İŞİNE BAK MÜDÜR

Gölbaşılısı, Bayburtlusu, Artvinlisi, Niğdelisi, Aksaraylısı, Ankaralısı, Çorumlusu, Konyalısı vs.vs. bu yönetime oy verdi. Peki ne için oy verdi? Hizmet yapılsın diye oy verdi.Peki vatandaş hizmet alabildi mi? Bana göre hayır.Alamadı.

Sayın Başkan televizyonlarda, gazetelerde, konuşmalarında ne diyor? “Hem hizmet yapıyoruz, hem borç ödüyoruz” Kusura bakmayın ama, 5 aylık dönemde yapılan sizin hizmet dedikleriniz, maalesef belediyenin asli görevleri arasında. Ben 5 aylık dönemde elle tutulur, gözle görülür bir şey göremedim. Ama inşallah ilerleyen günlerde görürüz. Çünkü Gölbaşı hepimizin.

Tosya'lı belediye başkan yardımcısı, Karabük'lü imar müdürü, Çankırı'lı Fen İşleri Müdürü başımıza getirildi diye isyan bayrağımı çekelim? Başkanın SAYGIDEĞMEZ basın danışmanını geçmişte yaptığı  gibi, veryansın mı edelim? İftira mı atalım. Çamur mu atalım.

Bu saydıklarımızın hiçbirisini belediyede görev alan bürokratlara yapmadık, yapmayızda. Buna bizim etik saydığımız değerlerimiz müsaade etmez. Ancak; bazı saygısızlıklara, vurdumduymazlıklara da tepkisiz kalmayız. Sayın Fen İşleri Müdürü hakkında Saray ve Pursaklar Belediyesinde şaibeli işlere karıştığı söylendi ama ilgilenmedik. Neden çünkü iftiramı, karalama mı bilmiyoruz. Ancak araştırıyoruz. Araştırmaya da devam edeceğiz.

BURASI GÖLBAŞI

Sayın Fen İşleri Müdürü İsmail Bilici'nin, mahalle olarak bağlanan köylerimizde vatandaşlarımızı azarladığı,terslediği kulağımıza bazı laflar geldi. Hatta bizzat söylediler. Sende şimdi bunları inkar edersin. Yok öyle şeyler yapmadımi yalan dersin ama eminim ki amirlerinin bu olanlardan haberi yoktur.  Olsaydı sana buranın Gölbaşı olduğunu iyice anlatırlardı. Sen ne olursan ol, kim olursan ol vatandaşı haksız yere azarlama cüretini ve cesaretini nerden alıyorsun anlayamadım. Ama bu ne insanlığa, ne de saygınlığa, nede senin makamına yakışır. Bilmem anlatabildim mi.

İŞİNE BAK MÜDÜR

Efendim geçenlerde belediye başkan yardımcısı Emin beye makamında bir ziyaret gerçekleştirdim. Makamda İmar İşleri Müdürü Erol Gündüz'de vardı. Bizim adetlerde içeride kim varsa girersin selamını verir, elini sıkar tokalaşırsın. Erol bey benimle tokalaşmadı. “Ben “Gölbaşı Taraf'ı artık sildim” dedi. Fazla üstelemedim tabi. Sonradan dayanamadım “hayırdır, problem ne” dedim. “İncek hakkında yazdıklarınız” dedi. İşine bak müdür. Bırak el alemin üç koyununu, beş keçisini. Sana ne kim ne yazmış, sen işini yap. Ne yapsaydım tepkisiz mi kalsaydım. Gölbaşının parselasyondan kalan hakları, Büyükşehire verilirken, bunu birileri gibi kamuoyunda deklare etmesemiydim yani?

MÜDÜRE NE OLDU ONUDA ANLAYAMADIM

Bak Erol Bey, benimle tokalaşmamanın nedeni İncek İmar Uygulama Planı için yazdıklarım ise bırak tokalaşmayı, selamda verme, sabahta verme. Ne yüzün yüzüme, ne de gözün gözüme olsun. Yoksa  " Aman Yönün Öte Olsun" Gölbaşılının hakları elinden almaya çalışılacak, biz suskunmu kalalım yani? Herkes yazdıklarımıza bir şey demiyorda, sana ne oluyor onu anlayamadım. Tepki vermesi gereken biri varsa o sen değildin. Hem madem haklıydın, ben yazdıklarımda, Mehmet Atak, Yusuf Aksakal söylediklerinde hatalıydı. O zaman mahkeme neden öyle bir karar verdi. Sözü fazla uzatmanın anlamı yok, bence…

İŞİNE BAK MÜDÜRÜMMMM..