Gökçek sitem etti

BÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanı Melih Gökçek CHP'nin ve MHP'nin iktidar olma şansını kendilerinde görmediğini belirterek, “Bu yüzden hakkımda dedikodular çıkarıyorlar. İktidarı devirmenin yolu Gökçek'i devirmekten geçiyor. Ankara ve İstanbul'u devirseler Hükümeti devirirler. Yürüyen iki ayaktan biri İstanbul biri Ankara. Bunlardan birini düşürse iktidar sıkıntıya düşer” dedi.           Muhalefetin bu amaçla seçim öncesinde başlayan iftira kampanyasını bugün de sürdürdüğünü iddia eden Gökçek şunları söyledi:                                                         
Ankara'da benim olmayan yer yok zaten. Mogan Gölü'de bizimmiş. Melih-Osman-Gökçek-Ahmet-Nevin. İsimlerimizin baş harflerinden böyle bir şey uydurmuşlar. Seçim öncesinde benimle ilgili söylemedikleri kalmadı. Bir belediye başkanını hırsızlıkla, yolsuzlukla itham ettiler. Bunun ne kadar haksız ve vicdansız bir propaganda olduğunu görmemek mümkün mü? Bu tür haberlerden ailece çok etkileniyoruz. Evde yemek masamızda bunlar konuşuluyor. Bu kadar vicdansızlık olmaz.
Rüşvet almak şerefini satmak demektir
Rüşvet almak, şerefini ve haysiyetini para karşılığı satmak demektir. Bir adam şerefini büyük işlerde satar, ufak tefek işlerde satmaz. Büyükşehir Belediyesi'nin en büyük işi kat karşılığı ihalelerdir. Dikmen Vadisi'ni 56.6 ile verdik. Karayalçın, Portakal Çiçeği'ni yüzde 36 ile vermiş. 40 ile versem hanginiz ne diyecektiniz? Konya Yolunu yüzde 61 ile, TRT'nin arkasını yüzde 53 ile, Gordion yüzde 55.25, Batıkent yüzde 51, Çukurambar yüzde 57, Bentderesi yüzde 42, Eryaman'da konutlar bittikten sonra 200 metre tarlaya giriyorsun, yüzde 35 ile verdik. Bütün bu olaylarda yüzde 10 alsam 120 daire eder. Bir kalemde hesap edilir. Şerefsizlik yapacak olsam bu işlerden alıp götürürdüm. En büyük işlerimizden biri Kızılırmak'tan su getirmekti. Türkiye'nin en ucuz su ihalesini yaptım. CHP'liler 2 milyar dolardan söz etti.
Şerefsizliğin alemi yok
Herkes konuşurken elini vicdanına koysun. 'Yedi yuttu' deyip şerefsizliğin alemi yok. Arena spor salonu 49 milyon TL'ye yapılıyor. Daha ucuz yapacak varsa buyursun. Saray'daki tesisleri 200 Milyon TL'ye yaptırsaydım, 'Yazık bu paraya' derlerdi. 60 milyon TL'ye yaptık. Saray Tesisleri'nde belediye, Futbol Federasyonu, üniversite ve Ankaragücü dörtlü bir organizasyon yapsın istiyorum. Oğlum Ankaragücü'nde başkan. Melih Gökçek para bulmak, sponsor bulmak için yırtınıyor. Eğer Melih Gökçek, şerefini satan bir adamsa bir vakıf kurar, paraları cebine atar. Dedikoduların çıkmasının sebebi, MHP ve CHP kendilerinde iktidar olma şansını görmüyorlar. İktidara gelmek için Gökçek bir engel. Gökçek'e 'Hizmet etmiyor' diyebilirler mi? İktidar olmanın yolu Gökçek'i devirmekten geçiyor.” 

BÜLENT TANIK'A ÇIKIŞTI

“Çankaya Belediyesi SSK binasını alıp orayı yıkamaz. Bekara hanım boşamasa kolay gelirmiş. Belediye başkanının paradan haberi olmadığı için tutarsa tutar. Çok orijinal fikirleri var. Olmayan parasıyla orayı alıp yıkacak ve meydan yapacak. Olmayan parasıyla Kızılay binasını belediye binası yapacak. 500 sokağı trafiğe kapatacak. Bize ait ne kadar yetki varsa müdahale ediyor.”
 
AVM'LERİN EN BÜYÜK SORUNU AYRILIK

ANKARA'DAKİ alışveriş mağazası sayısının giderek arttığını ve bunun bazı çevrelerce eleştirildiğinin hatırlatılması üzerine Gökçek şöyle konuştu:                                   
“Bence Ankara bir bu kadar daha AVM kaldırır. Dünyadaki ekonomik kriz bizde de aynı şekilde ticareti vurdu, kaçınılmaz bir gerçek. Ama bu ilelebet böyle gidecek diye bir şey yok. Kriz dönemi geçtikten sonra yine AVM'ler dolacak. İnsanlar kışın nerede vakit geçiriyor? AVM'ler müşteri çekebilmek için kendileriniz cazip hale getirecekler. AVM'lerin en büyük sorunu aynılık. Yeni kurulacak AVM'ler birbirlerinden uzak yerlerde kurulmalı ve monotonluktan çıkmış olmalı. Ankamall'ün, Antares'in, Panora'nın, Armada'nın birbirlerinden ne farkı var? Hepsi birbirine benziyor. Eğer müşteri çekmek istiyorsanız farkınız olmalı. Mesela içlerinde eğlence merkezleri bulunmalı. Çocuklar anne-babalarının kolundan çekiştirmeli, 'Beni oraya götür' diye. 

KIZILIRMAK SUYUNU VERİN DİYE YALVARIYORLAR

MOGAN'DAKİ balık ölümlerinin iddia edildiği gibi Kızılırmak Suyu'nun verilmesinden kaynaklanmadığını söyleyen Gökçek, “Geçtiğimiz şubat ayından beri Kızılırmak'tan Mogan'a su vermiyoruz” dedi. Gökçek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kızılırmak suyunu verin diye yalvarıyorlar şu anda. Uzman arkadaşlarımızın verdiği bilgiye göre oradaki ölümün tek nedeni oksijensizlik. Mevsimsel yani. Hava sıcaklıklarının değiştiği dönemde alttaki suyla üsteki su arasında geçiş oluyormuş. Alttaki oksijensizmiş. Üste çıkınca altta kalan balıklar ölüyormuş. Gölde 40 santimetre su eksilmiş. Geçen yıl 1.5 metre eksikti, Kızılırmak'tan su verdik. Neredeyse 1 yıldır su vermiyoruz. Yine verebiliriz. Ama kışın fazla gelen suyu kanalizasyona vereceğiz. Bu sene pek yağış yok gibi”

GÜVENPARK'TA DOLMUŞLARI YER ALTINA ALMAK İSTEDİK AMA...

“GÜVENPARK'IN ıslahı konusunda dolmuşları yerin altına almak istedik. Ama Peyzaj Mimarları Odası dava açtı. Kaybeden Ankara oluyor. Mimarlar Odası karşı çıktığı zaman onlara 'Projeniz nedir?' diye sordum. Dolmuşların eski Maltepe Pazarı'nın oraya taşınmasını önerdiler. Vatandaşların da yürümesi gerektiğini söylediler. Üç kilometrelik yolu yaşlı insanlar yürüsün? Bunlar böyle zeka pırıltısı olan insanlar. Güvenpark'ın yakınındaki binaları kamulaştırmamızı önerdiler. Para versinler kamulaştıralım.” (Deniz Gürel Hürriyet-Ankara)