MAVİ DÜNYA
MAVİ DÜNYA
Hayır, maviyi simgesel anlamda kullanmış değilim; dünyanın uzaydan çekilmiş olan büyüleyici görüntüsündeki renk nedeniyle mavi dedim.
Mavi simgesel olarak: barış, kardeşlik, gönenç ve huzur gibi kavramları içerir. Daha çok, şair ve ressamların kullandığı bir imgedir. Bu değil, giriş cümlesinde vurguladığımdır kastettiğim şey.
Onun varlığını ilahi ya da başka bir güce bağlamaksızın; diğer bir söyleyişle, orada hangi gerekçeyle durduğunu umursamaksızın, yine rengini atmosfer gazlarına yansıyan kırılgan ışıklardan ve vs' den alıp almadığını düşünmeksizin izliyorken, bir taraftan bu nesnenin içinde bulunmuş olmanın ne büyük bir armağan olduğunu, diğer taraftan ise insanoğlunun akılsızlığını düşündüm.
Kendimizi kıymetlendirmek için, tanrının veya doğanın en harika yaratığı olduğumuz fikrini benimsedikten sonra, büyük bir aldatmacanın coşkusuna kapılarak yaptığımız aptallıkları anımsadım. Doğayı kontrol ettiğimiz yanılgısıyla, neredeyse tüm yaşamı yok etme noktasına geliş öykümüzü yeniden düşündüğümde hangi nedenlerle akıllı yaratıklar olduğumuzu yeniden anlamaya çalıştım; iğrenç bir tutku uğruna kendi cinsimize karşı yaptığımız caniliklerle yetinmeyip, tüm canlılarla birlikte bütün varlıklara karşı acımasız tutumumuzun akıl ile olan bağlantısını, boş yere; yeniden kurmaya çalıştım.
Böyle bir armağana hangi nedenle sahip olursak olalım, aklın kavrayamadığı bir boşlukta, öylece duran bu varlığı incitmemek için; o'nu bırakın 20 kez yok edecek güçteki silahlar üretmeyi, üzerinde geziniyorken bile, yeni doğmuş bir kedi yavrusunun adımlarıyla hareket etmemiz gerekirdi, diye düşündüm
Bilirsiniz, büyük bir gürültüyle önünden geçen trene öylesine bakan öküzü, kavramları algılamakta güçlük çekenlere örnek göstererek alay eden akıllı (!) bir kesim vardır; Yeni Çağın ortalarından itibaren dünyayı bölüp parçalayan ve diledikleri şekilde yönetenlerin, bilim dünyasının, dolaysıyla akıllıların torunlarından söz ediyorum. Onlar aracılığıyla denizlerin dipleri oyularak, ormanlar yakılarak, kara parçaları da delik deşik edilerek kalbura döndürülen ve de yaşanılmaz kılınan dünyanın utanç veren görüntüsü hakkında hiçbir tanım getirilmiyor, nedense? Tıpkı güneş tutulması gibi, bütün analizlerin önünü tıkayan bu fotoğrafa baktıkça, aklın kötü kullanılması gibi beylik sözlere sığınmaksızın; yönü akıl ve bilime dönük biri olarak, insan denen varlığın da diğer yaratıklar gibi koşullanmış olarak yaratıldığını düşünmüyorum dersem, yalan olur
Dünyayı yok etme konusunda inanılmaz bir emek harcıyorken, evrene öylesine bakan hayvanın adı gerçek anlamda öküz olamaz; kuşkusuz o, çok övündüğümüz (!) insandır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : 0312 484 23 84 0541 200 20 19 0533 966 12 89 | Faks : 485 04 53 | Haber Yazılımı: CM Bilişim