PKK Şöleni
Barış Elçileri olduklarını iddia eden teröristlerin sınır kapısındaki girişleriyle başlayan ve Diyarbakır başta olmak üzere neredeyse Güneydoğu'nun tamamına yakın illerinde sergilenen şölen görüntüleri tüm televizyon kanallarında günlerce gösterildi. İnsan seline dönüşmüş bulunan katılımların yarattığı duygu nasıl açıklanır, bilmiyorum. Daha dün, bir avuç çapulcu diye nitelenen bölücülerin bu denli taraftar yarattığına tanıklık etmek şaşkınlığın da ötesinde bir duygu. PKK'nın TBMM' deki temsilcilerinden biri; bu görüntü karşısında gözyaşımı mutluluktan tutamıyorum, dediği saatlerde, ben de başka gerekçelerle ağlıyordum doğrusu. Azgın güçlerin maşaları büyük bir zafer kazanmanın gururuyla Türk topraklarına giriş yaptıkları sırada sergiledikleri tavırlara katlanamamıştım
Elinde tuttuğu dokuz maddelik şartı, mağrur bir eda ile okuyan teröristin ses tonu ile, on beş kişi de Avrupa'dan getireceğim; benden bu kadar, bundan sonraki koşulları TC ile PKK görüşerek halletsin diye mesaj yayınlayan terörist başının gururu eminim çok kişinin canını incitmiştir.
PKK' nın terör örgütü olduğunu kabul edinceye kadar DTP ile el sıkışmam, diyen Başbakan'ın, insanın kanını donduran bu kucaklaşma karşısında önce, ne güzel bir manzara, tepkilerden sonra da karşılamayı abartmayalımdemesi; yine PKK'lı milletvekillerinin buna hasret giderme diyebiliriz, gibi açıklamaları olası bir beklenmedik tepkiden çekindikleri izlenimi uyandırdı
Uzlaşıya kim, hayır, diyebilir ki? Elbette, çözüm bir şekilde olmalıdır. Ne var ki, bu proje için tasarlanan senaryonun geniş kitleler tarafından da benimsenmesi gerekir. Hiçbir alt yapı oluşturmaksızın, iktidarın kendi başına karar verdiğini iddia ettiği, ama dışarıdan dayatıldığı açık olan bu uygulamanın başarı şansı yok gibidir; hiçbir hassasiyet gözetilmemiştir çünkü. Bu senaryoyu tasarlayanlar salt bizimkiler olsaydı eğer, Türk Milleti'nin duyguları bu ölçüde ayaklar altına alınmazdı
Can yakan sözde barış şölenleri umut kırıcıdır. Ancak, bu acıyı kontrol etmek ve de akılcı bir yol aramak esastır. Muhalefet Partileri başta olmak üzere, vatandaşı sağduyuya davet etmek ve bütünleşmek, ülkesi için kaygılanan herkesin görevidir. Böylesi süreçlerde duygularla değil, akıl yoluyla hareket edilmelidir. Pervasız uygulamalar nedeniyle elbette canımız yanıyor, ama şehitlerimizin boş yere öldüğünü dillendirmek de doğru bir değerlendirme değildir
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : 0312 484 23 84 0541 200 20 19 0533 966 12 89 | Faks : 485 04 53 | Haber Yazılımı: CM Bilişim