Telefondaki ses
Telefondaki ses Merhaba nasılsınız? Müsaitmisiniz diye söze başladı. Otobüsteyim ama müsaitim deyincede aramızda şu konuşma geçti:
- Gazetenizdeki köşenizde yazınızı okudum.
- Ben yazdım. Bir şey mi var?
- Neye göre yazdınız bu yazıyı? Siz kontenjan kavramını biliyor musunuz?
- Başkanla birlikte çalışan kazanır.
- Siz daha kontenjanı bilmiyorsunuz, hem Yüksel Özbek 4. sıra değil 5.sıra. Siz gazetecisiniz bilmeniz gerekli.
- Evet Yüksel Özbek'te haklısınız, hata yapmışım, ama kontenjan kavramını sizinle daha fazla tartışmak istemiyorum. (Tartışmanın alevleneceğini düşünerek fazla yorum yapmaya gerek duymuyorum)
-Ben nasıl kaymak yiyorum anlamadım, sizin kaymak yemek anlayışınız nedir?
-Bana göre (bu benim düşüncem) gerçek ülkücüler saf dışı bırakılmış, hemde CHP'den belediye başkanlık dosyasını geri çeken bir isim kontenjandan aday gösterilmiş. Ben buna kaymak yemek derim. Bu benim anlayışım, düşüncem bu. Sizin doğrularınız, benim doğrularım olmak zorunda değil."
Dedim ve telefonu karşılıklı nezaket çerçevesinde kapattık. Bu sözlerin sahibi bir belediye meclis üyesi adayımız. Köşemde yazdığım kaymak yedi lafına biraz takıldı anlaşılan. Ki öyle bir takılma ki 25 yıllık siyasi hayatında, kendisi hakkında çıkan hiçbir yazı için hiçbir gazeteciyi aramamış bu güne kadar.
Ve bu belediye meclis üyesi adayımız; Fikir ve inanç özgürlüğünü, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işlemesini, insanlar arasında din dil ırk farkı gözetilmemesini savunan ya da savunuyor görünen bir görüşün mensupları. Ama ayakları yere basıp, tırnakları bir yer tuttuğunda, hemen yüzlerindeki sahte tebessümlü maskeyi çıkartıp, dişlerini göstermekten de geri kalmıyor.
Kendi şahsına hakaret etmeyerek eleştiren, eleştirdiği içinde için düşman belledikleri gazetecinin, bir yazısını gazetemizde gördüğü için beni arayıp tepkisini bildiren bu beyefendiye bir iki çift lafım var: Fiili 14 yıl, resmi olarak 12 yıldır basın sektörünün içerisindeyim. Yayın hayatımda ilkelerimden objektif haberciliğimden ve her türlü düşünceye saygılı olma anlayışından taviz vermeden sürdürdüğüm basın hayatımda, geçen zaman içinde çoğu kesimden ve görüşten benzer tepkileri yada tehditleri çok aldım. Halen yaptığım bazı haberlerden dolayı kanuni süreci işleyen devam eden davalarım var.
Uyarıya, eleştiriye ya da hatalarının kusurlarının kamuoyuna yansımasına tahammül edemeyenler, aklı sıra beni cezalandırmak istediler. Hoşlarına gitmeyen bir haber yorum olunca tepki olsun diye gazete almadılar, alanlara da engel olmaya çalıştılar.
Bunların çoğunun şimdi esamesi okunmuyor ama Özcan Aydoğdu 14 yıldan bu yana gazeteciliğini yapıyor.Fırıncı olsalar ve ellerine fırsat geçse, karşıt gördüklerinin ekmeğini kesmek isteyen bu kişilere bir sözüm daha var: Elinizden geleni ardınıza koymayın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
akp:melih gökçek 45,24
chp. mrat karayalçın:29,76
mhp: mansur yavaş:22,53
diger:2,57
kaynak internethaber.com
Tel : 0312 484 23 84 0541 200 20 19 0533 966 12 89 | Faks : 485 04 53 | Haber Yazılımı: CM Bilişim