bu konuda da Sayın Kılıçdaroğlu bunları meclisten geçirebiliriz dedi. Biz de arkadaşlarımızla görüşün dedik.

“BİZ ŞART KABUL ETMİYORUZ”

Diğer partilerin katılıp katılmaması önemli değil. CHP ile bu maddeleri geçirelim dedik. Biz şart kabul etmiyoruz. Üzerinde mutabık kalınan maddeler bunlardır. Yok onu da yaparsak falan yok. Herhangi bir şart öne sürmeden bu 60 maddeye varsalar yola devam ederiz. Ama yok derlerse yapacak bir şey yok. Meclis başkanımızın kararı sondur. Biz de bu karara uyarız.

CENEVRE-2 KONFERANSI

11 ülkeden buradan döndü. Yapılan toplantılarda bizim de ısrarla üzerinde durduğumuz konularda bir mutabakat sağlandı. Cenevre 2’ye gidilecek. Türkiye, Katar, Birleşik Arap Emirliklerinin ortak kararı olmadan mutabakata varılamayacağı olayı var. Türkiye’nin yüklendiği bir yük var. 600 bini aşan bir sığınmacı kardeşimiz var. Yatırımlar ortada. Dünyanın yaklaşımı ortada. Cenevre 2’yi göreceğiz.

(AA)