"2014'te 3 Seçim Olabilir"

Başbakan Erdoğan çok konuşulan ABD seyahatinin ardından Türkiye'ye döndü. Şu sıralarda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. 

ABD'DEKİ TEMASLARI 

- Obama ile 3 saat süren heyetler arası görüşmelerimiz oldu. Ortadoğu ülkeleriyle ilgili pek çok konuyu değerlendirdik. Bölgesel ve küresel sorunları konuştuk. 

- Başta Suriye ve Irak olmak üzere Kuzey Afrika ülkeleriyle ilgili konuları da masaya yatırdık değerlendirme imkanımız oldu. 

- Türkiye-ABD arasındaki ekonomik ilişkileri ele almak suretiyle dış ticaret hacmini 20 milyar dolar seviyesine çıkarmamızın yeterli olmadığını aramızda değerlendirdik. 

- Amerika'da şu anda son gelişmede Oklahama'da bir hortum faciası gerçekleşti ve 92 kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor. Tüm Amerika halkına başsağlığı diliyorum. 

2014'TE 3 SEÇİM 

Genel Başkan Yardımcımın yapmış olduğu açıklamadaki tarihler ABD'de yazılı ve görsel medyanın genel yayın yönetmenleriyle yaptığımız bir toplantıda sorulan soru üzerine tarih tespitiyle değil de önümüzdeki yıl parlamentoda kabul görürse üç seçim ortaya çıkabilir noktasından hareketle ortaya çıkan bir şeydir. 

Yerel seçimin tarihi belli. Yeni anayasa ile ilgili bir değişiklik söz konusu olması halinde referandum açılabilir. Bununla birlşikte üçüncü seçim olabilir. 

REYHANLI 

Reyhanlı saldırısında 18 gözaltının 12'si tutuklu. İlk kanaatlere bakılırsa failler olma ihtimalleri çok yüksek. Biz şu anda yargı kanaatini açıklamadığı sürece bu konuda şu şudur diyemeyiz. 

Bunların kendi itiraflarından hareketle bazı kanaatler oluşmuş durumda. Bir an önce bunun diğer bağlantıları ortaya çıksın, temennim odur. Bu olayın kesin başka bağlantıları var. Bunu da yargı ortaya çıkaracak. 

YENİ ANAYASA 

Bazı değişiklikler öngören adım atılabilir. İki yol var. Biri 330'dur, bir de anayasa değişikliğinde müşterek hareket edilmesi halinde muhalefet partisidir. 

Muhalefet partileri sıcak bakmadığına göre olsa olsa şu olabilir. Muhalefet partileri kendilerini kilitlemez de kendi vekillerini parti genel merkezlerine kilitlemez de serbest bırakırlarsa o zaman biz bir tasarıyı parlamentoya sunabiliriz. 

Belki bir referandum yolunu açabilir. O yolu açarsa ben milletimden evet oyu alabileceğimize inanıyorum. Çalışmamız var. Bu çalışmayı netleştirip böyle bir adımı atabiliriz. 

Önümüz açık. Şimdilik bir işimize bakalım diyor 

KOLTUĞUNA KİMİN OTURACAĞI İDDİALARI 

Cumhurbaşkanlığına benim geçip Numan Kurtulmuş'un AK Parti'nin başına geçeceği konusu sağır duymaz uydurur. Partimizin yetkili kurumları nasıl bir karar verirse o yönde adım atılır. Partimizle dertlenmeyenlerin bu açıklamaları durgun suyu bulandırmaktan başka bir şeye yaramaz. partimiz yaptığı görevlendirmeyle de hep başarılı olmuştur. 

ERDOĞAN OBAMA ÇİZGİSİNE GELDİ İDDİASI 

Obama'nın çizgisini bilmek lazım. Türkiye'de benim başbakanlık sürem 10,5 yıl oldu. Siyasette de 40 yılı aşkın sürem var. Kendimize ait çizgimizi hiç değiştirmedik. Bu tür yaklaşımlarda bulunanların öncelikle benim çizgimi daha iyi anlamalı. 

SURİYE'DEKİ MUHALİFLERE LOJİSTİK DESTEK SÜRECEK 

Suriye'deki iç savaşta alınan sonuçları uygulamada göreceğiz. Lojistik desteğimizi sürdüreceğiz. 

Türkiye'nin muhalif destek vermesini müdahale olarak yorumlayanlar Suriye'nin içinde savaşa katılanlar aynı yorumu yapmıyorlar. Orada sadece Hizbullah yok. Başka güçler de var. Türkiye'nin orada herhangi bir silahlı gücü varsa bunu söylüyorlarsa çıkıp açıklasınlar. Ama lojistik destek var. 

PKK'NIN ÇEKİLMESİ 

Çekilme süreci ile ilgili yapılan açıklamalarını yanlış buluyorum. Bunlar nerelerden girdilerse oralardan çıkacaklardır. Tarih, yer vs. verilmesi yanlıştır. 

KILIÇDAROĞLU'NA CEVAP 

Ben Kılıçdaroğlu'na cevap vermeyeceğim. Cevabımı avukatlarımla vereceğim. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanlığını yürüten bir insana bu ülkenin siyaseti içerisinde yer alan almayan hiç kimse katil sıfatını yakıştıramaz. 

Bizim zaten bu noktada abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan şüphemiz olsun. O konularda rahatız. Bu ülkede kimin katil olduğunu kimin katillerle işbirliği halinde olduğunu yargı ortaya çıkaracaktır. Yani adeta PKK yandaşlarını DHKP-C örgütünün içinde olanları ve onların yandaşlarını savunan onlarla ilgili çok açık net adeta 'ben de oraya gider üye olurum, nerede o örgüt' diyen kişi ben değildim. Kılıçdaroğlu'nun kendisidir. Bunların hepsi kayıtlarınızda arşivlerinizde var. Şimdi bu adam kalkmış bu tür hakaretlerde bulunuyorn. Tamamıyla şirazesinden çıkmış vaziyette. Avrupa'da bizleri oraya şikayet etme yoluna giriyor. Kendisine verilen randevu iptal ediliyor. Daha sonra kendisinin iptal ettiğini belirterek orada da dürüst davranmıyor. Böyle bir insanın bu tür yaklaşımlarını kaileye almak Türkiye'ye zaman kaybettirmektir. Türkiye'de böyle bir muhalefet olmamalıydı.