Eleştiriye tahammülümüz yok
Türkiye'de ya da İlçemizde siyaset neden çıkmazda? Türkiye'de ya da İlçemizde ekonomi neden çıkmazda? Türkiye'de ya da İlçemizde sosyal yaşam neden çıkmazda? Eğitim sistemi, sağlık sistemi, ulaşım sistemi neden çıkmazda?
Veya çıkmaz ifadesini biraz yumuşatalım ve bu konularla ilgili toplumdaki rahatsızlığın nedeni ne olabilir? Diye soralım. Bize göre sorunların ve sorunların çözümsüzlüğünün temelinde yatan; uyarıya, öneriye, eleştiriye tahammülümüzün olmayışıdır.
Temsil makamında olanlar; herşeyin en iyisini, en güzelini kendilerinin bildiğini, yaptıkları her iş ve hareketin en doğrusunu kendilerinin yaptığını sanırlar. Böyle olunca da hiçbir karşıt görüşü, öneriyi kabul etmez, eleştiriden nefret ederler. Kendilerini dinlerseniz; sağlık sektöründe aksayan hiçbir şey yoktur. Herkese, her türlü sağlık hizmeti anında sunulmaktadır. Kendilerini dinlerseniz; milli eğitimde aksayan hiçbir şey yoktur.
Eğitim-Öğretim düzenli bir şekilde sürdürülmekte, eğitimde fırsat eşitsizliği gibi bir farklılık görülmemekte, yönetici atamalarında bilgiye, beceriye, liyakata önem verilmekte, hakedenler hak ettiği görevlere getirilmektedir. Tapu'da, nüfusta, tarımda,, özel idarede, vakıfta hizmetin yürütülmesi sırasında hiçbir olumsuzluk görülmemekte, herkes aldığı hizmetten memnuniyetini her vesile ile dile getirmektedir.
Kendilerini dinlerseniz; meslek kuruluşları, sivil toplum örgütlerinde yönetici olanlar da görevlerini en iyi şekilde yaptıklarını, temsil ettikleri kesimin hak ve menfaatlerini korumak için gece-gündüz demeden mücadele ettiklerini, başarılı sonuçlar aldıklarını söylerler.
"Siz öyle diyorsunuz ama yapılan işlerden, sunulan hizmetlerden, tanındığı iddia edilen fırsat eşitliğinden yararlanmayanlar da var, bir de onları dinleseniz, seslerine kulak verseniz", diye uyaracak, eleştirecek olsanız, vay halinize! Öneriye, uyarıya, eleştiriye tahammülsüzlük her kişide, kesimde, kuruluşta vardır da; siyasetçilerde hat safhadadır.
Hele siyasetçinin iktidarda olanı, tahammülsüzlükle kalmaz, hemen karşı suçlamaya geçer. İktidar ne yapıyorsa, doğrusunu yapıyordur. İktidar ne söylüyorsa doğrusunu söylüyordur. Ne veriyorsa, ne kadar veriyorsa, hakedildiği kadarını veriyordur. Siz aksini mi iddia ediyorsunuz? Siz karşı mı çıkıyorsunuz? Siz yapılanları beğenmiyor musunuz? İşte o zaman boy hedefi olur, çıkarsınız. Yok amacınız şöyledir, yok düşünceniz böyledir. Hayır hedefiniz başkadır, v.s.
Yönetenlerin, temsil edenlerin, siyasetin direksiyonunu elinde tutanların bu yanılgısı, öneriye, uyarıya, eleştiriye tahammülsüzlüğü nedeniyledir ki; ilçemizin şu anda ki durumu ortadadır. Çok ta kötü olduğu yok ancak, neden daha da iyi durumda olmayalım ki.
Velhasıl; böyle devam edersek hep geriye hep geriye hep geriye gideceğiz. Lütfen biraz durup, dinleyelim, söylenenlere kulak verelim, söylem ve eylem birliği yapalım ki; Gölbaşı'nın bu gidişine dur diyelim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : 0312 484 23 84 0541 200 20 19 0533 966 12 89 | Faks : 485 04 53 | Haber Yazılımı: CM Bilişim