Sanki siz ortalığı karıştırmadınız

Gölbaşı'nın genç gazeteci-yazarlarından Çiğdem Şirin mesleğe yeni başlayan gazetecilere yapılan eleştirilere köşesinden yanıt verdi. Şirin, köşesinde gazeteciliği değerlendirdi. İşte Çiğdem Şirin'in o yazısı;

CHP İlçe Başkanı Turgut Acar, yaptığı açıklamalarla basına sitem etti. Gölbaşı'nda bazı yerel yayın organlarının ciddiyetsiz olduğunu dile getirerek herkesi töhmet altında bıraktı. Başkan Turgut Acar bu ciddiyetsiz basın mensuplarını ya da gazetecileri açıklasa da bizde bilsek! Kimmiş bu ciddiyetsizler.

Acar'ın sitemleri bir kenarda dursun bu aralar canımı sıkan başka eleştiriler oluyor. Sevgili büyüklerimiz 'Şimdiki Gençlik' diye söylenip duruyorlar. Kendileri çok deneyimli ve bilgili oldukları için yapılan hataları çok çabuk görebiliyorlar! Tabi eleştirmeden de geçemiyorlar.

 Genç basın mensuplarına bir savaştır gidiyor. Tabi birde yeni açılan gazetelere. Bu gazetelerden biri de biziz Gölbaşı Net Haber. Hayır mıdır şer midir çıktık bir yola. Sevdik bu mesleği belli ki. Bazen daraldık, bunaldık, bıktık ama yine de bırakmadık. Hani bir laf vardır 'Bu mesleğin tozunu yutarsan bir daha bırakamazsın' diye.  Bizde ki de öyle bir şey her halde. Şimdi 'Niye üstüne alınıyorsun?' diyenleriniz vardır. Gölbaşı'nda kaç tane genç gazete sahibi olan basın mensubu var. Aslında önemli olan isim de değil, cümle.. 'Şimdiki gençlik!' bu ben ya da başkası fark etmez. Ama artık genç olmayan sevgili büyüklerim belli ki bizleri çok seviyorlar… O engin bilgilerinden yararlanmamız için ellerinden gelen desteği veriyorlar! Maddiyat beklentimiz hiç olmadı da Allah var manevi desteklerini hiç esirgemiyorlar! Gerek haber gerekse köşe yazıları ile 'Şimdiki Gençliğe' ver yansın ediyorlar. Dedim ya önemli olan isim değil. Gençlik. Bizde genciz onlara göre.

Biz bu işe başlarken hep bir şey söyledik. 'Biz Gazeteci değiliz. Gazeteci olabilmek için çaba sarf ediyoruz'. Tek gayemiz Gölbaşı'na yararlı olabilmek, vatandaşın sesini, belki sizin, belki bizim görebildiğimiz sorunları yetkili mercilere duyurabilmek.  Bu zamana kadar kimseye gidip de 'Biz gazeteciyiz' diyerek, menfaatlerimiz doğrultusunda kimliğimizi kullanmadık. Öyle ki bize bu mesleğin kimliğini kullanamadığımız için pasifmişiz gözüyle bakanlar bile oldu.   Evet. Haber yaparken kesip-kopyalayıp-yapıştırdığımız da oldu. Gidip araştırıp yazdığımız da. Herkes gibi. Biz hatasızız demedik. Genç yaşta ve bu yaşa kadar edindiğimiz az ama öz tecrübelerle boyumuzdan büyük bir işe kalkıştık. Üstelik sadece bizim için hayalken. Üstelik arkamızda ailemizden başka kimse yokken. Sırtımızı dayayabileceğimiz bir sponsorumuz yokken. Yani dayımız olmadı bizim.  Bu meslekle birlikte zengin olma hayali de kurmadık. Eğer çirkef olsaydık ve sizlerin dediği gibi 'Yazarım bak' mantığını yürütseydik belki bir yerlere gelirdik. Ama bu bizim meşrebimize uymaz, uyamaz. Cebimize bir sigara parası kalırsa şükrediyoruz. Şikayet etmiyoruz. 'Şikayet dertleri, şükür nimetleri artırır' sözünü aklımızın bir köşesinde tutup bugünümüze şükrediyoruz.  Elimizden geldiğince, dilimiz döndüğünce, görebildiğimiz sorunları gündeme taşımaya çalışıyoruz. Çok aldatıldık, bir daha aldatılmayalım diye yazıyoruz. Hata yapıyoruz çoğu zaman, bazen de doğru. Yaşadığımız ilçe için bir şeyler yapabilmek gayreti ile yazıyoruz. Onca eleştirilere rağmen!. Hevesimizi kırmak istemelerine rağmen..

Sanki onlar hiç hata yapmamışlar gibi acımasızca eleştiriyorlar. Sanki bizi eleştirenlerin ellerine doğar doğmaz, gazetecilik mesleğinin anahtarı verildi! 'Şimdiki gençlik' diyerek eleştiri yağmuruna tutuyorlar. Bir internet siteniz olsun, bir fotoğraf makineniz bir de ses kayıt cihazınız tamam. Gerisi teferruat.  Şimdiki gençliği ve yeni çıkan gazeteleri eleştiren sevgili büyüklerim henüz daha çok genç olduğumuzu unuttular sanırım..

Sanki siz hiç zamanında hata yapmadınız! Sanki zamanında size de bu meslek hiç cazip gelmedi! Sanki siz hiç kes-kopyala-yapıştır yapmadınız! Sanki siz de zamanında ortalığı karıştırmadınız! Sanki siz hiç başkalarının yaptığı haberleri değiştirerek kendi gazetenizde yayınlamadınız! Sanki siz hiç zamanında hatalı haber yapmadınız? Sanki siz zamanında kim üzülür, kim kırılır diye hiç düşünmeden haber yapmadınız? Siz de bu mesleğin bütün pisliklerini bilerek başladınız işe. Siz de yaşadıkça, yıllar geçtikçe öğrenmediniz mi? Siz de hata yapa yapa, yanlışlarınızı görmediniz mi?  Şimdiki gençlik diyorsunuz?  Unutmayın ki siz de bir zamanlar gençtiniz… Siz de bir zamanlar hevesliydiniz. Siz de bir zamanlar heyecanlıydınız.  Bir dönüp de bakın arşive! Hiç mi yanlış yapmadınız. Bir dönüp de bakın geriye! Neler gördünüz neler geçirdiniz, neler öğrendiniz. Bir dönüp de bakın maziye! Ne umdunuz ne bulunuz.  Bir dönüp de bakın aynaya neydiniz ne oldunuz.

Susalım istiyorsanız hiç konuşmayalım. Yahut varsa bir bildiğiniz sayfalardan eleştiri yapacağınıza buyurun yüzümüze söyleyin. Bir büyük olarak hatalarımızı gösterin, düzeltelim, Eğer yoksa söyleyecek sözünüz bırakın da savaş açmayı, hata yapa yapa biz de öğrenelim. Suçsa bir hayal peşinde koşmak, günahsa alnının teri ile para kazanmak bırakın da sizin söylediğiniz gibi hak ettiğimizi çekelim.

Çiğdem Şirin